Roma hastanesi Bizans kilisesine dönüştürüldü.Türkiye’yi Keşfedin !! Türkiye’nin güneybatısındaki arkeologlar, bin yıldan daha eski bir geçmişe sahip olan Kaunos antik kentinde çarpıcı bir mimari dönüşüm keşfettiler.
Kentin limanı yakınlarında yapılan kazılar, daha sonra Bizans manastır kompleksine dönüştürülen bir Roma hastanesini ve güzelce korunmuş bir kiliseyi ortaya çıkardı.Bu, kentin bir şifa merkezinden dini bir dindarlık merkezine dönüşümünün olağanüstü bir örneğini sunuyor.
Mezarlar, Tiyatrolar ve Kültür Şehri
Türkiye’nin Muğla ilinin Köyceğiz ilçesinde bulunan Kaunos, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır ve Helenistik dönemden kalma kaya mezarları, 5.000 kişilik Yunan ve Roma tiyatrosu, iki bin yıl öncesine ait hamamları ve mozaikleriyle ünlüdür.
Kazılar, bu alanın antik tıbbi kökenlere sahip olduğunu gösteriyor.
Muğla Üniversitesi’nden eş yazar Ufuk Kurtuk liderliğindeki kazılar, antik manastırın surlarla çevrili alanına odaklandı. Kurtuk’un ekibi, son üç yılda bin yıldan uzun süredir kesintisiz kullanım gösteren çok sayıda kalıntı ve eser ortaya çıkardı.
En eski yapılar, alanın Roma tıp kompleksi olarak hizmet verdiği MS 2. ve 3. yüzyıllara tarihleniyor ve çok sayıda cerrahi aletin bulunmasıyla tespit ediliyor.
Yoğun bir limanda bir Roma hastanesi
Roma yapısı, askeri tesis olarak başlayıp sivillere açılan ilk hastanelerin tipik bir tasarımı olan, odalarla çevrili bir avluya sahiptir.
Kaunos antik limanına yakın konumu, şehrin Yunan, Roma ve Anadolu kültürleri arasında bir köprü rolünü yansıtarak, doğu Akdeniz’in her yerinden gelen yerleşimcilere ve gezginlere hizmet verdiğini göstermektedir.
Roma hastanesi Bizans kilisesine dönüştürüldü: Şifadan İmana
Roma hastanesi Bizans kilisesine dönüştürüldü. MS 6. yüzyıla gelindiğinde, kompleks köklü bir dönüşüm geçirmişti. Arkeologlar, doğrudan Roma temellerinin üzerine inşa edilmiş büyük bir Hristiyan kilisesi buldular ve bu da bir Bizans manastır kompleksinin ortaya çıkışına işaret ediyor.
Roma hastanesi Bizans kilisesine dönüştürüldüğü Kilise, Kaunos’un bir Roma şifa merkezini Bizans’ın manevi merkezine nasıl dönüştürdüğünü ve değişen dönemlere rağmen mimari sürekliliğini nasıl koruduğunu gösteren son derece iyi korunmuş durumdadır.
Orta Çağ kalıntıları, alanın dayanıklılığını göstermektedir. 14. yüzyılda bir Türk beyliği olan Aydın Oğulları Beyliği’nden Aydın Mehmet Bey’e ait bir sikke, alanın Orta Çağ’a kadar aktif kaldığını doğrulamaktadır.