BAE’nin uzaya çıkan ilk astronotu Hazzaa Al Mansoori, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın görev süresince sergilediği duruştan övgüyle bahsederek, “Türkiye adına çok etkileyici bir temsildi. Umarım ileride birlikte görev yaparız” ifadelerini kullandı.
2019 yılında gerçekleştirdiği uzay yolculuğuyla ülkesinde bir ilke imza atan Al Mansoori, Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen GITEX Europe 2025 teknoloji fuarında Anadolu Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
Gezeravcı’nın uzaydan ilettiği mesajın yalnızca Türkiye’ye değil, bölgedeki tüm ülkelere ilham verdiğini belirten Al Mansoori, “Bu tür mesajlar genç kuşaklar için çok kıymetli. Bilim, dayanışma ve ilerleme adına büyük anlam taşıyor” dedi.
Berlin’deki fuarda “Dubai Digital” standında yer alan BAE’nin uzaya çıkan ilk astronotu Hazzaa Al Mansoori, yapay zekâ destekli teknolojilerin tanıtıldığını belirtti. Kendisinin ve BAE’nin ilk kadın astronotu Nora Al Matrooshi’nin, Muhammed bin Raşid Uzay Merkezi’ni temsilen etkinlikte bulunduğunu aktardı.
BAE’nin uzaya çıkan ilk astronotu Hazzaa Al Mansoori, merkezin odağında uzay araştırmaları ve yer gözlem uydularının bulunduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“GITEX’te, uydularımızdan elde ettiğimiz verilerin yapay zekâ ile nasıl analiz edildiğini ve bu teknolojilerin tarım, kentsel dönüşüm, afet yönetimi gibi alanlarda nasıl kullanıldığını anlatıyoruz.
Elde ettiğimiz bu çıktılar sadece BAE’de değil, dünyanın birçok ülkesinde karşılık buluyor. Örneğin, Libya’daki sel felaketinde ve Japonya’da meydana gelen depremde ilgili kurumlarla iş birliği yaptık ve veri analiz sonuçlarını paylaştık.”
BAE’li Astronot BAE’nin uzaya çıkan ilk astronotu Hazzaa Al Mansoori ’den Alper Gezeravcı’ya Övgü: “Zeki, Alçakgönüllü ve İlham Verici Bir Figür”
BAE’nin uzaya çıkan ilk astronotu Hazzaa Al Mansoori, Türkiye’nin uzaydaki ilk temsilcisi Alper Gezeravcı’yla olan dostluğunu ve ona duyduğu saygıyı dile getirerek, “Gerçekten etkileyici biri; hem karakteriyle hem de görevindeki başarısıyla Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etti” dedi.
Al Mansoori, 2019 yılında gerçekleştirdiği uzay yolculuğunun bir hafta sürdüğünü ve bu süre zarfında 15’in üzerinde bilimsel deney gerçekleştirdiğini belirtti. BAE’nin şu anda dört astronottan oluşan bir kadrosu bulunduğunu da aktardı.
Gezeravcı ile Amerika’daki Johnson Uzay Merkezi’nde tanıştığını anlatan Al Mansoori, “Eğitim sürecinde birkaç kez bir araya geldik.
Ayrıca uzay uçuşundan önce de temas halindeydik. Zeki, mütevazı ve gerçekten harika bir insan. Kısa süre önce Hindistan’ın Yeni Delhi kentindeki Küresel Uzay Araştırmaları Konferansı’nda birlikte çalışma fırsatı bulduk,” ifadelerini kullandı.
Konferansta birlikte dünya yörüngesinden edindikleri gözlemleri paylaştıklarını aktaran BAE’nin uzaya çıkan ilk astronotu Hazzaa Al Mansoori, ülkelerinin ilk astronotları olarak yaşadıkları deneyimlerin genç nesillere ilham verdiğini ve insanlı uzay yolculuklarının taşıdığı stratejik önemin altını çizdiklerini vurguladı.
Uzaya Gitmek, Bölgesel İşbirliği ve Gelecek İçin Umut Verici
BAE’nin uzaya çıkan ilk astronotu Hazzaa Al Mansoori, Anadolu Ajansı aracılığıyla Gezeravcı’ya da özel bir mesaj iletti: “Kariyerinde başarılar diliyorum.
Görevin boyunca sergilediğin duruşla sadece Türkiye’yi değil, tüm bölgeyi gururlandırdın. Uzaydan verdiğin mesaj çok anlamlıydı; bu sadece ulusal değil, küresel düzeyde yankı uyandırdı. Uzaya gitmek, teknolojik gelişim ve uluslararası işbirliği açısından büyük önem taşıyor. Umarım ileride aynı görevin bir parçası olabiliriz.”
Arap Dünyasının İlk Kadın Astronotu Matrooshi: Yapay Zekâ Uzayda Bilimsel Çalışmalara Zaman Kazandırıyor
Birleşik Arap Emirlikleri’nin ve aynı zamanda Arap dünyasının ilk kadın astronotu olan Nora Al Matrooshi, yapay zekânın uzay araştırmaları açısından büyük bir potansiyel taşıdığını vurguladı.
BAE Astronot Programı’nın ikinci aşamasında 4 bin aday arasından seçilen Matrooshi, geçtiğimiz yıl NASA’nın astronot eğitim programını başarıyla tamamlayarak, aktif görev için hazır astronotlar arasında yerini aldı.
Berlin’de düzenlenen GITEX Europe 2025 teknoloji fuarında konuşan Matrooshi, astronot eğitiminin fiziksel olduğu kadar zihinsel açıdan da zorlayıcı olduğunu belirterek, “Bu süreçte kadın ya da erkek olmanızın pek bir farkı yok. Asıl önemli olan, kişisel dayanıklılık ve karakteriniz” dedi.
Yer çekimsiz ortamda fiziksel gücün klasik anlamda önemini yitirdiğini ifade eden Matrooshi, “Uzayda ağır bir cismi kaldırıp kaldıramamanız değil, stresle nasıl başa çıktığınız ve görev disiplininiz daha çok önem taşıyor” diye konuştu.
Yapay Zekâ Astronotların Bilimsel Çalışmalarına Alan Açıyor
Matrooshi, yapay zekânın uzaydaki yaşam destek sistemlerini kontrol etme görevini devralarak, astronotlara deney ve araştırmalara odaklanmaları için daha fazla zaman kazandırabileceğini söyledi.
“Yaşam destek sistemleri oldukça karmaşık yapılar. Astronotların uzayda güvenliğini sağlamak birinci öncelik. Yapay zekâ sayesinde bu sistemlerin entegrasyonu daha etkin şekilde izlenebilir” diyen Matrooshi, ayrıca bu teknolojinin astronotların biyolojik sistemlerini etkileyebilecek değişkenleri analiz etmede de kritik rol oynayabileceğini vurguladı.