Türkiyeden Sivil Savunmada Tarihi Adım: Türkiye, artan bölgesel gerilimler ve küresel tehditler karşısında sivil savunma kapasitesini güçlendirmek için kapsamlı bir projeyi hayata geçiriyor. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), 81 ilde vatandaşların acil durumlarda güvenle sığınabileceği modern yapılar inşa etmeye başladı.
Türkiyeden Sivil Savunmada Tarihi Adım: Kabineden Güvenlik Alarmı
Cumhurbaşkanı başkanlığında gerçekleştirilen son kabine toplantısında, ülkenin mevcut sığınak altyapısının güncel tehditlere yanıt veremediği tespit edildi.
Türkiyeden Sivil Savunmada Tarihi Adım: 1987’de yürürlüğe giren Sığınak Yönetmeliği’ne rağmen, birçok apartman ve yapıda sığınakların depo veya otopark gibi farklı amaçlarla kullanıldığına dikkat çekildi. Bu nedenle, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda yeni bir stratejik plan hazırlandı.
Uluslararası Modeller İncelendi
Hazırlık sürecinde İsrail, Japonya ve İsviçre gibi sığınak sistemleri gelişmiş ülkelerin deneyimlerinden yararlanıldı. Türkiye’nin ihtiyaçlarına uygun, modern ve erişilebilir bir model oluşturulması hedeflendi.
Ankara Pilot Bölge
Türkiyeden Sivil Savunmada Tarihi Adım: Edinilen bilgilere göre, ilk çalışmalar başkent Ankara’da başladı. Kritik bölgelerde inşasına başlanan yeni nesil sığınakların, nükleer, biyolojik ve kimyasal (NBC) tehditlere karşı dayanıklı olacağı ve kriz anlarında temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandığı belirtildi.
Sadece Savaş Değil, Afetler İçin de
Yeni proje, yalnızca savaş senaryoları için değil, aynı zamanda büyük depremler ve diğer doğal afetler sırasında da vatandaşlara güvenli barınma imkânı sunmayı amaçlıyor. Türkiye genelinde uygulanacak bu planla, sivil savunma altyapısının güçlendirilmesi ve kriz yönetiminde etkinliğin artırılması hedefleniyor.
Bazı Şehirlerde Sığınak Projeleri Başladı
Türkiye’nin sivil savunma altyapısını güçlendirmeyi amaçlayan proje, dünya örnekleri incelenerek hazırlandı. İsrail, Japonya ve İsviçre’deki uygulamalar model alınarak, Ankara başta olmak üzere çeşitli şehirlerde inşa çalışmalarına start verildi.
Planlanan yeni sığınakların, afet ve kriz anlarında vatandaşların hızlıca ulaşabileceği, dayanıklı ve güvenli yapılar olarak hayata geçirileceği bildirildi.
Sığınak Yönetmeliği’ne Rağmen Eksiklikler
Uzmanlar, Türkiye’de sığınak ihtiyacının geçmişte de gündemde olduğunu hatırlatıyor. 1987’de yürürlüğe giren Sığınak Yönetmeliği, belli büyüklükteki yapılarda sığınak bulunmasını zorunlu kılıyor.
Ancak gerçekte, birçok apartman ve binada bu alanların amacına uygun kullanılmadığı; depo veya otoparka dönüştürüldüğü ifade ediliyor.
Türk İstihbaratı, Sığınak, Uyarı Sistemleri ve Hava Savunma Sisteminin Geliştirilmesini Öneriyor
Türk medyasının dikkat çekici olarak nitelendirdiği yeni bir raporda, Milli İstihbarat Akademisi, İsrail’in İran’a yönelik savaşını değerlendirdikten sonra, büyük şehirlere yeraltı sığınakları inşa edilmesi de dahil olmak üzere son derece önemli acil önlemler önerdi.
Hürriyet gazetesi de dahil olmak üzere Türk medya kuruluşları, Milli İstihbarat Akademisi’nin, bölgedeki dengeleri sarstığını belirttiği İsrail-İran arasındaki 12 günlük savaşa ilişkin dikkat çekici bir analiz yayınladığını bildirdi.
“12 Günlük Savaş ve Türkiye’nin Öğrendiği Dersler” başlıklı raporda, Türkiye’nin özellikle savunma ve iç güvenlik alanlarında alması gereken önlemler incelendi ve ilgili Türk makamlarına acil tavsiyelerde bulunuldu.
Hava Savunma Sistemleri
Türkiyeden Sivil Savunmada Tarihi Adım: Rapor, son savaşın İsrail’in mutlak hava üstünlüğünü ortaya koyduğunu savunuyor ve bundan yola çıkarak çok katmanlı bir hava savunma sistemi kurmanın önemini vurguluyor.
Rapor, özellikle güvenlik servis merkezleri gibi koruma gerektiren stratejik tesisler için alçak irtifa hava savunma sistemlerine özel önem verilmesinin önemini vurguluyor.
Öncelikli Savunma Sistemleri
Türkiyeden Sivil Savunmada Tarihi Adım: Rapor, Türkiye’nin savunma sanayisinde öncelik vermesi gereken alanları vurgulayarak, İsrail’in hava savunma sistemlerinin gücü ve çeşitliliğine rağmen İran’ın hipersonik füzelerine karşı koymakta yetersiz kaldığını belirtiyor. Bu, Türkiye’nin balistik füzelere ve hipersonik füzelere yaptığı yatırımların artırılması ve hızlandırılması anlamına geliyor.