Sosyal medyada, 4-5 yaşındaki çocukların makyaj videolarının yaygınlaşması, ebeveynler ve uzmanlar arasında endişe yaratıyor. Yapılan araştırmalar, bu durumun çocukların ruhsal ve fiziksel sağlıkları için ciddi riskler taşıdığını gösteriyor.
Çocukların Makyaj Alışkanlıkları Üzerine Yapılan Araştırmalar Önemli Bulgular Ortaya Koyuyor
Örneğin, Amerikan Psikoloji Derneği (APA) tarafından yapılan araştırmalar, sosyal medya kullanımının gençlerin beden algısı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor.
Özellikle sosyal medya, çocukların makyaj gibi yetişkin davranışlarını taklit etmelerine yol açarak beden algısı bozuklukları ve özgüven sorunlarına neden olabiliyor.
Bir diğer araştırma ise İngiltere’deki University College London tarafından yapıldı.
Bu araştırma, çocukların cildinin makyaj ürünlerine karşı daha hassas olduğunu ve ürünlerdeki kimyasalların hormonal bozukluklara yol açabileceğini ortaya koydu.
Paraben ve ftalat gibi çocukların hormon seviyelerini bozabilecek kimyasalların uzun vadede cilt kanseri riskini artırabileceği vurgulandı.
Harvard Tıp Fakültesi tarafından yapılan bir başka araştırma ise zararlı kimyasalların çocuklarda erken ergenlik belirtilerini tetikleyebileceğini gösteriyor. Makyaj ürünlerinin çocuklar üzerindeki uzun vadeli etkileri ve potansiyel sağlık riskleri önemle vurgulanıyor.
Dr. Önder Küçük ile Röportaj: Makyajın Çocuklar Üzerindeki Etkileri
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Önder Küçük, konuyla ilgili TRT Haber’e yaptığı açıklamada, erken yaşta makyaj yapmanın hem fiziksel hem de zihinsel gelişim üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirtti.
Küçük, erken yaşta makyaj yapma alışkanlığının çocukların kimlik ve kişilik gelişimi üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler yaratabileceğini ifade etti.
Bu alışkanlık, sosyal medyanın etkisi altında gelişerek çocuklarda görünüme aşırı önem verme ve benlik algılarını bu doğrultuda şekillendirme eğilimine yol açabilir.
Sosyal Medyanın Makyaj Kullanma Yaşını Düşürmedeki Rolü Nedir?
Makyaj yapma alışkanlığı ilkokul çağındaki çocuklar arasında artış gösteriyor.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Önder Küçük, bu durumun başlıca nedeninin çocukların sosyal medya platformlarında gördükleri içerikler olduğunu söylüyor.
Küçük, çocukların beden imajı ve güzellik standartlarına dair beklentilerinin erken yaşta şekillenmeye başladığını açıklıyor.
“Özellikle makyaj ve görünüm odaklı içeriklerin yaygın olduğu ortamlarda bu platformlar, çocukları daha erken yaşta makyaj yapmaya teşvik edebilir.
Sosyal medyada kozmetik ürünlerin tanıtımına ve reklamlarına maruz kalmak, çocukların bu ürünleri kullanmaya yönelmelerine de neden olabilir.”
Sosyal medya bağımlılığı, çocukların psikolojik, davranışsal ve fizyolojik gelişimleri üzerinde çok boyutlu etkiler yaratıyor. Özellikle kız çocuklarında beden memnuniyetsizliği sorunlarına yol açabiliyor.
Bu platformlarda idealize edilmiş beden imajları, çocukların kendi bedenlerine dair olumsuz algılar geliştirmelerine neden olabilir.
Erken Yaşta Makyaj Yapmak Özgüveni Düşürüyor
Makyaj yapma yaşının düşmesi, kimlik ve kişilik gelişimi üzerinde uzun vadeli olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocukların çevrelerinden etkilendiklerini ve gördükleri davranışları taklit ettiklerini belirten Dr. Önder Küçük, bu durumun çocukların kendilerini algılayış biçimlerini olumsuz etkileyebileceğini ifade ediyor.
“Çocuklar çevrelerinden etkilenerek, beğenileceklerine inandıkları şekilde davranmak ve görünmek isteyebilirler. Erken yaşta makyaj yapma alışkanlığı, çocukların kimlik ve kişilik gelişimi üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler yaratabilir. Sosyal medyanın etkisiyle gelişen bu alışkanlık, çocukların dış görünüşe aşırı önem vermelerine ve benlik algılarını bu yönde şekillendirmelerine yol açabilir. Bu durum, görünümün çocukların kimlik gelişiminde gereğinden fazla rol oynamasına ve özgüvenlerinin olumsuz etkilenmesine neden olabilir.”
Aileler Bu Duruma Nasıl Yaklaşmalı?
Çocukların sevdikleri ünlülere ya da beğendikleri kişilere benzemeye çalışmaları bilinen bir gerçektir. Makyaj gibi araçlarla kendilerini değiştirme çabası da bu beğeninin bir yansımasıdır.
Peki, aileler bu duruma nasıl yaklaşmalı? Dr. Küçük, ailelerin dengeli bir yaklaşım benimsemelerinin önemine dikkat çekiyor. Çocuklardaki bu tutumların pekiştirilmemesinin kritik olduğunu vurguluyor.
“Sosyal medya platformlarının çocuklar üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak, bunu normalleştirmek ya da cezalandırıcı bir tutum benimsemek yerine, ebeveynlerin çocuklarıyla bu platformlarda gördükleri içerikler hakkında açık diyaloglar kurmaları ve medya okuryazarlıklarını geliştirmeleri son derece önemlidir.”
Çocukları korumak ve farkındalık oluşturmak için ebeveynlerin çocuklarının ihtiyaçları hakkında bilgi sahibi olmaları da büyük önem taşıyor. Önder Küçük, bu sayede çocukların davranışlarının ve isteklerinin daha iyi anlaşılabileceğini belirtiyor.
“Ebeveynler, çocukları için en güvenli sosyal medya kullanımının nasıl olacağı konusunda farkındalıklarını artırmalıdır.
Ardından, çocuklarının sosyal medya kullanımını izlemek, gerekli sınırları çizmek, medya okuryazarlığı eğitimi vermek, kozmetik kullanımı hakkında konuşmak, sağlıklı rol modeller olmak ve gerçekçi güzellik standartları hakkında bilgi vermek gereklidir.
Çocuklar, sosyal medyada gördükleri içeriklerin gerçekçi olmadığını anlamalı ve bu içeriklerden bağımsız bir özgüven geliştirmelidir. Ayrıca, ebeveynler ve eğitimciler, çocuklara sağlıklı beden imajı konusunda rehberlik etmelidir.”
Kaynak
http://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Uyumsuz%20%C3%87ocuklar.pdf