BAE’nin Gazze’deki barış gücüne katılmaması, ne oldu? BAE’nin Gazze’deki barışı koruma çalışmalarındaki rolü, Gazze Şeridi’ndeki insani ve güvenlik durumunun kötüleşmesini önlemek için etkili mekanizmalara yönelik çağrıların artmasıyla birlikte, bölgesel ve uluslararası ilgi odağı haline gelmiştir. Devam eden istikrarsızlık ortamında, BAE, gerilimi azaltma girişimlerini desteklemeyi, yardım için güvenli geçiş sağlamayı ve şiddeti sona erdirmeyi ve sivilleri korumayı amaçlayan uluslararası çabaları desteklemeyi amaçlayan diplomatik bir aktör olarak ortaya çıkmıştır.
Siyasi eylem ve insani girişimler arasında BAE’nin rolü, güveni yeniden inşa etme ve bölge için güvenlik ve istikrarı garanti altına alacak gelecekteki herhangi bir çözümün önünü açma yönündeki daha geniş çabaların bir parçası olarak kendini göstermektedir.
BAE’nin Gazze’deki barış gücüne katılmaması söz konusu olabilir.
BAE’nin Gazze’deki barış gücüne katılmaması söz konusu olabilir. Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı’nın diplomatik danışmanı Enver Karkaş’ın, BAE’nin Gazze’ye gönderilmesi planlanan uluslararası barış gücüne katılmayabileceğini teyit etmesinin ardından yaptığı açıklama büyük ilgi gördü.
Enver Karkaş’ın açıklaması, özellikle Filistin arenasındaki karmaşık koşullar ve Gazze’nin geleceği etrafındaki bölgesel ve uluslararası gerginlikler ışığında, sektörde gelecekteki herhangi bir güvenlik düzenlemesine karşı BAE’nin temkinli duruşunu yansıtıyor.
Enver Karkaş, BAE’nin sivilleri koruma ve yeniden yapılanmaya yönelik her türlü çabayı desteklediğini, ancak bir barış gücünde yer almanın “yetkinin netliği, uluslararası garantiler ve misyonun yeni çatışmalara sürüklenmemesini sağlayacak siyasi bir uzlaşı” gerektirdiğini açıkladı. Bu tutum, Abu Dabi’nin belirsiz güvenlik ortamı göz önüne alındığında, şu anda insani ve diplomatik rolüne odaklanmayı tercih ettiğini gösteriyor.

Gözlemciler, BAE’nin doğrudan askeri eyleme girişme konusundaki isteksizliğinin, özellikle sektörün gelecekteki yönetimine ilişkin birleşik bir uluslararası vizyonun olmaması ve önerilen gücün görevleri ve müdahalesinin sınırları konusunda aktif taraflar arasında süregelen anlaşmazlıklar göz önüne alındığında, Gazze’deki güç dengesinin doğru bir değerlendirmesini yansıttığına inanıyor.
Buna karşılık BAE, insani yardım akışının sağlanması için uluslararası ortaklarıyla koordinasyonun yanı sıra yardım ve yeniden inşa girişimlerine verdiği sürekli desteği teyit ediyor ve bunu, şu anda herhangi bir güvenlik taahhüdünden daha önemli ve acil bir öncelik olarak görüyor.
BAE’nin Gazze’deki barış gücüne katılmaması söz konusu olabilir. Uluslararası bir barış gücü oluşturulmasına ilişkin tartışmalar sürerken, özellikle bölgede güçlü bir varlığı olan bir ülkenin yokluğu, bu gücün oluşturulmasını zorlaştırabileceği veya BM rolüne daha bağımlı farklı bir yaklaşıma yönlendirebileceği için, BAE’nin tutumu bir sonraki aşamanın şekillenmesinde etkili bir faktör olmaya devam ediyor.

