Bulent Arınç, ‘FETÖ’ soruşturmasından tutuklu bulunduğu cezaevinde ölen 84 yaşındaki Nusret Muğla için ‘Nusret ağabeyin ardından’ başlıklı taziye mesajı yayınladı.
‘FETÖ’ soruşturması kapsamında 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan 84 yaşındaki tutuklu Nusret Muğla’nın cezaevinde yaşamını yitirmesinin ardından, eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’ndan bir mesaj geldi: Bülent Arınç. Arınç, “Affet beni Nusret kardeşim” diyen Arınç, “Sana ve arkadaşlarına olduğu kadar kendime de faydalı olamadım” dedi. AKP’nin kurucularından Bülent Arınç, koronavirüse yakalanarak hayatını kaybeden Nusret Muğla için “Nusret Kardeşin Ardından” başlıklı taziye mesajı yayınladı.
Muğla ile lise yıllarında tanıştığını belirten Arınç, “Ortağı Kenan ile küçük berberlerde çalışırlardı. Zamanla arkadaş olduk. Güler yüzlü ve tatlı dilli bir insandı… Risale-i Nur okur, imkanı olsa insanlara iman hakikatlerini ve Kuran’ı anlatır, herkese ikramlarda bulunurdu.” Arınç, Nusret Muğla ile arkadaşlığının üniversitede ve avukat olarak başladığı yıllarda da devam ettiğini söyledi.
Bülent Arınç mesajında şunlara dikkat çekti: “Kalp ve çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle çok fazla ilaç kullanıyordu ve hayatını tek başına sürdürmekte zorlanıyordu. Ne yazık ki tam teşekküllü üniversite hastanesinden alınan raporların Adli Tıp Kurumu tarafından onaylanmaması nedeniyle cezaevi koşullarında kalmaya devam etti.
Hastalığı şiddetini arttırdı ve ne yazık ki covid’e yakalandı ve dün 84 yaşında vefat etti. Bu güzel insanla olan hikayemin kısa özeti şudur: Onunla ilgili hatıralarımı hayatımın en müstesna köşesinde saklayacağım. kalp. Peki bundan sonra ne söylenmeli? Hapishane koşulları hasta mahpusların tedavi ve tedavisine uygun değildir. Kalp ameliyatı olması gereken insanlar var, kanser hastaları var. Mevcut koşullarda tedavisi mümkün değildir. Bu kişilerin cezaevinde kalmalarının kamu yararı yoktur. Cezalarının çoğunu hapiste çekmiş insanlar.
İnfazlarının ertelenmesi hem kamu yararına olacak hem de bu kişilerin daha kolay şifa bulmasını sağlayacaktır. Anayasamızın 17. maddesine göre yurttaşlar cezaevlerinde dahi olsa insanlık onuruna yaraşır bir yaşam sürmelidir. Adli Tıp Kurumu, kanun ve yönetmeliklerin kendisine verdiği yetkiyi kanuna uygun olarak kullanırsa, herhangi bir yetki ve makamdan korkmadan Başkanın af yetkisini kullanmasına bile gerek kalmaz.”
“Nusret kardeşin hakkını teslim et” diyen Arınç, şöyle devam etti: “Sesimin ve gücümün yettiği kadar, sizin ve sizin durumunuzdakiler için, kamuoyunun görüp göremeyeceği tüm kanallarda doğruyu söyledim. Ama gözler karanlıktı, köşeleri tutan iblisler kan ve intikamla yanıyordu. Hak ettiğimi söylediğim için hakarete uğradım, azarlandım, hor görüldüm ve bir Fetöist olarak hedef alındım. Sana ve arkadaşlarına faydalı olamadım, kendime de faydalı olamadım. Ama bunun da geçeceğine inanıyorum, ha. Göz yaşlanır, yürek hüzünlenir. Ama biz Rabbimizin razı olduğu şeylerden başkasını söylemeyiz.”