Türkiye’de çocuk yoksulluğu her geçen gün artıyor. Ankara Tabip Odası, 171 bin çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını açıklayarak çocuk yoksulluğunun acil bir toplumsal sorun haline geldiğini vurguladı.
Ankara Tabip Odası, Türkiye’de çocuk yoksulluğunun hızla arttığını açıkladı. Resmî verilere göre, aileleriyle yaşayan ve temel ihtiyaçları karşılanmayan çocukların sayısı 2018 yılından bu yana %40 oranında artarak 171.895’e ulaştı.
Ekonomik kriz ve gelir dağılımındaki eşitsizlik
Ankara Tabip Odası, ekonomik krizin ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin çocuklar üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti. Yüksek enflasyon ve işsizliğin, toplum genelinde yoksulluğu derinleştirdiği vurgulandı. TÜİK verilerine göre, nüfusun en zengin %20’si toplam gelirin %48,1’ini alırken, en düşük gelir grubunun payı yalnızca %6,3’te kaldı.
Çocukların temel ihtiyaçları karşılanmıyor
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Ocak–Haziran 2025 dönemine ilişkin verilerine göre, temel ihtiyaçları karşılanmayan ve ailelerinden koparılma riskiyle karşı karşıya olan çocukların sayısı 2018’deki 122.489’dan 171.895’e yükseldi. Bu, son yedi yılda %40,33’lük bir artış anlamına geliyor.
4 çocuktan 1’i yoksulluk veya dışlanma riski altında
Oda, her 10 aileden birinin çocuklarına yeni kıyafet alamadığını, her 10 aileden birinin ise çocuklarına düzenli olarak taze meyve ve sebze sağlayamadığını belirtti. Ayrıca, 10 çocuktan 4’ünün yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olduğu açıklandı.
Yetersiz beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri
Ankara Tabip Odası, yetersiz beslenmenin çocuklarda ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını vurguladı. Büyüme geriliği, bağışıklık sistemi zayıflığı, vitamin eksikliği, kansızlık, raşitizm, diş sağlığı problemleri, kas zayıflığı ve çeşitli metabolizma bozukluklarının çocuklarda daha yaygın görüldüğü ifade edildi. Ayrıca, yetersiz ve sağlıksız beslenmenin bilişsel gelişimi olumsuz etkilediği ve öğrenme güçlüklerine yol açtığına dikkat çekildi.
Çözüm çağrısı
Ankara Tabip Odası, çocuk yoksulluğuyla mücadelede sosyal adaleti güçlendiren politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Okullarda ve tüm eğitim kurumlarında kalorisi hesaplanmış, en az bir sağlıklı ve ücretsiz öğün sağlanması, gelişim çağındaki tüm çocuklara ücretsiz süt desteği verilmesi ve çocukların sağlık hizmetlerine eşit ve ücretsiz erişiminin garanti altına alınması talep edildi.
Son çağrı
Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi:
“Çocuklarımızı ve geleceğimizi yoksulluktan korumak için önleyici politikalar ivedilikle uygulanmalıdır.”
Sonuç
Türkiye’de çocuk yoksulluğu, ekonomik kriz ve gelir dağılımındaki adaletsizlik nedeniyle her geçen gün derinleşiyor. Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi, eğitim alması ve eşit sağlık hizmetlerine ulaşabilmesi için çocuk yoksulluğu ile mücadele eden kalıcı ve adil politikaların bir an önce hayata geçirilmesi şarttır.