Londra’da göz doktoru olarak eğitim gören ve ağabeyinin ölümü sonrası beklenmedik şekilde iktidar yoluna giren Esad’ın hayatı, modern Ortadoğu tarihinin en çarpıcı ve kanlı hikâyelerinden biri. Peki Beşar Esad kimdir? İşte Esad’ın yükselişinin ve düşüşünün hikâyesi.
Aile Tarihi ve Erken Yaşam
Arapça “aslan” anlamına gelen “Esad” soyadının ardında, Suriye’nin yakın tarihini değiştiren bir aile hikâyesi yatmaktadır.
1927 yılında Beşar Esad’ın dedesi Ali Süleyman, “vahşi” anlamına gelen “Vahş” soyadını “Esad” olarak değiştirdi. Bu değişiklik, bir köylü ailesinin yerel bir itibarlı aileye dönüşümünün sembolüydü.
Suriye’nin Lazkiye bölgesinde yoksul bir Alevi ailesinde doğan babası Hafız Esad, askeri okula girerek kaderini değiştirdi. Baas Partisi içinde yükselen Hafız, 1970’teki Düzeltici Hareket ile partinin Suriye şubesinin kontrolünü ele aldı.
Bu hareketin ardından, partideki destekçilerini terfi ettirdi. Bu destekçiler zamanla ülkenin en güçlü figürleri haline geldi. Hafız Esad’ın 30 yıllık askeri yönetimi, Suriye’yi bir hanedan diktatörlüğüne dönüştürdü.
Yeni siyasi düzende, Esad çevresindeki azınlık grubu, orduyu, güvenlik güçlerini ve gizli polisi kontrol etti. Sünniler, Dürziler ve İsmaililerin sistematik olarak ordu ve Baas Partisi’nden uzaklaştırıldığı yönünde eleştiriler vardı.
Bu dönemde kurulan siyasi sistem, Esad ailesine sadık elitlerin hakimiyetine dayanıyordu.
Beşar, 11 Eylül 1965’te Şam’da, Anisa Mahluf ve Hafız Esad’ın üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi.
Beş kardeşten ikisi küçük yaşta öldü: Büşra bebekken, zihinsel engelli olan Macdal ise 2009’da “uzun bir hastalık” sonucunda hayatını kaybetti.
Ağabeyleri Basil ve Mahir ile küçük kız kardeşi Büşra’nın aksine, Beşar ne siyasete ne de orduya ilgi duyuyordu.
Babalarını nadiren gören çocuklar arasında Beşar, özellikle utangaç biriydi. Babasının başkanlık ofisine sadece bir kez girdiğini daha sonra ifade edecekti.
Beşar, Şam’daki Arap-Fransız El-Hürriye Okulu’nda eğitim gördü ve 1982’de liseyi bitirdi.
Ardından Şam Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi. 1988’de mezun olduktan sonra Şam yakınlarındaki Tişrin Askeri Hastanesi’nde ordu doktoru olarak çalışmaya başladı.
Dört yıl sonra Londra’daki Western Eye Hastanesi’ne giderek göz hastalıkları alanında uzmanlaşmaya başladı. Londra’daki yaşamında, “bilgisayar tutkusuna sahip bir teknoloji uzmanı” olarak tanınıyordu.
Siyasi hırsı olmayan Beşar, babasının planlarında da yer almıyordu; Hafız Esad, en büyük oğlu Basil’i geleceğin başkanı olarak hazırlıyordu.
Esad İktidara Nasıl Geldi?
Beşar’ın hayatındaki dönüm noktası, 1994 yılında ağabeyi Basil’in bir trafik kazasında hayatını kaybetmesiyle geldi.
21 Ocak’ta Şam Havalimanı’na giderken yaşanan bu kaza sonrası Beşar’ın tıp kariyeri sona erdi ve Suriye’ye çağrıldı. Devlet propagandası hızla onu “halkın umudu” olarak tanıtmaya başladı.
Hafız Esad, Beşar’ı iktidara hazırlamak için altı buçuk yıl boyunca çalıştı. Savunma Kuruluşları’ndan General Bahçad Süleyman, geçişin sorunsuz gerçekleşmesini sağlamakla görevlendirildi. Hazırlıklar üç düzeyde ilerledi:
- Orduda ve güvenlik aygıtında Beşar’a destek sağlandı.
- Kamuoyu önünde imajı güçlendirildi.
- Ülke yönetiminin mekanizmalarıyla tanıştırıldı.
Askeri kariyeri 1994’te Homs Askeri Akademisi’ne girişiyle başladı. Hızla yükselerek Ocak 1999’da seçkin Suriye Cumhuriyet Muhafızları’nda albay oldu. Orduda bir güç tabanı oluşturmak için eski tümen komutanları emekliye ayrıldı ve yerlerine Beşar’a sadık genç subaylar getirildi.
1998’de kritik bir göreve getirildi:
1970’lerden beri Devlet Başkanı Yardımcısı Abdülhalim Haddam’ın kontrolünde olan Lübnan dosyasını devraldı. Bu hamle, potansiyel rakibi Haddam’ı devre dışı bırakırken, Beşar’a Lübnan’da kendi güç tabanını oluşturma fırsatı verdi.
Lübnanlı politikacılarla kısa bir görüşmeden sonra, sadık müttefiki Emil Lahud’u cumhurbaşkanı olarak atadı.
Eski Başbakan Refik Hariri’yi siyasi olarak zayıflatmak için ona destek vermedi. Lübnan’daki eski Suriye düzenini zayıflatmak amacıyla uzun süredir görevde olan Suriye Yüksek Komiseri Gazi Kenaan’ı görevden alarak yerine Rüstem Gazale’yi getirdi.
Aralık 2000’de Beşar Esad, İngiltere’de doğup büyüyen ve King’s College’da bilgisayar bilimi eğitimi alan İngiliz-Suriyeli Esma el-Ahras ile evlendi.
Esma, Esad’ın imajını modernize etmede kilit bir rol oynadı. Çiftin, 2001’de Hafız, 2003’te Zeyn ve 2004’te Kerim adında üç çocuğu dünyaya geldi.
Esad ailesi, Şam’ın prestijli Maliki bölgesindeki başkanlık sarayında yaşamaktaydı.
Beşar Esad, oftalmoloji eğitimi sırasında bilgisayar ve teknolojiye ilgi geliştirdi ve bu ilgisini başkanlık döneminde de sürdürdü. Suriye’de internetin yayılmasında öncülük etti ve Suriye Bilgisayar Derneği başkanlığı yaptı.
Western Eye Hastanesi’ndeki meslektaşları, onu “teknolojiye hakim bir bilgisayar meraklısı” olarak tanımladı. Günlük yaşamında sade bir tarz benimseyen Esad’ın kitap okumayı sevdiği ve tıbbi literatürü yakından takip ettiği bilinmektedir.
Kimyasal Silah Kullanımı ve Savaş Suçları
Global Public Policy Institute’un araştırmasına göre, 23 Aralık 2012 ile 18 Ocak 2019 arasında Suriye’de 336 kimyasal silah saldırısı gerçekleşti.
Bu saldırıların %98’i Esad rejimine atfedildi. En ölümcül saldırı, 21 Ağustos 2013’te Doğu Guta kuşatması sırasında gerçekleşti.
Hükümet güçlerinin sivillerin bulunduğu bölgelere sarin sinir gazı saldırısı düzenlediği bildirildi.
Yakındaki hastaneler, köpürme, kasılma ve diğer nörotoksik semptomlar gösteren binlerce kurbanla doldu. Saldırılarda 1.100-1.500 sivilin hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir.
Aralık 2013’te BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay, BM soruşturmasının bulgularına göre Esad’ın savaş suçlarına karıştığını açıkladı.
OPCW-BM Ortak Araştırma Mekanizması, 2017’de Han Şeyhun ve 2018’de Duma kimyasal saldırılarından Esad hükümetini sorumlu tuttu.
Haziran 2014’te ABD Suriye Hesap Verebilirlik Projesi, Esad’ı savaş suçlarından sorumlu hükümet yetkilileri listesine dahil ederek Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sevk etti.
2023 yılında Kanada ve Hollanda, Esad hükümetini BM İşkenceye Karşı Sözleşme’yi ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı’na şikayet etti.
Bunca Şeye Rağmen Nasıl İktidarda Kaldı?
Beşar Esad, 2015 yılında neredeyse çökme noktasına gelen iktidarını Rusya ve İran’ın desteğiyle korudu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sahadaki müdahalesi sayesinde Esad, Suriye’nin kilit bölgelerinde gücünü yeniden tesis etti.
Bu dönemde Esad’ın stratejisi, ülkenin tüm topraklarını kontrol etmek yerine kilit konumları elinde tutmak oldu.
2015 sonrasında Esad rejimi, ordusunu yeniden yapılandırmaya çalıştı. Rus askeri danışmanların yardımıyla zayıflamış birimleri yeniden organize etti.
Ordunun bölgesel savunma stratejisini terk ederek daha hareketli bir yapıya kavuşmasını sağladı. Hava kuvvetlerinin yeniden aktif hale gelmesi, muhalefet karşısında avantaj kazandırdı. Bu avantaj, 2023 ortalarına kadar sürdü.
Esad rejiminin sonu
27 Kasım 2024’te HTŞ liderliğindeki cihatçı grupların başlattığı saldırılar rejimin askeri zaaflarını ortaya koydu.
Halep’in düşmesi moral bozukluğuna yol açtı, ardından Hama ve Humus’un kaybı geldi ve bu da Baas rejiminin sonunu getirdi. HTŞ, Şam’ı savaşmadan ele geçirdi.
Esad, 24 yıllık iktidarı boyunca babasından miras aldığı sistemi kısmen modernize etmeye çalıştı ancak kurumsal reformları tamamlayamadı.
Ordunun ve güvenlik güçlerinin sadakatini korumak için mücadele etti.
7 Aralık 2024’te başkentten ayrılmasıyla Suriye’de yarım asırlık Baas dönemi de sona erdi.
Kaynak
https://tr.wikipedia.org/wiki/Be%C5%9F%C5%9Far_Esad