Salı, Mayıs 20, 2025

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’de Diplomatik Satrançta Üstün Geldi

Paylaşmak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin….. 17 Mayıs 2025 Cuma günü, Rusya ve Ukrayna heyetleri, Ukrayna’daki üç yıllık savaşı sona erdirmek amacıyla İstanbul’da bir araya geldi. Görüşmelerde iki taraf arasında açık bir çelişki ortaya çıktı; Rusya yaklaşımında kendinden emin ve metodik görünürken, Ukrayna çekingen ve tutarsız görünüyordu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin: Taraflar Üç Yıl Sonra İlk Kez Yüz Yüze

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uzun zamandır olası bir çözüme ilişkin tavrını net bir şekilde ortaya koyarken, bölgesel konularda hesaplı bir muğlaklığı koz olarak kullanıyor.

Moskova, 2022 baharında askıya alınan İstanbul Anlaşmaları’na geri dönmek istiyor; İngiltere ve ABD’nin müdahaleleri nedeniyle o tarihten bu yana işgal ettiği toprakları ve belki de daha fazlasını elinde tutmayı talep ediyor, ancak bu toprakların ne olduğunu açıkça tanımlamıyor.

Buna karşılık Ukrayna yanlısı koalisyonun tutumu kaotik görünüyor. ABD yarı tarafsız bir tutum benimserken, Ukrayna ve Avrupalı ​​müttefikleri, Washington’ın Kiev’e baskı yaparak, kendilerinin erken ve adil görmedikleri bir barışı kabul etmesini engellemeye çalışıyor.

ABD ve Müttefiklerin Rolü: Kaotik ve Parçalı Bir Cephe

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump yönetiminin çatışmayı sona erdirebilecek her türlü mekanizmaya açık olduğunu söyledi. Öte yandan Ukrayna ve Avrupa ortakları, barış görüşmelerine başlamanın ön koşulu olarak 30 günlük ateşkesin sağlanmasında ısrar ediyor.

İstanbul’daki müzakerelerin başlamasından önce Ukrayna, ateşkes sağlanana kadar heyetinin Ruslarla hiçbir konuyu görüşmeyeceğini duyurmuştu.

Avrupa ülkeleri de bu talebi destekleyerek ağır yaptırımlar uygulama tehdidinde bulundular ve bu yaptırımları uygulamaya da hazırdılar.

Ukrayna’nın bu talebinden vazgeçip vazgeçmeyeceği, Cuma günü öğleden sonra İstanbul’da başlayan doğrudan görüşmelerin ardından büyük bir belirsizlik konusu olmaya devam etti.

Görüşmecilerin toplantı yerini terk edip basının karşısına çıktıklarında bu soruyu yanıtsız bıraktılar. İki taraf görüşmelere devam etme konusunda anlaştı, ancak ateşkes hala masada; belki de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi meşgul tutmak için itibarı kurtarma amaçlı bir önlem olarak.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’nin, nihai bir anlaşmaya doğru net bir yol görene kadar herhangi bir ateşkesi kabul etmesi pek olası görünmüyor.

Ancak ateşkes oyununun amacı çok açıktı; özellikle de hedef kitlesi olan Donald Trump yönetimi açısından. Ateşkes açıkça Rusya’nın aleyhine işliyor.

Zira Rusya’nın başlıca pazarlık kozunu, 1.000 kilometreden uzun cephe hattında güçlerinin yavaş ama istikrarlı bir şekilde ilerlemesi oluşturuyor.

Ukrayna ve Avrupa’nın talebi reddedilmek üzere tasarlanmıştı.

Ateşkesin Gerçek Amacı: Bir Siyasi Manevra mı?

Asıl amacı, görüşmeleri rayından çıkarmak, Trump’ı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le karşı karşıya getirmek ve Ukrayna’ya daha fazla askeri destek ve Moskova’ya yeni ekonomik yaptırımlar uygulayarak Rusya’yı yenmeye yönelik uzun süredir devam eden stratejiyi yeniden canlandırmaktır.

Rusya, manipülasyon olarak gördüğü duruma yanıt olarak, beklenenden daha az siyasi statüye sahip, ancak olası bir anlaşmanın tüm teknik yönlerini tartışabilecek düzeyde üst düzey askeri ve diplomatik uzmanların yer aldığı bir heyet gönderdi. Mesajı şuydu: Moskova, resmi ültimatomların ötesine geçerse, esaslı müzakerelere hazırdır.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’nin çözümün ana hatlarına ilişkin tutumu, 2022 baharında gerçekleşen İstanbul görüşmelerinden bu yana değişmedi. O görüşmelerde, Ukrayna’nın tarafsız ve askeri açıdan sınırlı bir güçte olması konusunda ısrarcı olmuştu.

Şimdi tek fark toprak; 2022 İstanbul Çerçeve Anlaşması kapsamında Rusya, tam kapsamlı işgal öncesinde olduğu gibi iletişim hatlarına çekilecekti.

Şimdi, o tarihten bu yana ele geçirdiği toprakları talep ediyor ve Ukrayna kontrolünde kalan Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgeleri üzerindeki stratejik belirsizliği pazarlık konusu olarak kullanıyor.

Tam kapsamlı işgalin başlangıcından bu yana Moskova, toprak işgalini Ukrayna’nın uzlaşmazlığına karşı bir ceza biçimi olarak görüyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Ukrayna müzakereleri reddettiği her seferinde Ukrayna’nın toprakları küçülüyor” dedi.

Ancak Kremlin’in Ukrayna’daki asıl hedefi toprak değil. Temel hedefi, Batı’nın sınırlarına yakın bölgelerde daha fazla askeri yayılmaya karşı kesin bir kırmızı çizgi çekmek olduğundan, Ukrayna’nın tarafsızlık statüsünün yeniden sağlanması ve silahlı kuvvetlerinin asgari düzeye indirilmesi talep ediliyor.

Ancak Moskova, Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne katılması fikrine açık; zira Polonya ve Doğu Avrupa’daki diğer ülkeler, Ukrayna’nın tarım sektörünü kendi ekonomik istikrarları için bir tehdit olarak görüyor.

Savaş alanındaki mevcut durum göz önüne alındığında, savaş ancak Rusya’nın istediği şekilde sona erebilir. Ne kadar sert ve haksız görünse de, Rus güçlerinin her geçen gün elde ettiği kazanımlar ve Ukrayna’nın yavaş yavaş kaybettiği topraklar bu durumu doğruluyor. Barış görüşmelerindeki her gecikme Ukrayna’nın küçülmesine yol açıyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, tıpkı St. Petersburg’u siyasi hayatının ilk yıllarında yönetenlerin yaptığı gibi, satranç oynayan ve en üst düzeyde müzakere baskısı uygulayan bir politikacı gibi davranıyor: Ne kadar uzun süre direnirseniz, ödeyeceğiniz bedel de o kadar yüksek olur.

kaynak

Devamını oku

İlginizi çekebilir