Cumartesi, Temmuz 26, 2025

ABD, Zengezur koridorunu kiralamak istiyor.

Paylaşmak

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın ABD’ye kiralanması teklifiyle gündeme gelen Zengezur koridoruna ilişkin değerlendirmesinde, Yrd. Doç. Dr. Merve Suna Özel Özcan, “Zengezur koridoru, bölgenin Avrasya coğrafyasını birbirine bağlayan sadece bir transit güzergah değil, aynı zamanda Afro-Avrasya ekseninde değerlendirilmesi gereken stratejik bir hat haline gelmiştir” dedi

Doç. Dr. Merve Suna Özel Özcan, “Zengezur  Koridoru, bölgenin Avrasya coğrafyasını birbirine bağlayan bir geçiş güzergahı olmanın ötesinde, Afro-Avrasya ekseninde mutlaka dikkate alınması gereken stratejik bir hat haline gelmiştir” yorumunu yaptı.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki Zengezur koridorunun 100 yıl süreyle bir Amerikan şirketine devredilmesini ve sorunun çözülmesini önerdiklerini belirtti. Barrack’ın açıklamasının ardından Zengezur koridoru yeniden gündeme geldi.

Önemli Not

Kırıkkale Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Doçenti Dr. Merve Suna Özel Özcan, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Zangezur Koridoru’na yönelik üçüncü taraf yaklaşımları hakkında bir makale yazdı.

“Stratejik bir hat haline geldi.”

“Zengezur  Koridoru, Avrasya coğrafyasını birbirine bağlayan bir geçiş güzergahı olmanın ötesinde, Afro-Avrasya ekseninin bir parçası olarak değerlendirilmesi gereken stratejik bir hat haline geldi,” diyen Özcan, şöyle devam etti: “Bölgede koridorlar konusunda çatışmaların yaşandığı bir dönemde, Zengezur Koridoru hem Çin hem de Batı için çok hassas bir stratejik dengenin mihenk taşı haline geldi.”

Bu koridor aynı zamanda Azerbaycan ve Türkiye’den Orta Asya’ya uzanan Doğu ile Batı arasındaki “Orta Koridor” ulaşım güzergahının da önemli bir halkasını oluşturmaktadır. Dolayısıyla bölgenin önemi yalnızca yüzeysel olarak değil, çok daha derin jeopolitik boyutlarıyla da kendini göstermektedir.

Özcan’ın değerlendirmeleri şöyle: “Bu süreçteki son gelişmeler, ABD’nin bölgeye artan ilgisi ve Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin bozulmasıdır. Aynı zamanda, bölgedeki değişen dengelerde Çin’in artan etkisi de göz ardı edilmemelidir. Bu bağlamda, mevcut durum, Zengezur Koridoru tarafından şekillendirilen yeni bir Avrasya jeopolitiğini ve stratejik satranç oyununun yeniden ortaya çıktığı bir reelpolitik süreci ortaya koymaktadır.”

Zingezur Koridoru ve Üçüncü Taraflar

Zengezur Koridoru, günümüzde Avrasya coğrafyasını bölgeye bağlayan bir geçiş güzergahı olmaktan çıkıp, Afro-Avrasya ekseninde stratejik bir hat haline gelmiştir. Koridor Savaşları sırasında Zangezur Koridoru, Çin ile Batı arasında son derece hassas bir stratejik dengenin merkezi haline gelmiştir.

Bu koridor aynı zamanda Azerbaycan ve Türkiye’den Orta Asya’ya uzanan Doğu ile Batı arasındaki “Orta Koridor” ulaşım güzergahının da önemli bir halkasını oluşturmaktadır. Dolayısıyla bölgenin önemi yalnızca yüzeysel olarak değil, çok daha derin jeopolitik boyutlarda da kendini göstermektedir.

“ABD bölgeyi yönlendirmeyi hedefliyor”

Bu bağlamda, öncelikle bölgeye artan Amerikan ilgisine odaklanmak önemlidir. ABD, bu koridor aracılığıyla bölgedeki İran ve Rusya nüfuzunu sınırlamayı ve Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne alternatif bir yapı oluşturmayı amaçlayan açıklamalarda bulunmuştur.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Zengezur koridorunun 100 yıllığına ABD’ye kiralanmasını önererek, “adil ve uluslararası garantili bir çözüm” sağlamayı amaçlayan bir çerçeve sundu.

Ancak bu önerinin gerçekçiliği tartışmalıdır. Esasen ABD, Çin ve Rusya’yı kontrol altına almak için Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin büyük bir bölümünü bu güzergâh boyunca doğrudan müdahale yoluyla kontrol altına almayı ve böylece Avrupa ve Asya arasındaki entegrasyon süreci üzerindeki kontrolünü sürdürmeyi amaçlamaktadır.

Kısacası ABD, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ni durduramazsa, projenin geçiş noktalarında stratejik üstünlükler elde etmeyi ve bölgenin ekonomik ve siyasi olarak şekillenmesinde rol oynamayı hedefliyor.

“İran burayı kendi kuzey güvenlik bölgesi olarak görüyor.”

Bu bağlamda, Orta Doğu krizlerinin Kafkasya’daki yansımaları göz ardı edilmemelidir. İran’ın bu denkleme dahil edilmesi, bölgesel rekabetin kapsamını genişletmekte ve barış girişimlerinin çok taraflı ve çok düzeyli bir diplomatik platform gerektirdiğini göstermektedir.

Bilindiği üzere İran, Güney Kafkasya’yı kuzey güvenlik bölgesi olarak görüyor ve özellikle Azerbaycan’ın güçlenmesini veya Türkiye’ye yakınlaşmasını istemiyor. Elbette dış politikada belirleyici olan kalıcı dostluk veya düşmanlık değil, bölgesel çıkarların dengesi.

“Çin sessiz bir enerji projesi inşa ediyor”

Çin’in Zengezur Koridoru ve Güney Kafkasya’ya yaklaşımı, Kuşak ve Yol Girişimi’nin dış politika üzerindeki etkisinden şekillenmiştir. Ancak aynı zamanda, bölgede stratejik sabır ve ekonomik bütünleşme eksenini izleyerek jeopolitik dengeyi koruyan Çin, etkisini sessizce artırmaktadır.

Tom Barrack’ın ABD adına sunduğu Zengezur Koridoru’nu 100 yıllığına kiralama teklifi, ABD’nin Çin’e karşı stratejik bir alan yaratma çabalarını ortaya koyuyor. Bu hamle, Çin’in Kuşak ve Yol projesi boyunca Avrupa’ya kesintisiz bağlantı hedefiyle doğrudan çelişiyor.

Ancak mevcut durum başlangıçta barışa odaklanmış durumda ve Zengezur koridorunun açılması büyük ölçüde Ermenistan ve Azerbaycan arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de yapılan görüşmelerin sonuçlarının hayata geçirilmesine bağlı. Önümüzdeki günler, Güney Kafkasya bölgesindeki satranç taşlarının daha kararlı ve cesur adımlarla hareket edeceğini gösteriyor.

kaynak

Devamını oku

İlginizi çekebilir