Bilimin Tam Olarak Açıklayamadığı Kozmik Sırlar: Gökbilimciler, son 100 yılda kozmos hakkında inanılmaz miktarda bilgi edindiler. Hubble, bizimkinden başka galaksilerin varlığını ilk kez 1924’te fark etti.
Artık teleskopların o kadar gelişmiş olduğu bir çağda yaşıyoruz ki, o zamanlar bilim insanları bunları hayal bile edemezdi.
Dünyanın dört bir yanındaki fizikçiler, kozmos hakkında her türlü büyüleyici ayrıntıyı ortaya çıkardılar. Bununla birlikte, gökyüzü hâlâ bilim insanlarının anlayamadığı çok şeyle dolu. Evrenin çoğu bir sır olarak kalmaya devam ediyor. Karanlık madde ve karanlık enerji ise gizemle kaplı.
Bilimin Tam Olarak Açıklayamadığı Kozmik Sırlar: Evren Nasıl ve Ne Zaman Son Bulacak?
Kara delikler, evrenin genişlemesi, kozmik ışınlar… Uzay bilmeceler ve sırlarla dolu. Gezegendeki en büyük beyinlerden bazıları bu fikirler üzerinde kafa yordu ve hâlâ tam olarak anlaşılabilmiş değiller. Açıklayamadığımız şeylerin ne kadarını kutlamak için, işte evren hakkında kafa yormanıza neden olacak on sır.
Bilimin Tam Olarak Açıklayamadığı Kozmik Sırlar: Kozmosun uçsuz bucaksız genişliğine baktığımızda, evrenin bir gün sona erebileceğine inanmak zor olabilir. Ancak fizik bize, bildiğimiz her şeyin sonunun yakın olduğunu söylüyor. Hatta bir grup bilim insanı, bunun nasıl ve ne zaman gerçekleşeceğini hesapladıklarını iddia ediyor.
Dünyanın dört bir yanından araştırmacılar, evrenin kaderini hesaplamak için gelişmiş teleskoplardan ve araştırmalardan bilgi topladı. Modelleri, evrenin toplam ömrünün 33,3 milyar yıl olduğunu öne sürüyor.
Bilimin Tam Olarak Açıklayamadığı Kozmik Sırlar: Evren 13 milyar yıldan uzun süredir varlığını sürdürüyor, bu da her şeyin sona ermesine yaklaşık 20 milyar yıl kaldığı anlamına geliyor.
Fizikçiler, yedi milyar yıl sonra evrenin genişlemeyi bırakıp içe doğru daralmaya başlayacağını öngörüyor. Sonunda, tüm kozmos tek bir noktaya inecek ve sonunda hızla çökecek.
Gerçek şu ki, evrenin kaderinin ne olacağını veya insanların buna tanıklık edecek kadar hayatta olup olmayacağını kimse bilmiyor. Ancak yaşayan en büyük beyinlerden bazıları, finalinin nasıl ve ne zaman gerçekleşeceğini düşünüyor.
Karanlık Madde Yok Oluşu Yeni Bir Yıldız Türü Yaratabilir
Galaksilerin merkezinde, karanlık cüce adı verilen yeni bir yıldız türü bulunabilir, ancak kimse kesin olarak söyleyemez. Bu teori, yıldızlara benzeyen ancak daha düşük kütleli olan kahverengi cücelerle ilgilidir.
Bu başarısız yıldızlar, etraflarındaki maddenin bir kısmını -evrendeki maddenin %85’ini oluşturan, bulunması zor madde olan karanlık madde de dahil olmak üzere- emerler.
Bilimin Tam Olarak Açıklayamadığı Kozmik Sırlar: Karanlık madde, kahverengi cücelerin kütleçekim kuvvetine hapsolur ve burada kendi içine çarparak muazzam miktarda termal enerji açığa çıkarır.
Karanlık maddeden kaynaklanan yakıcı ısı, başarısız yıldızları kahverengi cücelerden kara cücelere dönüştürür. Başka bir deyişle, onları karanlık tarafa çevirir.
Bilimin Tam Olarak Açıklayamadığı Kozmik Sırlar: Karanlık madde diğer maddelerle doğrudan etkileşime girmez, bu nedenle genellikle galaksilerin merkezinde kümelenir.
Bilim insanları, kara cücelerin en çok burada bulunma olasılığının yüksek olduğunu söylüyor. Gökbilimciler, gökyüzünü kara cüceler için taramak amacıyla NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST) gibi yüksek güçlü dedektörler kullanmayı planlıyorlar.
Bu teorinin, karanlık maddenin gizemli doğasını daha iyi anlamalarına yardımcı olacağını umuyorlar. Ancak şimdilik, bu potansiyel yıldız nesneleri gizemini koruyor.
Kayıp Kara Delikler Nerede?
Uzayın engin karanlığında bir yerlerde, kayıp kara deliklerin kalabalığı pusuda bekliyor. Kozmik oburlar üç boyut sınıfında geliyor.
Yıldız kütleli kara delikler, Güneş’in kütlesinin yaklaşık beş ila 50 katıdır. Süper kütleli kara delikler devasadır ve Samanyolu da dahil olmak üzere çoğu galaksinin kalbinde bulunabilirler.
Bu ikisi arasında, bulunması zor bir kategori yer alır: orta kütleli kara delikler veya IMBH’ler. Peki IMBH’ler nasıldır? Gerçek şu ki, kimse gerçekten bilmiyor.
Bilimin Tam Olarak Açıklayamadığı Kozmik Sırlar: Bilim insanları bunların var olduğunun farkında, ancak kökenleri veya nasıl davrandıkları konusunda bilgi kıt. Dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılar, bu gizemli oburlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için kütleçekim dalgası dedektörlerinden gelen verileri kullanıyor.
Ancak bu sensörler, kara deliklerin birbirine çarpıp birleşmelerini yalnızca küçük bir açıdan gösteriyor. Bilim insanları, gelecekte uzay tabanlı dedektörlerin IMBH’leri daha önce hiç görülmemiş bir hassasiyetle keşfetmeye yardımcı olabileceğini umuyor.
Hızlı Radyo Patlamaları Gizli Maddeye Işık Tutuyor
Evren, gizli maddelerle dolu. Yakın zamana kadar bilim insanları, evrendeki normal maddenin yarısını açıklamakta zorlanıyordu. Uzayın yoğun sisi çok fazla şeyi örtüyor, ancak yeni teknoloji uzmanların kozmosun derinliklerine bakmasına yardımcı oluyor.
Bilimin Tam Olarak Açıklayamadığı Kozmik Sırlar: Fizikçiler, bu maddenin orada bir yerde, galaksilerin etrafında halelerinin bir parçası olarak dönen ve bulutların arasında süzülen bir yerde olması gerektiğini biliyor.
Ancak kimse tüm bu gizli şeylerin tam olarak nerede olduğunu açıklayamıyor. Gökbilimciler, kayıp maddeyi ararken hızlı radyo patlamaları adı verilen yoğun enerji patlamalarını arıyorlar.
Bu patlamalar, radyo dalgalarının sisin içinden geçip Dünya’ya ulaşmasına yetecek kadar parlak. Bilim insanları, dalgaların ne kadar yavaşladığını hesaplayarak kozmik sisin doğasını hesaplayabiliyorlar.