Pazar, Aralık 21, 2025

Haram üç aylar başladı, Barış ve İbadetin Yüceltilen Zamanı

Paylaşmak

Haram üç aylar başladı. Haram aylar, zamanı yüceltme, barışın yayılması ve sevabın katlanmasıyla ilgili taşıdığı derin anlamlar nedeniyle İslam’da önemli bir yere sahiptir. Yüce Allah, bazı ayları diğerlerinden üstün kılmış, onları itaat ve ibadet mevsimleri, nefsi muhasebe etme ve zulümden uzak durma zamanları yapmıştır.

Haram aylar dört tanedir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur:
“Şüphesiz Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günden beri on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır.” (Tevbe, 36)
Bu aylar arasında art arda gelen üç ay şunlardır: Zilkade, Zilhicce ve Muharrem.

Zilkade… Güven ve Sükûnetin Başlangıcı

Zilkade ayı, art arda gelen haram ayların ilki olup, bu ismi Arapların bu ayda savaştan vazgeçmelerinden almıştır. Hac mevsimine hazırlık niteliği taşıyan bu ay, huzur kapılarının aralandığı, salih amellerin artırılmasının ve ihtilaflardan uzak durulmasının tavsiye edildiği bir zamandır.

Zilhicce… Büyük İbadetlerin Ayı

Zilhicce ayı ise, barındırdığı büyük ibadetler nedeniyle diğer aylardan ayrı bir konuma sahiptir. Hac farizasının yerine getirildiği, Arafat vakfesinin yapıldığı ve Allah’ın Kur’an’da üzerine yemin ettiği ilk on gün bu ay içindedir. Aynı zamanda Kurban Bayramı da bu ayda idrak edilir. Bu yönüyle Zilhicce, namaz, oruç, sadaka ve akraba bağlarını güçlendirme için eşsiz bir fırsattır.

Muharrem… Yeni Bir Yıl ve Taze Bir Başlangıç

Muharrem ayı, art arda gelen haram ayların üçüncüsü ve hicri yılın ilk ayıdır. Bu özelliğiyle derin bir manevi anlam taşır. Peygamber Efendimiz ﷺ bu ayı “Allah’ın ayı Muharrem” olarak nitelendirmiştir. Özellikle Aşure günü tutulan oruç, bir önceki yılın günahlarına kefaret olur.

Zamanı Yüceltmek… Bir Sorumluluk ve Davranış

Haram aylara saygı göstermek, sadece savaştan kaçınmakla sınırlı değildir. Aynı zamanda ahlaki değerleri yüceltmeyi, zulümden uzak durmayı ve ibadetleri artırmayı kapsar. Çünkü bu aylarda işlenen günahlar daha ağır, yapılan iyilikler ise daha değerlidir.

Haram üç aylar başladı ne zaman ?

Haram üç aylar başladı. 2026 dini takvimine göre, üç kutsal ay 21 Aralık 2025 Pazar günü başlayacaktır.

Receb ayı, üç kutsal ayın ilki olarak kabul edilir ve 21 Aralık’ta başlayacaktır.

Şaban ayı ise 20 Ocak 2026’da başlayacaktır.

thumbs b c 086aa4c21c35c0ef1aa067173107f437

Üç Ayların Önemi

Recep Ayı:


Recep ayında Müslümanlar namaz, sadaka ve ibadetlere daha fazla önem verir. Recep ayının yirmi yedinci gecesi, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Allah’ın huzuruna yükseltildiği İsra ve Miraç Gecesi olarak kabul edilir. Bu gecede yapılan ibadetlerin büyük sevap taşıdığına inanılır.

Şaban Ayı:


Şaban ayı, Ramazan ayına hazırlık dönemi olarak kabul edilir. Müslümanlar Ramazan öncesinde hem ruhen hem bedenen kendilerini hazırlar; oruç, namaz ve sadakalarını artırırlar. Ayrıca Şaban ayında Berat Gecesi (Şaban’ın on beşinci gecesi) gibi çok kıymetli bir gece idrak edilir.

Ramazan Ayı:


Ramazan, İslam dünyasında yılın en kutsal ayı olarak kabul edilir ve oruç ile ibadetle özdeşleşmiştir. Bu ay boyunca Müslümanlar oruç tutar, geceleri teravih namazı kılarlar. Aynı zamanda Kadir Gecesi de Ramazan ayında ihya edilir.

Haram üç aylar başladı, Üç Ayları Nasıl Geçirmeliyiz?

Haram üç aylar başladı. Bu günlerde vicdanlarımızı sorgulamalı, sahip olduğumuz en kıymetli sermaye olan hayatımızı nerede ve nasıl geçirdiğimizi gözden geçirmeli; amel defterimize nelerin yazıldığını ve kıyamet gününde kurulacak büyük mahkemenin tek hâkimi olan Yüce Allah’ın bizim hakkımızda nasıl bir hüküm vereceğini tefekkür etmeliyiz.

Haram üç aylar başladı. Bu aylarda dualarımızın ve tövbelerimizin kabul edileceğine dair umudumuz daha da artar.

Kur’an-ı Kerim okunmalı, okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur’an programları düzenlenmeli, Allah’ın kelamına olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenip güçlendirilmelidir.

Peygamber Efendimize (s.a.v.) salât ve selam gönderilmeli, şefaati niyaz edilmeli ve onun ümmetinin bir ferdi olduğumuz bilinci tazelenmelidir.
İnsan tefekküre yönelmeli; özellikle “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum ve Allah benden ne bekliyor?” gibi hayati sorular üzerinde derinlemesine düşünmelidir.

Dört halifenin, âlimlerin ve Allah dostlarının türbeleri ziyaret edilmeli; bu manevi atmosferde Allah’a dua edilmeli ve onların şefaatleri talep edilmelidir.
Dargın ve kinli olanlar barıştırılmalı, kalpler onarılmalı, hüzünlü yüzlere tebessüm kazandırılmalıdır.

Kişi samimi bir tövbe ile günahlarından arınmayı istemeli ve bu zamanları pişmanlık duyabilmek için son bir fırsat olarak görmelidir.

Üzerimizde hakkı bulunan kişiler araştırılmalı, onların hâli sorulmalı; vefa ve şükran ahlakı yerine getirilmelidir.

Fakirler, yalnızlar, yetimler, hastalar, engelliler ve yaşlılar ziyaret edilmeli; sevgi, merhamet, saygı, hediyeler ve sadakalarla gönülleri hoş edilmelidir.

Vefat etmiş akrabaların, dostların ve büyüklerin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğinin gereği olan vefa yerine getirilmelidir.

Mübarek geceler vesilesiyle din görevlileri, öğretmenler, anne-babalar, dostlar ve hayatımızdaki diğer sevdiklerimiz bizzat ziyaret edilmeli ya da telefon, mesaj veya e-posta yoluyla tebrik edilmeli ve duaları istenmelidir.

Kendimiz, sevdiklerimiz ve özellikle tüm insanlık için dua edilmeli; mümkün olduğunca isim zikredilerek niyazda bulunulmalıdır.

Devamını oku

İlginizi çekebilir