Türkiyede gençlerin üçte biri ne çalışıyor ne de okuyor Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından hazırlanan bir rapora göre, 18-24 yaş arası Türk gençliğinin %31,3’ü ne eğitimde ne de istihdamda.
Türkiyede gençlerin üçte biri ne çalışıyor ne de okuyor
Türkiye aynı zamanda hem lise hem de üniversite mezunları için en az istihdam fırsatına sahip ülke konumunda ve 25-64 yaş arası üniversite mezunları arasında işsizlik oranı %24,6.
OECD’nin yıllık “Eğitime Genel Bakış 2025” raporu, üye ülkelerin eğitim sistemlerini istatistiksel verilerle karşılaştırıyor. Türk Eğitim Derneği Araştırma Merkezi (TEDMEM), bu rapordan Türkiye için en önemli verileri derledi.
Rapor, ülkenin eğitim düzeyinde önemli bir ilerleme olduğunu gösterirken, daha uzun okul tatilleri ve üniversite mezunları arasında bile düşük istihdam oranlarına dikkat çekiyor. Raporun öne çıkan noktaları şunlardır:
Eğitimde veya İstihdamda Olmayan Gençler
Türkiyede gençlerin üçte biri ne çalışıyor ne de okuyor: Türkiye’de eğitimde veya istihdamda olmayan 18-24 yaş arası gençlerin oranı %31,3 olup, OECD ortalaması olan %14,1’in iki katıdır. Bu kategorideki kadınların oranı (%41,6), erkeklerin (%22,1) iki katı iken, OECD ülkeleri arasındaki fark yalnızca 1,5 puandır.
Eğitimdeki İlerleme
Türkiyede gençlerin üçte biri ne çalışıyor ne de okuyor: Ortaöğretimi tamamlamayan genç yetişkinlerin (25-34 yaş) oranı 2019’daki %41’den 2025’te %28’e düşmüştür. Aynı dönemde üniversite mezunlarının oranı %35’ten %44’e yükselmiştir. Tamamlanmamış ortaöğretimdeki cinsiyet farkı daralmış ve kadınların oranı erkeklerle aynı seviyeye yaklaşmıştır.
İstihdam Oranları
Türkiye, OECD ülkeleri arasında hem lise mezunları (%63) hem de üniversite mezunları (%75,4) açısından en az istihdam edilebilir ülkedir. OECD ortalama istihdam oranı lise mezunları için %77,6, üniversite mezunları için ise %87,1’dir.
Yükseköğretime Kayıt
Türkiye‘de yükseköğretime yeni başlayan öğrencilerin %42’si liseden mezun olduktan en az bir yıl sonra eğitimlerine başlamaktadır. Türkiye’de üniversitenin ilk yılında okulu bırakma oranı, OECD ülkelerindeki ortalama %13’e kıyasla sadece %1 ile oldukça düşüktür.
Türkiyede gençlerin üçte biri ne çalışıyor ne de okuyor: Türkiye’de ilkokullarda okul tatillerinin uzunluğu yılda 15 hafta iken, OECD ülkelerinde bu süre ortalama 13,5 haftadır.
“Yönünü Kaybeden Gençlik”
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) verileri, Türkiye’de 20-24 yaş grubundaki gençlerin üçte birinden fazlasının ne eğitimde ne de istihdamda olduğunu gösteriyor. Başka bir deyişle, bu gençler ne bir okul kaydına sahip ne de bir işte çalışıyor.
OECD’nin geçen hafta yayımladığı Bir Bakışta Eğitim 2020 raporuna göre, Türkiye 2019 verileriyle 30 yaş altı genç nüfus arasında “okulda da değil, işte de değil” kategorisinde 35 ülke arasında ilk sırada yer aldı. 15-29 yaş aralığında ise oran yüzde 28’i aşıyor.
Dikkat çekici olan nokta, Türkiye’nin son on yılda en fazla ilerleme sağlayan ikinci ülke olmasına rağmen bu tablonun ortaya çıkması.
Türkiyede gençlerin üçte biri ne çalışıyor ne de okuyor: Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) haziran ayında açıkladığı güncel veriler de tabloyu doğruluyor.
Buna göre, 15-24 yaş grubundaki gençlerin işsizlik oranı yüzde 26,1 iken, ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı yüzde 29’a ulaşıyor. Bu grubun üçte birinden fazlasını kadınlar oluşturuyor.
Gençlerin durumunu değerlendiren Universum Orta Doğu Direktörü Evrim Kuran, verilerin Covid-19 öncesine ait olduğuna dikkat çekiyor ve önümüzdeki yıl açıklanacak rakamların daha da ağır bir tabloya işaret edeceğini söylüyor.
DW Türkçe’ye konuşan Kuran, şu ifadeyi kullanıyor:
“Bir ülkede bu kadar çok gencin ne eğitimde ne de işte olmaması, onların derin bir anlam arayışına girdiğini gösteriyor. Sabahları onları yataktan kaldıracak bir neden, bir amaç bulamıyorlar. Anlam odaklarını kaybetmiş durumdalar.”
Türkiyede gençlerin üçte biri ne çalışıyor ne de okuyor: İktisatçı Murat Kubilay, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede pandemiyle birlikte Türkiye’de iş gücüne katılım oranının genel olarak yüzde 41-42 seviyelerine düştüğünü, gençlerde de durumun farklı olmadığını belirtiyor.
Gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 70’lerde olduğuna dikkat çeken Kubilay, “Türkiye çok genç bir nüfusa sahip olmasına rağmen, bu potansiyel iş gücüne katılmıyor ve eğitimle de desteklenmiyor.
Dolayısıyla ülke hedeflediği modernleşme yolunda tek koluyla tırmanmak zorunda kalıyor” diyor.
Gençlerin Gözünden Tablo
DW Türkçe’nin görüştüğü 20-29 yaş aralığındaki gençler, en büyük sorunlarının ekonomik bağımsızlıklarını kazanamamak olduğunu söylüyor.
Çoğu, kendilerini güvende hissettiren tek şeyin aileleriyle yaşamak ve kira ödemek zorunda kalmamak olduğunu ifade ediyor.
Türkiyede gençlerin üçte biri ne çalışıyor ne de okuyor: İlahiyat ve sinema bölümlerinde iki üniversite bitiren, senarist olma hayali kuran 28 yaşındaki Esma, şu sözlerle durumunu anlatıyor:
“Ailemle yaşadığım için sorumluluklarım çok fazla değil. Evli değilim, çocuk bakmıyorum. Bu açıdan avantajlıyım ama ekonomik koşullar zor.
Piyasa şartları rekabetçi, bir yere tutunmak için çoğunlukla tanıdık gerekiyor. Belki ben de bazı şeylere geç kaldım.”
23 yaşındaki Mert ise içinde bulunduğu belirsizliği şöyle dile getiriyor:
“Günlerim çok monoton geçiyor. Gece geç yatıyor, sabah geç kalkıyorum. Elinde bir iş olmayınca uyanmak için bile sebep bulamıyorsun.
Sanki kimseye faydam yokmuş gibi hissediyorum. Bazen uyanmasam da olur diyorum. En zorlandığım şey ekonomik özgürlüğümü kazanamamak. Hâlâ babamdan para istemek beni çok rahatsız ediyor.”
Gençler ayrıca, lisans eğitiminin üzerine akademik hayata devam etmenin zaman kaybı olduğuna inanıyor. Onlara göre iş dünyasında bunun bir karşılığı yok. En büyük engel ise iş başvurularında tecrübesizlik ve liyakatın göz ardı edilmesi.