Her gün bir başka kadın cinayeti haberi, yüreklerde derin bir iz bırakırken, bu trajediler toplumun vicdanını sarsıyor.
Son dönemde artan kadın cinayetleri, sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde acil çözümler bekleyen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Peki, bu acımasız şiddet dalgasını durdurmak için ne yapmalıyız?
Kadına Yönelik Şiddetin Artan Yüzü
Kadın ve Demokrasi Derneği Çorum İl Temsilcisi Fatma Nur Şenol, son dönemlerde artan kadın ve çocuk cinayetleri, şiddet ve taciz haberlerini büyük bir üzüntüyle takip ettiklerini belirtti.
Şenol’un açıklamasına göre, 2024 yılının ilk 10 ayında yaklaşık 300 kadın cinayeti kayıtlara geçti.
Kastamonu’da yaşanan son olaylardan biri de toplumda büyük yankı uyandırdı.
Burçin Sevgi T. isimli kadın, evli olduğu polis memuru E.T. tarafından tabanca ile vurularak öldürüldü. Cinayetin ardından polis memuru E.T., jandarmaya teslim oldu ve işlemlerinin ardından tutuklandı.
Olay, Saraçlar Mahallesi Ankara Caddesi’ndeki evlerinde 15 Ekim’de meydana geldi.
Burada yaşanan tartışmanın ardından E.T., beylik tabancasıyla eşini öldürdü ve teslim oldu.
Türkiye’de sadece Kastamonu değil, birçok şehirde benzer acı olaylar yaşanıyor.
4 Ekim’de İstanbul’da Semih Çelik adlı zanlı, önce Eyüpsultan’da Ayşenur Halil’i, ardından Fatih’te İkbal Uzuner’i vahşice katletti.
Bu korkunç olay, kamuoyunda büyük infial yarattı. Olaydan bir gün önce ise Beyoğlu’nda sokakta bir kadının iki erkek tarafından tacize uğradığı haberi gündeme geldi.
Kadına yönelik şiddet ve cinayetler, Türkiye’nin dört bir yanında yaygın bir sorun haline geldi. Dijital anıt platformu “Anıt Sayaç”ın 16 Ekim verilerine göre, 2024 yılının başından bu yana Türkiye’de 319 kadın cinayet kurbanı oldu. Bu veriler, yaşanan vahşetin boyutlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Küresel Boyutta Kadına Yönelik Şiddet
Türkiye’de yaşanan bu acı olaylar, dünya genelindeki tabloyla da örtüşüyor.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi tarafından Kasım 2023’te yayımlanan rapora göre, 2022 yılında dünya genelinde yaklaşık 89 bin kadın ve kız çocuğu kasıtlı olarak öldürüldü.
Bu rakam, son 20 yılın en yüksek cinayet oranını temsil ediyor ve kadına yönelik şiddetin küresel boyutlardaki ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Sonuç
Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin artışı, sadece bireysel trajediler değil, toplumun genelini etkileyen derin bir yara haline gelmiş durumda.
Bu sorunla mücadele etmek, toplumsal farkındalığın artırılması ve hukuki önlemlerin güçlendirilmesi ile mümkün olabilir.
Kadınların ve çocukların güvenliğini sağlamak, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın ortak sorumluluğudur.