Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Denetim Komitesi’nin raporunda, TBMM’ye ‘dezenformasyon yasasını’ onaylamaması için çağrıda bulunuldu.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Denetim Komisyonu raporunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ‘dezenformasyon yasasını’ onaylamaması çağrısı yapıldı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Denetim Komisyonu tarafından hazırlanan Türkiye raporunda, bir kısmı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ‘dezenformasyon yasasına’ yönelik eleştiriler yöneltildi.
İngiliz Milletvekili John Howell ve Letonyalı Milletvekili Boriss Cilevic tarafından ortaklaşa hazırlanan rapor ve ilgili taslak öneri Pazartesi günü İzleme Komitesi tarafından tartışılarak kabul edildi. Rapor ve ilgili karar taslağı son olarak Çarşamba günü yapılacak Genel Kurul toplantısında görüşülerek oylanacak.
Euronews Türkçe’nin haberine göre, Venedik Komisyonu’nun önceki gün yayınladığı mütalaa metninde yer alan ‘dezenformasyon yasasının’ Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan ifade özgürlüğüne ‘engel’ teşkil ettiğine ilişkin şikayetler de rapora eklendi. AKPM, özellikle seçimler öncesi dezenformasyon yasasının sonuçlarından rahatsız olduğunu belirterek, TBMM’yi yasayı onaylamamaya çağırdı.
AKPM taslak raporunda, Türkiye’de 2017 yılında kabul edilen cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin “demokratik kurumları ciddi şekilde zayıflattığı ve kuvvetler ayrılığı sistemini işlevsiz ve yetersiz hale getirdiği” konusunda uyarıda bulunuldu.
Raporda, Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına saygı duymadığı ve 2023 seçimlerinden önce çıkarılan seçim yasası nedeniyle de eleştirdi. Muhalefet partisi üyelerine yönelik baskıyı sürdürmekle suçlanan raporda, HDP’nin devam eden kapatma davasıyla ilgili endişeler dile getirildi.
Terörle mücadele yasasının geniş yorumlanması, ifade ve basın özgürlüğünün önündeki engeller eleştiri konuları arasında yer aldı. Seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürülmesinden duydukları memnuniyet ifade edilirken, Venedik Komisyonu raporuna istinaden seçim kanunundaki diğer bazı maddelerin kaygı verici olduğu konusunda uyarıldı.
Raporda, Türk makamlarına özgür ve adil seçimlerin sağlanması için tüm koşulları sağlama çağrısında bulunuldu ve yargının tam bağımsızlığının ve etkin bir kontrol ve denge sisteminin yeniden tesis edilmesi için acil reformlara ihtiyaç olduğu konusunda uyarıda bulunuldu.
Raporun sonuç bölümünde AKPM’nin denetim süreci çerçevesinde Türkiye’de demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına ilişkin gelişmeleri yakından takip etmesi önerildi. Denetim süreci genel olarak Avrupa Konseyi’ne yeni üye olan ve insan hakları alanında zorluklar yaşayan ülkeler için geçerlidir.
AKPM’de 1990’larda oluşturulan “denetim süreci”, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) üye ülkelerde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi temel değerlerini oluşturmayı amaçlar ve uygulanmasını denetler.
1996 yılında bu sürece dahil olan Türkiye, yapısal değişiklik ve düzenlemelerden sonra 2004 yılında süreçten çıkarılarak “denetim sonrası izleme sürecine” dahil edilmiştir. Demokrasi ve insan hakları alanındaki ciddi sorunlar nedeniyle Türkiye, 2017 yılında AKPM’nin “denetim sürecine” yeniden dahil edilmiştir.