Cumartesi, Nisan 19, 2025

Erdoğan’ın hesaplarını karıştıran milyonluk kampanyanın sırrı nedir?

Paylaşmak

Türkiye, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından iktidar ile muhalefet arasındaki gerilimin tırmanmasının ardından, iç sahnenin özelliklerini yeniden çizebilecek hızlandırılmış bir siyasi hareketliliğe tanık oluyor.

Bu tutuklama dikkatlerden kaçmadı, aksine mevcut hükümet ile muhalefet arasındaki uzun mücadelede yeni bir kıvılcım ateşledi ve bu da ülkeyi ciddi bir siyasi kutuplaşma atmosferine geri döndüren erken cumhurbaşkanlığı seçimleri talep etmek için milyonluk bir kampanya düzenlemek için acele etti.

Son gelişmeler

Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) lideri Özgür Özel, alışılagelmiş siyasi protestoların ötesine geçen bir hareketle, muhalefetin bir sonraki aşamada izleyeceği yeni bir yol haritasını açıkladı ve partisinin, hala cumhurbaşkanlığı için önde gelen adayları olarak kabul edilen İmamoğlu’nun yerine geçecek kişiyi henüz seçmediğini vurguladı.

Özel, çatışmanın ofislerin içinden değil, meydanlardan, kitlesel kampanyalardan ve sürekli protesto yürüyüşlerinden yönetileceğini belirtti.

Özel, kampanyanın İmamoğlu’nun serbest bırakılmasını talep eden imzalarla başladığını ve şu ana kadar 10 milyondan fazla imza topladığını ve 30 milyona ulaşma hedefiyle bu rakamın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde aldığı oyları aştığını açıkladı.

İlk büyük yürüyüşlerin Samsun şehrinden başladığını ve Türkiye’nin geri kalan şehirlerinde periyodik gösterilere ek olarak her Çarşamba İstanbul’da haftalık olarak devam edeceğine dikkat çekti.

Siyasi Çatışmanın Tarihi

Türk muhalefeti ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ilişki hiçbir zaman istikrarlı olmadı ve Erdoğan’ın iktidara gelmesinden bu yana tekrarlanan gerilimlere tanık oldu.

Muhalefet yıllardır hükümetin muhalif isimleri taciz ettiğini ve özgürlükler ve demokrasi ilkelerini baltaladığını savunuyor.

Ekrem İmamoğlu’nun 2019 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kazandığı zafer, hükümete vurulan büyük bir siyasi darbe oldu ve muhalefete on yıllardır kaybedilen güveni geri verdi.

Yeniden seçimden sonra tekrarlanan bu zafer, birçok kişinin İmamoğlu’nu Erdoğan’ın siyasi hırslarına yönelik gerçek bir tehdit olarak görmesine yol açtı ve bu da son yıllarda iki taraf arasındaki gerilimi artırdı.

İmamoğlu: Kısıtlamalara rağmen aday

Tutuklanmasına rağmen, İmamoğlu hala potansiyel bir cumhurbaşkanı adayı olarak partisinin desteğine sahip, ancak Özgür Özel, yasal engellerin devam etmesi halinde yerine bir isim aday gösterme olasılığına kapıyı kapatmadı ve mevcut kampanyanın aynı zamanda Türk sokağının, özellikle de gençler arasındaki gücünü test etmeyi amaçladığına dikkat çekti.

Erdoğan’ın Siyasi Geleceği: Üçüncü Dönem Var mı?

Öte yandan, Erdoğan “Cumhuriyet” koalisyonunun en güçlü kartı olmaya devam ediyor, ancak yasal statüsü, Türkiye anayasasında öngörüldüğü gibi iki cumhurbaşkanlığı dönemini tükettikten sonra 2028 seçimlerinde tekrar aday olma olasılığı hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Bununla birlikte, Devlet Bahçeli liderliğindeki bazı müttefiklerinin talep ettiği gibi, anayasayı değiştirme seçeneği masada kalmaya devam ediyor.

Ancak bu senaryo, anayasa değişikliğinin kabul edilmesi için parlamentodaki 600 milletvekilinden 360’ının onayını gerektirdiği için muhalefetin desteğini gerektiriyor.

Sonuçta

Hızlanan bir imza kampanyası, genişleyen protestolar ve anayasal manzarayı yeniden şekillendirme girişimleri arasında, Türkiye yeni bir siyasi çatışma aşamasına giriyor.

Muhalefet sokağı harekete geçirmeye ve kitle tabanını genişletmeye bahse girerken, hükümet iç ve dış baskılar arasında istikrarını korumaya çalışıyor.

Ancak ufuktaki en önemli soru: Bu hareket bir geçiş döneminin başlangıcı mı olacak? Yoksa henüz bitmemiş bir savaşta başka bir bölüm mü?

kaynak

Devamını oku

İlginizi çekebilir