Pazar, Haziran 22, 2025

Gazeteci Fatih Altaylı’ya “Cumhurbaşkanına Tehdit” Suçlamasıyla Gözaltı

Paylaşmak

Gazeteci Fatih Altaylı, İstanbul savcılığının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tehdit ettiğini ileri sürdüğü sosyal medya yorumları nedeniyle Cumartesi günü Türk yetkililer tarafından gözaltına alındı.
YouTube kanalında 1,51 milyondan fazla abonesi olan Gazeteci Fatih Altaylı, Cuma günü, Türklerin yüzde 70’inin Erdoğan’ın ömür boyu süren iktidarına karşı olduğunu gösteren kimliği belirsiz bir ankete atıfta bulunarak, Türk halkının “buna asla izin vermeyeceğini” söylediği bir video yayınladı.

Gazeteci Fatih Altaylı, yorumlarında eski Osmanlı dönemi yöneticilerine atıfta bulunarak, insanların geçmişte onları “boğduğunu”, “öldürdüğünü” veya “suikast ettiğini” söyledi.

Yorumları, X’te yaptığı bir paylaşımda Altaylı’nın çıkışlarının “aşırı aşırı” olduğunu söyleyen Erdoğan yardımcısı Oktay Saral’dan sert eleştiriler aldı.

İstanbul savcılığı yaptığı açıklamada, Gazeteci Fatih Altaylı’nın sözlerinin Erdoğan’a karşı “tehditler içerdiğini” söyledi ve hakkında bir soruşturma açıldığını duyurdu. Altaylı’nın yasal temsilcisine henüz yorum için ulaşılamadı.

Altaylı’nın tutuklanması, son aylarda muhalif isimlerin tutuklanmasının ardından geldi. Bunlar arasında, Mart ayında Erdoğan’ın başlıca siyasi rakibi olan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması da yer alıyor.

Gazeteci Fatih Altaylı’ya “Cumhurbaşkanı’na Tehdit” Gözaltısı

Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalında yaptığı bir yayın nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na tehdit” suçlamasıyla İstanbul’daki evinde gözaltına alındı. Altaylı, İstanbul Emniyeti Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde ifadesi alınmak üzere sorguya alındı.

İddialara göre, Altaylı’nın yayın sırasında kullandığı ifadeler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik tehdit ve hakaret olarak değerlendirildi. Ancak emniyetteki ifadesinde suçlamaları reddeden Altaylı, söz konusu ifadelerin kendisine ait olduğunu kabul etmekle birlikte, herhangi bir tehdit veya hakaret kastı taşımadığını söyledi.

Programlarında tarihi olaylara yer verdiğini belirten Altaylı, “Bu tür tarihi bilgilerden yola çıkarak Cumhurbaşkanı’na yönelik bir tehdit algısı yaratılması aklımın ucundan geçmezdi” dedi. Erdoğan’ı şahsen tanıdığını vurgulayan gazeteci, sözlerinin kasıtlı olarak çarpıtıldığını ve kamuoyuna yanlış yansıtıldığını savundu.

Altaylı ayrıca, savcılığın dosyaya Türk Ceza Kanunu’nun 310/2. maddesini – yani Cumhurbaşkanı’na suikast veya fiili saldırı – dahil etmesine de tepki gösterdi. “Ortada ne fiili bir tehdit ne de hakaret vardır. Böyle bir maddeden işlem yapılması hukuka aykırıdır,” ifadelerini kullandı.

Halk TV yazarı İsmail Saymaz’ın aktardığına göre Altaylı, emniyette “Cumhurbaşkanı’na tehdit ve hakaret” suçlamasıyla ifade verdi. Gazetecinin bugün (pazar) savcılığa çıkarılması, ardından tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edilmesi bekleniyor.

Altaylı: “Tarihi yorumlarımın tehdit olarak algılanması akıl almaz”

Gazeteci Fatih Altaylı, hakkında “Cumhurbaşkanı’na tehdit ve hakaret” suçlamasıyla başlatılan soruşturmada verdiği ifadede, söz konusu açıklamaların kendisine ait olduğunu kabul etti ancak ifadelerinin herhangi bir tehdit ya da hakaret amacı taşımadığını vurguladı.

Altaylı, yaptığı açıklamada kamuoyuna açık bir anket çalışmasını değerlendirdiğini belirterek, “Bir araştırma şirketinin yaptığı ankette, vatandaşa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ömür boyu görevde kalmasına dair anayasal bir düzenlemeye nasıl baktığı sorulmuştu.

Katılımcıların yaklaşık yüzde 70’i böyle bir değişikliğe onay vermeyeceklerini ifade etmişti. Ben de bu sonuç üzerinden, Türk halkının Tanzimat’tan bu yana yönetime katılma arzusunu benimsediğini ve denetim dışı, sınırsız yetki verilen bir yönetim biçimine sıcak bakmadığını dile getirdim” dedi.

Tarihi referanslarla desteklediği değerlendirmelerinde, Türk toplumunun yöneticilere karşı her dönemde eleştirel bir yaklaşım sergilediğini ifade eden Altaylı, “Padişahların bile cuma selamlıklarında halk tarafından eleştirildiğini tarihsel örneklerle anlattım.

Bu tür yorumları yıllardır Erhan Afyoncu, Murat Bardakçı gibi isimlerle birlikte televizyon yayınlarında dile getiriyorum. Bu değerlendirmelerin Cumhurbaşkanı’na yönelik bir tehdit olarak algılanması açıkçası aklıma dahi gelmezdi” diye konuştu.

Altaylı, tüm açıklamalarının entelektüel çerçevede ve kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yapıldığını belirterek, ifadelerinin çarpıtılarak farklı bir anlam yüklenmesinden dolayı büyük şaşkınlık duyduğunu da sözlerine ekledi.

Altaylı’dan Savunma: “Sözlerim bilinçli olarak çarpıtıldı, tehdit kastım yoktur”

Gazeteci Fatih Altaylı, hakkında “Cumhurbaşkanı’na tehdit” suçlamasıyla başlatılan soruşturmaya ilişkin savunmasında, sözlerinin kasıtlı olarak bağlamından koparıldığını ve yanlış bir algı yaratıldığını ifade etti.

Altaylı, “Kamuoyuna dönük açıklamalarımda yalnızca tarihsel bir perspektif sunmaya çalıştım. Ancak bu açıklamalar, bilinçli bir biçimde çarpıtılarak, sanki Cumhurbaşkanını tehdit etmişim gibi bir algı oluşturulmuştur. Bu algının oluşturulmasından şahsen sorumlu değilim” dedi.

45 yılı aşkın gazetecilik kariyerinde hiçbir zaman tehdit içeren bir söylemde bulunmadığını vurgulayan Altaylı, “30 yılı aşkın süredir yaptığım yüzlerce televizyon programında ve kaleme aldığım sayısız köşe yazısında, bırakın Cumhurbaşkanını, herhangi bir vatandaşı dahi tehdit ettiğim bir örnek yoktur” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı şahsen tanıdığını belirten Altaylı, “Ne bu olayda ne de daha önce, kendisine yönelik tehdit ya da hakaret içeren bir tutumum olmamıştır.

Eleştiri hakkımı zaman zaman kullandım, ancak bu eleştiriler hiçbir zaman tehdit boyutuna ulaşmamıştır. Bu benim ne kişiliğime ne meslek ahlakıma uygundur” dedi.

Altaylı, savcılık sevk yazısında atıfta bulunulan Türk Ceza Kanunu’nun 310/2. maddesinin uygulanmasına da itiraz ederek, “Bu maddenin uygulanabilmesi için fiili bir saldırı ya da somut bir tehdit gerekir.

Oysa benim konuşmamda böyle bir durum söz konusu değildir. Dolayısıyla bu yöndeki değerlendirme hukuki dayanaktan yoksundur” diye konuştu.

Konuşmasının ilk cümlesinde “Türk halkı sandığı sever” ifadesine yer verdiğini hatırlatan Altaylı, bunun bile demokrasiye olan inancının ve açıklamalarının iyi niyetli olduğunu gösterdiğini söyledi. “Bu nedenle hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesini talep ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

kaynak

Devamını oku

İlginizi çekebilir