Başak Demirtaş (1977 doğumlu) Kürtçe-Türkçe öğretmeni, yazar ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski lideri Selahattin Demirtaş’ın eşidir.
Başak Demirtaş (1977 doğumlu), Kürtçe-Türkçe öğretmen, yazar ve 2016’dan beri cezaevinden çıkmak için kampanya yürüttüğü Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski lideri Selahattin Demirtaş’ın eşi. Başak, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde doğdu ve büyüdü. O eğitim yoluyla bir öğretmendir.
2002 yılında Selahattin Demirtaş ile evlendi. Eşi, Türkiye’nin önde gelen demokratik muhalefet lideri, Sosyal Demokrat ve sivil haklar ve azınlık hakları partilerinde aktif. İki kızı var. 4 Kasım 2016’da Türk makamları tarafından kocasının tutuklanmasından bahsederken Cumhuriyet’e bunun kendisine kendi çocukluğunu hatırlattığını söyledi: “Babamı 1982’de götürdüler. Diyarbakır’daydık ve polis de olayın ortasında geldi. gece.”
Başak Demirtaş, eşini ziyaret etmek için Diyarbakır’dan Türkiye’nin kuzey batısındaki Edirne’ye düzenli olarak seyahat ediyor. BBC’ye, HDP’ye aday olduğu 2018 Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde eşinin cezaevi dışındaki sesi olmaya çalıştığını söyledi. Selahattin Demirtaş, 6 Haziran 2018’de cezaevinden eşinin telefonuyla kampanya konuşması yaptı.
Kocasının serbest bırakılmasını savunmak için 2018’de AB Raportörü Kati Piri ile bir araya geldi. COVID-19 salgını sırasında siyasi mahkumların binlerce mahkumu serbest bırakacak bir yasaya dahil edilmesi için kampanya yürüttü. İlerici İttifak’ın 2019 yılında Stockholm’de düzenlenen yıllık kongresinde yer aldı ve burada eşi Selahattin Demirtaş adına Siyasi Cesaret Ödülü aldı.
Haziran 2020’de bir Twitter hesabından gelen cinsel tehdidin hedefi oldu ve bu da insan hakları aktivistleri ve kadın politikacılar arasında bir dayanışma dalgasına yol açtı. Eylül 2020’de, COVID-19 krizi nedeniyle eşine yaptığı ziyaretlerin öngörülemez doğası nedeniyle öğretmenlik işinden ayrıldı.
Kasım 2021’de Demitraş ve doktoru, yanlış sağlık raporu nedeniyle ikişer yıl hapis cezasına çarptırıldı. Savunma avukatı, tıbbi muayenenin düşük hamileliğin ardından meydana gelen ağır tıbbi komplikasyonlar bağlamında gerçekleştiğini kanıtlayan ilgili kayıtların Türk mahkemesi tarafından incelenmediğini ve karara itiraz edeceğini iddia etti. Savunma ayrıca bu sürecin Türk muhalefetinin toplu cezalandırma ve tacizinin bir parçası olduğunu iddia ediyor.
Başak Demirtaş’a ‘yanlış sağlık raporu’ aldığı iddiasıyla 3 Mart 2018’de açılan dava sonuçlandı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Başak Demirtaş ve raporu hazırlayan doktor R.B.’ye 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Demirtaş’ın avukatlarından yapılan açıklamada, “Başak Demirtaş söz konusu dönemde ciddi sağlık sorunları yaşıyordu. Bebeğinin anne karnındaki kaybı ve buna bağlı sağlık sorunları nedeniyle 4 Kasım 2015, 12 Kasım 2015, 16 Kasım 2015, 23 Kasım 2015 , 25 Kasım 2015, 28 Kasım 2015 30 Kasım 2015, 7 Aralık 2015 ve 9 Aralık 2015 tarihlerinde hastanede muayene ve tedavi görmüş ve her iki tarihte de ameliyat olmuştur.
“Bu hatanın oluşması için Aile Sağlığı Merkezi’nin poliklinik kayıtlarının incelenmesi yeterlidir” ifadesinin tam metni şöyle: “Müvekkilimiz Başak Demirtaş, iddiasıyla 3 Mart 2018’de açılan davada Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 Kasım 2021’de raporu hazırlayan Dr. RB ile birlikte 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. sahte sağlık raporu aldığını söyledi.
Söz konusu dönemde Başak Demirtaş ciddi sağlık sorunları yaşıyordu. Bebeğini karnında kaybetmesi ve buna bağlı sağlık sorunları nedeniyle 4 Kasım 2015, 12 Kasım 2015, 16 Kasım 2015, 23 Kasım 2015, 25 Kasım 2015, 28 Kasım 2015, 30 Kasım 2015 tarihlerinde hastanede muayene edildi, 7 Aralık 2015 ve 9 Aralık 2015. Bu iki tarihte de ameliyat oldu.
Tedavisinin uzun süreceğini anlayınca, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının ikinci yarısında yerine başka bir öğretmen atamak ve öğrencilerinin mağdur olmaması için kendi isteğiyle ücretsiz izne ayrıldı. Başak Demirtaş, sağlık sorunları devam ederken, 11 Aralık 2015’te Diyarbakır Kayapınar Aile Sağlığı Merkezi’ne giderek muayene edildi ve beş günlük sağlık raporu düzenlendi. Ancak kendisine verilen ve görev yaptığı okula teslim edilen rapor nüshasında raporun düzenlenme tarihi yanlış olarak 14 Aralık 2015 olarak yazılmıştır.
Bu hatayı ortaya çıkarmak için Aile Sağlığı Merkezi’nin poliklinik kaydının incelenmesi yeterlidir. Nitekim mahkeme dosyasında bulunan poliklinik kayıt defteri fotokopisinde Başak Demirtaş’ın 11 Aralık 2015’te muayene olduğu ve rapor aldığı belirlendi. Mahkeme, bu apaçık gerçeğin teyidi için poliklinik kitapçığının aslının getirilip incelenmesine karar vermiş, ancak poliklinik kayıt defterinin aslı mahkemeye gönderilmemiştir. Bu da yetmezmiş gibi mahkeme, tarihin yer aldığı tutanağın aslını görmeden karar verdi.
Gerçekler ortadayken Başak Demirtaş’ın böyle bir yargılama sonucunda ceza alması açık bir hukuksuzluk ve büyük bir adaletsizliktir. Kararın Başak Demirtaş’ın gündemde olduğu ve hedef alındığı bu günlerde çıkması tesadüf değil, toplu cezalandırma yaklaşımını içeren bir anlayışın ürünüdür. Tüm bu duruma rağmen hukuk mücadelemize devam edeceğiz. Bölge Adliye Mahkemesi’nde kararın bozulacağına ve adaletin tecelli edeceğine olan inancımızı koruyoruz.”