Ankara Üniversitesi Ulusal Deniz Hukuku Araştırma Merkezi (DEHUKAM) tarafından hazırlanan Türkiye’nin deniz yetki alanının düzenini içeren harita resmi olmamakla birlikte, Birleşmiş Milletler’in (BM) ilgili kuruluşlarına bildirilmesi gereken harita ile deniz mekansal düzeni açısından “paralel” bir nitelik taşıyor.
Yunanistan’ın Avrupa Birliği’ne uzun zamandır beklenen taahhütlerini yerine getirmek amacıyla Komisyona sunulmak üzere hazırladığı ve Çarşamba günü yayımladığı deniz yetki alanları haritası, münhasır ekonomik bölge sınırları ve 12 millik karasuları gibi tartışmalı alanları yeniden gündeme getirdi.
Ege Denizi’nde “Orta Hat” Prensibi
DEHUKAM araştırmacısı Büşra Deniz, Euronews Türkiye’ye yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin Ege Denizi’ne ilişkin iddialarının dayandığı harita, Yunanistan ana karası ile Türkiye arasında çizilen ortanca hat esas alınarak hazırlandı” dedi.
“Şu anda Türkiye’nin argümanlarına dayanarak orta bir pozisyon alıyoruz. Ancak Yunanistan adalar üzerinde egemenlik verme konusunda farklı bir yaklaşım sergiliyor” dedi.
“Yunan haritası, Türkiye’nin kabul etmediği, egemenliği anlaşmalarla Yunanistan’a devredilmeyen adalara, adacıklara ve kayalıklara belirli karasuları ve kıta sahanlığı tanıyan bir haritayı yansıtıyor,” diyen Deniz, “Ancak biz Türkiye olarak bu haritalara başından beri karşı çıktık. Bunları kabul etmediğimizi ilan ediyoruz.” dedi.
“Denizsel mekansal planlama” nedir?
“Denizsel mekansal planlama” kavramı, başta AB ülkeleri olmak üzere tüm ülkelerin planlamayı taahhüt ettiği bir planlama süreci olarak tanımlanmaktadır.
Uluslararası Adalet Divanı’nın Ege Denizi kıta sahanlığıyla ilgili 1976 tarihli kararının 28. paragrafında “Ege Denizi’ndeki kıta sahanlığı alanları tartışmalıdır” denilmektedir.
Türkiye ve Yunanistan, 1976 tarihli Bern Sözleşmesi uyarınca Ege Denizi’ndeki kıta sahanlığı konusunda “müzakereleri zorlaştırabilecek her türlü girişim veya faaliyetten kaçınma” taahhüdünde bulunuyor.
Türkiye ile Yunanistan arasında deniz sınırları konusunda henüz bir anlaşma sağlanamadı.
Yunanistan’ın Deniz Yetki Alanı Haritası: “Jeopolitik Değil, Teknik Bir Taahhüt”
Yunanistan Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis, haritanın “Yunan kıta sahanlığının dış sınırlarının bir haritada ilk kez tanımlandığını” söyledi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis, haritanın “jeopolitik bir taahhüt değil, teknik bir taahhüt” olduğunu vurguladı. Gerapetritis, Yunanistan’ın Türkiye ile diyaloğu sürdürme kararlılığını vurgulayarak, “Niyetimiz Türk-Yunan diyaloğunu sürdürmektir. Hiçbir komşu ülkeyle düşmanca ilişki peşinde değiliz.” dedi.
Doğu Akdeniz’de Yunanistan, İtalya ve Mısır arasında imzalanan ve deniz yetki alanlarını tanımlayan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmalarını öne çıkarıyor. Türkiye, Yunanistan ile Mısır arasında 6 Ağustos 2020’de varılan anlaşmaya, kıta sahanlığını ihlal ettiği gerekçesiyle itiraz etti. Yunanistan, Türkiye ile Libya arasında 2019 yılında imzalanan deniz yetki alanları anlaşmalarını “yasadışı” olarak nitelendirdi.
Maes Adaları Federasyonu
Haritada Meis Adası gibi tartışmalı münhasır ekonomik bölgelerin yer alması, Türkiye’nin Ege Denizi’nde karşı çıktığı konulardan biri.
Yunanistan, adaları tam olarak ilan ettiği münhasır ekonomik bölgeye dahil ediyor ve bunları anakaranın bir parçası olarak görüyor. Öte yandan Türkiye, adaların münhasır ekonomik bölge hakkı olmadığını ileri sürüyor.
“Yunan haritasında Meis Adası’na kıta sahanlığı verildiğini de görüyoruz. Meis Adası anakaramıza çok yakın bir konumda. Bu bizim için kesinlikle kabul edilebilir olmayan bir haritalama,” diyor DEHUKAM araştırmacısı Bushra Deniz.
Meis Adası, Antalya’nın Kaş ilçesine 1,5 deniz mili uzaklıkta yer almaktadır.
Ege Denizi’ndeki Türk ve Yunan karasularına 6 deniz mili uzaklıkta. 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, devletlere karasularının genişliğini 12 deniz miline kadar uzatma hakkı tanımıştır.
Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki karasularını 12 deniz miline çıkarması, Ege Denizi’nin yüzde 40’ını oluşturan Yunan karasularının alanının yüzde 70’e çıkması anlamına geliyor. Açık deniz alanı ise yüzde 51’den yüzde 19’a geriledi ve Türkiye’nin Ege Denizi’ndeki alanı yüzde 10’dan az kaldı.
Türkiye’den Yunanistan’a tepkiler
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, perşembe günü düzenledikleri basın toplantısında, Yunanistan’ın duyurduğu “deniz mekansal planlamasının” hiçbir hukuki dayanağı olmayan ve “uluslararası hukuka aykırı” bir girişim olduğunu belirtti.
Açıklamada, “Yunanistan’ın deniz yetki alanlarına ilişkin bu tür tek taraflı planlamalar yapması uluslararası hukuka aykırıdır” denildi.
Türkiye, bölgedeki deniz yetki alanının uluslararası hukuka uygun olarak adil ve hakkaniyetli bir şekilde paylaşılmasının ancak karşılıklı diyalog ve iyi niyet çerçevesinde sağlanabileceğini vurgulamaktadır. Yunanistan’ın mevcut uyuşmazlıkları görmezden gelen, Türk tarafının haklarını ihlal eden tek taraflı eylemleri, iddiaları ve açıklamaları kabul edilemez. Bu açıklamaların ülkemiz açısından hiçbir hukuki sonucu bulunmadığı belirtildi.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Yunanistan’ın gönderdiği haritada belirtilen bazı alanların “Ülkemizin Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarını ihlal ettiği” belirtildi.
Türkiye’nin Ege Denizi’ndeki Yunanistan ile işbirliği yapmaya her zaman hazır olduğunu ve “Ege ve Akdeniz gibi kapalı veya yarı kaplı denizlerde tek taraflı eylemlerden kaçınılması gerektiğini” vurguladı.
Hazırlanan deniz mekansal planlamasının UNESCO ve Birleşmiş Milletler’in ilgili birimlerine gönderildiği bildirildi.
Türk-Yunan ilişkileri
Son elli yıldır süregelen çatışmalar Atina ile Ankara’yı üç kez savaşın eşiğine getirdi.
Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’de deniz sınırları ve kaynak arama hakları konusundaki anlaşmazlıklar en son 2020 yılında Türk ve Yunan donanma gemilerinin Akdeniz’de karşı karşıya gelmesiyle alevlenmişti.
Analistler, iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesinin, Türkiye’nin Avrupa Birliği ve bazı Batılı müttefikleriyle ilişkilerinin onarılmasına yardımcı olabileceği için önemli olduğunu söylüyor.
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Kasım 2024’te Budapeşte’de düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, “Komşular arasındaki ilişkilerin normalleşmesi hedef olmalı” dedi.
Miçotakis’in açıklamaları, Türk ve Yunan Dışişleri Bakanlarının, özellikle Kıbrıs konusunda deniz ve toprak anlaşmazlıkları, enerji kaynakları, göç ve iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi gibi çeşitli konuları ele almak üzere Atina’da bir araya gelmesinin ardından geldi.
NATO üyesi Türkiye ve Yunanistan arasında Aralık 2023’te eğitim, enerji, teknoloji, turizm ve ticaret gibi alanlarda iş birliği anlaşmaları imzalandı.
Yunanistan ile Türkiye arasındaki ikili ticaret hacmi şu anda yaklaşık 5,8 milyar avro (213,47 milyar TL) seviyesinde olup, önümüzdeki dört yıl içinde 10 milyar avroya (368,05 milyar TL) ulaşması hedefleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, komşuların ortak sınırlarına değinerek, “Ege Denizi’ni bir barış ve iş birliği denizine dönüştürmek istiyoruz” dedi.