Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suriye Cumhurbaşkanı Şara ‘yı Dolmabahçe Sarayı’nda resmi törenle karşıladı.
Toplantıya Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Gürgun, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ve diğer yetkililer de katıldı. Toplantı basına kapalı gerçekleşti.
Erdoğan ve Suriye Cumhurbaşkanı Şara’nın görüşmesi, ABD Başkanı Donald Trump’ın 14 Mayıs’ta Riyad’da Suriye lideriyle yaptığı görüşmenin ardından gerçekleşti.
Trump, Şara ile görüşmesinden önce ABD’nin Suriye’ye yönelik tüm yaptırımları kaldıracağını duyurdu.
Bu görüşme, 25 yıl aradan sonra ilk kez bir Amerikan başkanının bir Suriye lideriyle görüşmesi anlamına geliyor.
Türkiye’nin Suudi Arabistan ile birlikte Trump-Şara görüşmesinde önemli rol oynaması, Ankara’nın bölgesel diplomaside artan etkisinin bir göstergesi.
Nitekim Trump’ın, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ev sahipliğinde gerçekleşecek zirveye katılmak üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla davet etmesi, Washington’ın Türkiye ile geliştirdiği iş birliğine verdiği önemin bir yansıması olarak yorumlandı.
Görüşmede Erdoğan, ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarının kaldırılmasının “tarihi önemde” olduğunu belirtti.
TBMM Grup Toplantısı’nda yapılan görüşmeye değinen Erdoğan, Türkiye’nin “barış diplomasisinin küresel merkezi haline geldiğini” söyledi.
Avrupa Birliği, Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırdı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Kaya Kallas, “Suriye’ye uyguladığımız ekonomik yaptırımları kaldırmaya karar verdik” dedi.
AB’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları, ülkede savaşın patlak verdiği Mayıs 2011’de başladı. Beşşar Esad ve bakanları da dahil olmak üzere yönetimdeki çok sayıda isim yaptırım listesine alındı ve mal varlıklarına el konuldu.
Suriye’ye sektörel yaptırımlar uygulandı. Ham petrol ve petrol ürünlerinin ithalatı kısıtlanıyor. Bazı iletişim ekipmanlarının Suriye’ye sokulması yasak, yaptırımlar bununla sınırlı değil. Bazı girişimlere ve altyapı projelerine fon sağlanması da yasaklandı.
Avrupa Birliği, yaptırımların kaldırılması yönünde ilk adımı Şubat ayında attı. Bankacılık, enerji ve ulaştırma sektörlerine yönelik yaptırımların “askıya alınacağını” duyurdu.
AB’nin kararı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu turu kapsamında Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüşmesi ve ABD’nin tüm yaptırımları kaldıracağını açıklamasının bir hafta ardından geldi.
Trump, Suudi Arabistan’da yaptığı açıklamada, “Suriye’ye büyük bir şans vermek için yaptırımların kaldırılmasını emredeceğim” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya bugün Trump yönetiminin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırması soruldu.
Rubio, ABD’nin mevcut değerlendirmesinin, hükümetin karşı karşıya olduğu çok çeşitli zorluklar göz önüne alındığında Suriye’nin istikrarsız olduğu yönünde olduğunu söyledi.
Rubio, Dışişleri Bakanlığı’nın büyükelçi de dahil olmak üzere Türkiye’deki personelinin Suriye’deki yerel yetkililerle birlikte çalışarak ne tür yardımlara ihtiyaç duyduklarını belirlemelerine izin vereceğini söyledi. “Geçiş hükümetinin karşı karşıya olduğu zorluklar göz önüne alındığında, potansiyel bir çöküşün ve tam ölçekli bir iç savaşın eşiğinde olduğunu değerlendiriyoruz. “Ülke aylar değil, haftalar içinde bölünebilir,” dedi.
Yılmaz: Yaptırımlar Suriye’nin yeniden inşa sürecini sekteye uğratacak
Türkiye’de ilk açıklama Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’dan geldi. Yılmaz, ABD ve Avrupa’nın Suriye’ye yönelik yaptırımlarının kaldırılmasına ilişkin sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullandı:
ABD ve Avrupa Birliği’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma yönünde aldıkları kararlar çok olumlu adımlardır. Önceki otoriter rejime uygulanan bu yaptırımların devam etmesi halinde, hem masum Suriye halkı cezalandırılacak hem de Suriye’nin yeniden inşa süreci sekteye uğrayacaktır. Netanyahu yönetiminin insanlık dışı saldırılarına maruz kalan, en temel insani yardımların dahi ulaştırılamadığı Gazze konusunda da benzer adımların atılması gerekiyor.