Can Holdinge Büyük Operasyon: İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Can Holding’e yönelik geniş çaplı bir operasyon gerçekleştirildi. Habertürk ve Show TV’nin de aralarında bulunduğu toplam 121 şirkete kayyum atandı.
Aralık 2024’te Can Grubu, Park Grubu’ndan Ciner Yayın Holding’in tüm hisselerini devralarak Habertürk, Show TV, Bloomberg HT ve HT Spor’un sahibi olmuştu. Ancak bu devrin ardından başlatılan soruşturma, şirketi hedef alan ciddi suçlamalarla sonuçlandı.
Başsavcılığın iddiasına göre Can Holding yöneticileri;
- Suç örgütü kurmak,
- Kaçakçılık,
- Dolandırıcılık,
- Kara para aklama
suçlarından sorumlu tutuluyor.
Can Holdinge Büyük Operasyon: Anadolu Ajansı’nın aktardığı bilgilere göre jandarma, gözaltı kararı çıkarılan sekiz üst düzey yönetici için sabah saatlerinde operasyon düzenledi.
Can Holdinge Büyük Operasyon: Can Holding’in Yapısı ve Faaliyet Alanları
1950’de temelleri atılan ve 1986’da holdingleşen Can Holding, özellikle 1990’dan itibaren faaliyetlerini İstanbul’a taşıyarak büyümesini hızlandırdı. Grubun yönetiminde Zamanhan Can ve Kemal Can bulunuyor.
Enerji, eğitim, sağlık, lojistik, turizm ve dayanıklı tüketim ürünleri başta olmak üzere çok sayıda sektörde faaliyet gösteren holding, Awox, Seikon, Telefox ve Energia gibi markalarıyla Türkiye’nin önde gelen üreticilerinden biri haline gelmeyi hedefliyordu.
Can Holdinge Büyük Operasyon: 2023 itibarıyla Çerkezköy, Lüleburgaz ve Mersin’deki üretim tesisleriyle 50 milyon adet teknolojik ürün üretimi ve ihracatını planlayan grup; aynı zamanda Doğa Koleji ve İstanbul Bilgi Üniversitesi ile eğitim alanında, Mediza Hospital ve çeşitli otellerle de sağlık ve turizm sektörlerinde yatırımlarını sürdürüyordu.
Bugün ise şirketin tüm bu geniş çaplı faaliyetleri, başlatılan soruşturma kapsamında devlet denetimine geçmiş durumda.
Başsavcılıktan Can Holding Soruşturmasına İlişkin Açıklama
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding hakkında yürütülen adli soruşturmanın ayrıntılarını paylaştı.
Açıklamada, holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler aracılığıyla organize bir yapı kurulduğu ve bu yapı üzerinden nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve yasa dışı gelirlerin aklanmasına yönelik sistematik faaliyetler yürütüldüğü belirtildi.
Can Holdinge Büyük Operasyon: Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve ilgili denetim birimlerinin hazırladığı raporlara dayandırılan bulgulara göre, holdingin kontrolündeki şirketler üzerinden kaynağı belirsiz yüksek tutarda para girişleri gerçekleştirildi. Bu paraların farklı şirketler arasında aktarılıp izlerinin gizlendiği, sahte belgeler düzenlenerek vergi yükümlülüğünün düşürüldüğü ifade edildi.
Soruşturma kapsamında, holding bünyesinde çıkar amaçlı örgütlenmenin Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde faaliyet yürüttüğü tespit edildi.
Bu çerçevede, aynı sektörde çok sayıda şirket kurularak denetim mekanizmalarının etkisizleştirilmeye çalışıldığı, yönetimlerde yapılan değişikliklerle sorumlulukların dağıtıldığı ve hukuki yaptırımlardan kaçmanın hedeflendiği vurgulandı.
Can Holdinge Büyük Operasyon: Ayrıca ticari faaliyeti olmayan bazı şirketlerde gerçek dışı sermaye artırımı yapıldığı, kaynağın ise “ortaklara borçlar hesabı” üzerinden gösterildiği belirlendi.
Bu yöntemle Varlık Barışı Kanunu’ndan faydalanıldığı, ancak söz konusu işlemlerin aslında suçtan elde edilen gelirin sisteme sokularak aklanması anlamına geldiği kaydedildi.
Can Holding Soruşturmasında Yeni Bulgular
Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) hazırladığı raporlar, örgütün nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılık ve vergi usulsüzlükleri gibi suçlardan elde ettiği gelirleri kullanarak faaliyet alanını genişlettiğini ortaya koydu.
Elde edilen yasa dışı kazançlarla eğitim, medya, finans ve enerji gibi kritik sektörlerde şirket satın almaları, hisse devri ve yatırımlar yapıldığı; bu yöntemle hem ekonomik güç kazanmanın hem de kamuoyu önünde meşru bir görüntü sağlamanın amaçlandığı belirlendi.
Raporda ayrıca, şüphelilerin farklı sektörlerde yürüttükleri mali işlemlerle suç gelirlerini akladıkları ve bu sayede ekonomik yaşamda sahte bir itibar oluşturmaya çalıştıkları vurgulandı.
Soruşturma kapsamında 121 şirkete el konuldu, yönetimleri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi. Ayrıca 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.
Başsavcılık, kamu düzenini ve mali sistemi tehdit eden bu tür yasa dışı faaliyetlere karşı yürütülen soruşturmanın MASAK raporları ve diğer deliller ışığında titizlikle sürdürüldüğünü ve gelişmelerin şeffaf biçimde kamuoyuna aktarılacağını duyurdu.