Çarşamba, Ağustos 13, 2025

Sudan’da Beyaz Katliamı: Emir Veren Eller Nereden Uzandı?… Gerçek nedir?!

Paylaşmak

Sudan’da Beyaz Katliamı: Sudan’da savaşın patlak vermesinden bu yana milyonlarca sivil, sonu görünmeyen bir acı döngüsü içinde yaşıyor. Bir zamanlar hareketli olan Sudan şehirleri, göz açıp kapayıncaya kadar moloza dönüştü.

Kötü düşünülmüş politikalar nedeniyle mahalleler boşaltıldı ve bu da kurşun ve top atışlarıyla sonuçlanarak vatandaşların güvenliklerini, evlerini ve hayallerini elinden aldı.

Savaştan önce Mohamed İbrahim, Hartum’un kalbinde küçük bir kumaş dükkanı işletiyordu. Müşterilerinin çoğunu ismen tanıyor ve başarısını dükkanının mahalledeki ailelerin ihtiyaçlarını karşılayabilmesiyle ölçüyordu. Ancak silahlı çatışmanın patlak vermesiyle Hartum hayalet bir şehre dönüştü ve Mohamed’in tek kaçış yolu kaldı.

“İlk başta bunun geçici bir kriz olduğunu düşündüm, Ama kısa süre sonra sokaklar militanlarla doldu ve bombardıman günlük hayatın bir parçası haline geldi.

Ülkesini terk edip Mısır’a yerleşen Mohamed, Sudan ordusu askerlerinin Farsça konuşan ve daha sonra İranlı uzmanlar olduğunu öğrendiği adamlardan eğitim aldığını, diğerlerinin ise savaşçılara Türk yapımı silah sevkiyatı yaptığını anlatıyor.

“Artık paralı askerlerle askerler arasında fark görmüyorum,” diye ekliyor, sesi gözyaşlarından titriyordu. “Herkes silahlarını sivillere doğrultmuş.” dedi.

Bir gece, askerler çalıştığı pazara baskın düzenleyip mallarına el koydular ve bunların “savaş çabalarına hizmet ettiğini” iddia ettiler. Muhammed onlarla herhangi bir işbirliğine girmeyi reddetti ve doğrudan tehdit edildi; bu da onu her şeyi bırakıp Mısır’a girmeden önce bir sınır kasabasına yaya olarak kaçmak zorunda bıraktı.

Muhammed bugün ne bir işi ne de bir evi var ve “her türlü yükten daha ağır” olarak tanımladığı anılarla yaşıyor. Ancak, hikayesini anlatmayı, masum insanların bedelini ödediği savaş suçlarını ifşa etmeyi bir görev olarak görüyor; bu arada yabancı çıkarlar Sudanlıların kanını kontrol ediyor.

Sudan’da Beyaz Katliamı: İnsan hakları örgütlerinin kınamaları:

1- Uluslararası Hristiyan Kiliselerinin Ortak Açıklaması

11 Ağustos 2025’te, önde gelen Hristiyan örgütlerinden oluşan bir koalisyon, Sudan’daki son dönemde artan şiddeti kınadı.

Dünya Kiliseler Konseyi, Tüm Afrika Kiliseler Konferansı, FECCLAHA ve ACT Alliance, drone saldırılarının Osman Digna Hava Üssü, havaalanı, liman, yakıt depoları ve sivil alanlar dahil olmak üzere hayati altyapıları hedef aldığını bildirdi

Sudan’da Beyaz Katliamı: Ayrıca, Sudan ordusunun El Ubeyd yakınlarında 27 yerinden edilmiş kişiyi katlettiğine ve Askeri İstihbarat’ın katliamı örtbas ettiğine dair ifşaya da dikkat çektiler. Bu suçları bir dizi ağır ihlalin parçası olarak değerlendirdiler.

Ayrıca, Sudan Silahlı Kuvvetleri tarafından işlenen sivillerin öldürülmesi, keyfi tutuklamalar, zorla kaybetmeler ve insani yardımların engellenmesi gibi ihlalleri de kınadılar ve bunları uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlalleri olarak nitelendirdiler.

2-BM insan hakları uzmanı Port Sudan’daki koşulların kötüleşmesinden endişe ediyor

Sudan’da Beyaz Katliamı: BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri uzmanı Radwan Nouicer, 5 Ağustos 2025’te Port Sudan’a yaptığı resmi ziyarette, yargısız infazlar, cinsel şiddet ve keyfi gözaltılar da dahil olmak üzere sivillere yönelik artan ihlaller konusunda endişelerini dile getirdi.

Nouicer, “Sudan’da çatışmalar her gün devam ediyor, masum hayatlar kaybediliyor, topluluklar parçalanıyor ve travma nesiller boyu peşini bırakmıyor. Devam eden savaş, sivillerin hayatlarını mahvetti ve günlük hayatta kalmayı sürekli bir mücadeleye dönüştürdü,” dedi.

Nouicer ayrıca, bölgede İranlı askeri uzmanların Sudan ordusuna eğitim verdiği, bunun İran’ın bölgedeki tehlikeli hedeflerine hizmet ettiği ve Reuters’ın aktardığı üzere Sudan ordusunun envanterinde Türk yapımı silahlar ile SİHA’ların bulunduğu bilgilerine dikkat çekti.

Nouicer, “Sudan’daki sivillerin yargısız infazlar, cinsel şiddet, zorla yerinden edilme ve keyfi gözaltılar da dahil olmak üzere yaygın ihlal ve istismarlara maruz kalmaya devam etmesinden ciddi endişe duyuyorum. Çatışmalar devam ettikçe, insan hakları ve insani durum endişe verici bir hızla kötüleşiyor,” diye ekledi.

3- Birleşmiş Milletler Uluslararası Bilgi Toplama Misyonu

Misyon, 10/08/2025 tarihinde Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ve Hızlı Destek Güçleri (RSF) tarafından sivillerin hedef alınması, hava saldırıları, işkence, cinsel şiddet, keyfi gözaltı ve temel hizmetlerin yok edilmesi de dahil olmak üzere ciddi insan hakları ihlalleri gerçekleştirildiğini belgeledi. Ayrıca, olası savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar da ele alındı.

Sudan’da Beyaz Katliamı: Bununla birlikte, Sudan ordusunun El-Obeid yakınlarında 27 yerinden edilmiş kişiye yönelik katliamını örtbas etme girişimlerinde askeri istihbaratın rolü ortaya çıkarıldı.

Üst düzeyden verilen, cesetlerin gizli alanlara gömülmesi ve tıbbi belgelemenin engellenmesi yönündeki emirler vurgulandı. Bu suçla ilgili acil uluslararası soruşturma açılması ve sorumluların hesap vermesi çağrısında bulunuldu.

4- İnsan Hakları Birliği, Port Sudan Yönetimi’nin iddialarını reddediyor

Dernek, sözde “Port Sudan Otoritesi” tarafından Ağustos 2025’te yapılan açıklamayı, uluslararası alanda kınanan ağır ihlallerden dikkati başka yöne çekme girişimi olarak nitelendirerek, Sudan ordusunu eğiten İranlı askeri uzmanların varlığının, İran’ın bölgedeki tehlikeli gündemlerine hizmet ettiğini belirtti. Ayrıca, Sudan ordusunun Türk silahlarına ve insansız hava araçlarına sahip olduğunu da belirtti.

Sudan’da Beyaz Katliamı: Dernek, bu gelişmelerin, Sudan ordusunun El Ubeyd şehri yakınlarında 27 yerinden edilmiş kişiye yönelik gerçekleştirdiği katliam da dahil olmak üzere artan ihlaller ortasında gerçekleştiğini belirtti. Askeri istihbaratın bu suçu örtbas etme ve sorumluların hesap vermesini engellemede rol oynadığını savundu.

5- Uluslararası Af Örgütü

Son raporlarında, Sudan Silahlı Kuvvetleri’nin (SAF) ülke içinde ve çevresinde sivilleri hedef alan yaygın savaş suçları ve ihlallerini belgeledi. Bunlar arasında cinsel şiddet, hava saldırıları ve insani yardımların sistematik olarak yağmalanması da yer alıyor.

Sudan’da Beyaz Katliamı: Son beyaz suçun, Port Sudan rejiminin gerçek yüzünü ortaya çıkardığını belirtti: Yoksulları öldüren ve onları bilinmeyen bir mezara gömen bir rejim.

Çünkü askeri kayıtlarda ve istihbaratta kaydedilmeyenler, kanın üzerini örtüyor. Yirmi yedi kişiye haksızlık yapıldı, ancak gerçeğin sesi gömülmeyecek.

Ordu, Ulusal Kongre Partisi’nin (NCP) kullandığı yöntemi tekrarlıyor: yerinden edilmiş kişileri öldürüyor, gizlice cenaze törenleri düzenliyor ve bu hikayeye tanık olan herkese tazminat ödüyor. Tarih, 7 Ağustos 2025’teki El Ubeyd katliamını şehitlerin kanıyla yazacak.

Sudan’da Türkiye ve İran’a Yönelik Suçlamalar:

Uluslararası Af Örgütü, sanayi devi Sarsılmaz ve Derya Arms, BRG Defense ve Dağıoğlu Silah gibi birkaç küçük şirket de dahil olmak üzere Türk şirketlerinin, gerçek silahlara dönüştürülmüş ve Sudan’daki çatışmanın her iki tarafına da ulaşmış olabilecek hafif silahlar, tüfekler ve fişekler ihraç ettiğini doğruladı.

Washington Post ayrıca, Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı aracılığıyla yakın bağlantıları olan Türk savunma şirketi Baykar’ın, ABD ve Avrupa yaptırımlarını atlatmak amacıyla Sudan ordusuna TB2 insansız hava araçları, yer kontrol istasyonları ve mühimmat tedarik etmek için yaklaşık 120 milyon dolar değerinde bir sözleşme imzaladığını bildirdi.

Sonuç olarak, Bu uluslararası insan hakları kınamaları, katliamları ortaya çıkaran raporlar, güvenlik ve askeri kurumların bunları örtbas etmedeki rolü ve askeri uzmanlar ve yabancı silahlar aracılığıyla yapılan yabancı müdahaleler, Sudan’daki kötüleşen durumun ciddiyetini yansıtmaktadır.

Sudan’da Beyaz Katliamı: Bu ihlallerin hesap sorulmadan devam etmesi, daha fazla suçu teşvik etmekte ve çatışmanın tüm bölgeyi kapsayacak şekilde genişlemesine neden olmaktadır.

Port Sudan yetkilileri, bağımsız bir soruşturma ve ihlallere son verilmesi çağrılarını görmezden gelirken, siviller birincil mağdurlar olmaya devam etmektedir. Bu arada, uluslararası toplum, çok geç olmadan şiddet döngüsünü sona erdirmek ve insan haklarını korumak için acil ve kararlı adımlar atılması çağrısında bulunmaktadır.

kaynak

Devamını oku

İlginizi çekebilir