Abdullah Öcalan ’ın avukatları, 21 ayı aşkın bir süredir haber alınamayan müvekkilleri için CPT’ye yeni bir başvuru yaparak, son İmralı ziyaretine dair raporun açıklanmasını istedi.

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile aynı cezaevinde bulunan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan 21 ayı aşkın süredir haber alınamıyor.
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, müvekkilleriyle ilgili olarak Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) yeni bir başvuruda bulundu. Başvuruda CPT’den 20-29 Eylül tarihlerinde İmralı’ya yaptığı ziyarete ilişkin raporu açıklaması istendi.
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, başvuruda aile ve avukatların görüşlerinin yanı sıra telefon, mektup ve iletişim haklarının engellendiğine dikkat çekildi. Başvuruda ayrıca savunma hakkı ve adil yargılanma hakkının da engellendiği vurgulandı.
Başvuruda bu hakların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) tarafından korunduğuna dikkat çekildi. “Haber alamama” durumunun ağırlaştığı vurgulanan başvuruda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi Müdürlüğü’ne son 3 yılda düzenli olarak başvuru yapıldığı belirtildi. Aylardır her iki makama yapılan 32 avukat ve 14 aile görüşmesi cevapsız kaldı.
Başvuruda, “Avrupa kurumları başta olmak üzere 22 farklı ülkeden 350 avukatın 14 Eylül’de, Ortadoğu’dan 756 avukatın 19 Eylül’de Adalet Bakanlığı’na başvurduğu ve savunma avukatlarının başvurucularla olan davalarının da bırakıldığı bildirildi.
Daha önce başvuruculara gönderilen mektupların akıbeti bilinmediği gibi bu raporlama döneminde gönderilen 27 Eylül 2022 tarihli yeni mektubun da ulaşıp ulaşmadığı bilinmiyor. Mayıs, Eylül ve Ocak aylarında verilen disiplin cezalarının hatırlatıldığı başvuruda, yasakların gerekçesinin bildirilmediği, itiraz süresi dolduktan sonra avukatlara cevap verildiği belirtildi.
Başvuruda, “Bu yöntemle başvuranın avukatları disiplin soruşturması, yargılama ve karar aşamalarından kasten dışlanmakta; Böylece, disiplin cezası vermekle suçlanan mahpusun adaletin yararı gerektirdiğinde bir avukat aracılığıyla kendini savunabilmesini öngören Avrupa Cezaevi Kuralları’nın 59. kuralı fiilen işlevsiz hale getirilmektedir.

Disiplin cezalarına yapılan itirazların mahkemeler tarafından gerekçe gösterilmeden hızla reddedildiği belirtilen başvuruda, Komisyonun 2020 raporuna dikkat çekildi. Başvuruda, söz konusu raporda aile ile görüşmeyi engelleyen disiplin cezalarının “hukuka aykırı” olduğunun belirlendiği hatırlatıldı.
Başvuruda, “İnfaz hâkiminin veya ağır ceza mahkemesinin mekanize, otomatik matbu kararlarını değiştiremez. Gerektiğinde usul kurallarının da hiçe sayıldığı önceden belirlenmiş, hukuka aykırı, siyasi kararların olduğunu göstermektedir.
Müracaatçılar ile görüşme ve görüşme sırasında tutanak tutulması gibi yasal şartlar yerine getirilmeden yapılmayan, gerçekleştirilmeyen veya yapılmayan avukat-müvekkil görüşmesinin yasaklanması söz konusudur.
Altı ayda bir tekrarlanan bu tür avukat kapatma kararları hem maddi hem de hukuki dayanaktan yoksun, keyfi, hukuka aykırı, kanunun metnine ve amacına aykırı bir uygulamadır. Hatırlanması gerekir ki, Komiteniz 2013 yılı raporunda 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana devam eden avukat görüşmelerinin reddinin hem iç mevzuata hem de uluslararası hukuka aykırı bir siyasi karara dayandığını açıkça tespit etmiştir.
Bu durumun kabul edilemez olduğu ve avukat görüşmelerinin uygulamada etkin hale getirilmesi önerildi. Ancak o zamandan beri yetkililerin ve mahkemelerin tutumunda hiçbir şey değişmedi.