CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala ‘yı Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala’yı Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Çakırözer görüşmelerinde Kavala, “Hükümet AİHM’e ‘Seni eğlendirmek için dosyalar uydurdum. Seni aldattım. Şimdi kararlarını bilmiyorum’ demiş bu kararla aslında diyor. Maalesef, Sonuçta zarar gören Türkiye’nin prestijidir” dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Silivri Cezaevi’nde bulunan Hakan Altınay’ı ziyaret etti. Ziyaretin ardından yaptığı görüşmelere ilişkin basın açıklaması yapan Çakırözer, tutukluların şunları söylediğini söyledi:
Osman Kavala: “Mahkemenin verdiği ceza beni şaşırttı. Benim hatam değil ama bu kadar para yatırdıktan sonra ceza almadan ayrılmalarını beklemiyordum. Ama bu kadar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına şaşırdım. Ama beni daha çok şaşırtan, 7 saygın ismin benimle birlikte 18 yıl hapis cezasına çarptırılmış olması. Bu isimlerin her biri kanunlara saygılı, onlarca yıldır ülkemizin iyiliği için çalışan kişilerdir.
Mahkemenin bu kararları aslında üyesi olduğumuz AİHM’e hakaret niteliğindedir. Türkiye’nin AİHM’e ‘o dosyadan beraat etti’ dediği dosya nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldım. Hükümet AİHM’e “Seni oyalamak için dosyalar uydurdum. Seni aldattım. Şimdi senin kararlarını bilmiyorum” dedi. ”
Bu tarafsız bir adil mahkemenin kararı değil, tamamen saçmalık! Bu kararın bize ve ailelerimize verdiği zarar ortada. Hukuku, adaleti, vicdanı bir buldozer gibi aşan bir karar. Ama Türkiye’nin itibarına verdiği büyük zarar da var. Batı’da Türkiye’nin dostu olan ve Türkiye’nin olumlu imajı için hiçbir karşılık beklemeden çalışan her isim, bu ve benzeri haksız uygulamalar nedeniyle artık Türkiye’ye sırtını dönmüştür.
Kimden bahsediyorum Marti Ahtisaari, Thorbjorn Jagland. İnsanlar en çok buna üzülüyor. Savcı, o dönemde Avrupa Birliği’ne yazdığım mektupta delil sunmuştu. Ne dedik ‘Ah, Gezi Direnişi’ne karşı bu olumsuzlukları bahane ederek Türkiye’nin AB sürecini durdurmayın’. Bu sözler Türkiye’yi zor durumda bırakıyor. Şimdi soruyorum, hangisi Türkiye’ye daha çok zarar verir? benim mektubum mu? Yoksa bizi mahkum eden bu adaletsiz yargı mı? Toplumun vicdanıyla bu kadar oynamamalıyız. Herkes herkesi sevmek zorunda değil ama herkes herkesin hakkına ve kanunlarına saygı göstermek zorunda. Ülkede yasal bir güvence olmalı.”
Tayfun Kahramanı: “Topluma yapılan bu zulme kendi şahsımızla karşı duracağız. Bizi tecrit koşullarında tutmak isteseler de Gezi’yi onurumuz ve gururumuzla savunmaya devam edeceğiz. Evimizi ziyaret ederek büyük dayanışma gösteren Kemal Kılıçdaroğlu’na ve bu adaletsizliğe sessiz kalmayan tüm siyasilerimize teşekkür ederiz. Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu bizi güçlü bir şekilde destekliyor. Teşekkür ederim.”