Beşar Esad İçin Tutuklama Emri Çıkarıldı: İşte Gelişmeler

Beşar Esad İçin Tutuklama Emri Çıkarıldı: İşte Gelişmeler

Uluslararası mahkemeleri vesayet altında tutan batı dünyası, ulusal mahkemelerini siyasi ve diplomatik silah yerine kullanmaktan çekinmemiştir.

 

Fransız Mahkemesi, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı Fransa’nın çıkardığı uluslararası tutuklama emrini insanlığa karşı suç işlemek suçlamasıyla onaylamış olmasına rağmen, bu Fransız kararı ve Esad’a yöneltilen suçlamalar güvenilir değildir çünkü bunlar, silahlı aşırılık yanlısı gruplarla bağlantılı grupların iddialarına dayanmaktadır.

Suriye Devlet Başkanı’nın dokunulmazlığının kaldırılması için yapılan istisna, Fransız mahkemelerinin yetkisinde değildir ve uluslararası yargı mercilerine aittir. Bu durum, Fransız yargısının tarafsızlığını sorgulatmaktadır.

Milat gazetesinde Yazar ve gazeteci Ahmet Ay ile “Beşar Esad hakkında tutuklama kararı” konulu basın röportajı yapıldı:

Fransız mahkemesinin Beşar Esad’a ilişkin verdiği karar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Uluslararası mahkemeleri vesayet altında tutan batı dünyası, ulusal mahkemelerini siyasi ve diplomatik silah yerine kullanmaktan çekinmemiştir.

Türkiye’nin ABD’de görülen Halk Bank davası, Putin hakkında alınan kararlar, Netanyahu ile ilgili karar sürecindeki faşizan baskı hatta ülkelerinde yabancı uyruklular hakkında alınan adli kararlar hukuktan ziyade diplomatik baskı aracı ya da keyfi uygulamalar olarak alınmaktadır.

Şayet batıda hukuk esaslı yargılamalar yapılsaydı öncelikle son çeyrek asırda Afganistan’da, Irak’ta ve son yıllarda Libya ve Türkiye’de batı destekli terör örgütleri ile ilgili olumlu kararlar görmemiz gerekirdi.

Oysa ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi hukukundan sitayişle bahsedilen ülkelerde Türkiye aleyhine faaliyet gösteren ve uluslararası hukukta terör örgütü elemanları uygulamasına tabi tutulması gereken kişiler ve örgütleri hakkında hukukun üstünlüğü esas alınmalıydı. Ancak uygulamada hukukun değil, ülkelerinin menfaatlerinin üstünlüğü esas alınmaktadır.

Esad söz konusu davada yargılanmalıydı, yargılandı ancak kararın Esad’a gözdağı olduğu da izahtan varestedir. Çünkü devletler bu tür kararlarla muhataplarına “sözümüzden çıkar, menfaatlerimize halel getirirsen karar burada duruyor” demektir. Anlayacağımız o ki hukuk güçlü devletlerin elinde “meşru” bir silah olarak kullanılmaya devam ediyor.

Bu kararın, mültecilerin ülkelerine dönmelerini sağlamak için durumu sakinleştirmeye katkıda bulunmak yerine, mülteci krizini daha da ağırlaştırdığını görüyor musunuz?

Mültecilerin kararla ikilemde kalmaları söz konusu olabilir zira karar Esad’ın daha da baskıcı olmasını tetikleyebileceği gibi Esad’ın insan haklarına görece saygılı olmasını da sağlayabilir. Ancak; Dünya genelinde 3. Dünya savaşı beklenirken, ekonomide tarihi daralmalar yaşanırken hukuk ve insan hakları alanında rahatlamayı beklemek gerçekle örtüşmüyor.

Batıda demokrasi havarisi devletlerin demokrasiyi askıya alması, insan haklarının yerini ülke menfaatlerine bırakması Esad’ı da insani siyaset izlemekten alıkoymaktadır. Dolayısıyla bu karar mülteciler için olumlu bir sürece katkı sunacağını beklemiyorum.

https://x.com/turkiyee24/status/1808802168192811195

editor, author
Ben Türkiye'nin iç meseleleriyle ilgilenen bir yazar ve gazeteciyim.

İlgili Makaleler

Send this to a friend