Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Çevre Yolu, TOKİ 1525 konut, 17 iş yeri, bir cami, büyükşehir yatırımları ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Çevre Yolu, TOKİ 1525 konut, 17 işyeri, cami, büyükşehir yatırımları ve tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır Cezaevi’nin müze haline getirileceğini belirterek, “Adalet Bakanlığımız cezaevini tamamen boşalttı. Bugün itibarıyla cezaevi Adalet Bakanlığı’ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmiştir. ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlarla birlikte tamamlanan 140 projenin açılışını yapmak için Diyarbakır’a geldi. Havalimanında büyük bir kalabalık tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting alanına doğru ilerlerken zaman zaman bindiği otobüsten de yol kenarında kendisini bekleyen vatandaşları selamladı.
İstasyon Meydanı’ndaki miting alanında kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada şunları söyledi: Ne muhteşem bir ilgi. Diyarbakır’ı daha önce hiç böyle görmemiştim. Bugün Diyarbakır bir başka güzel yer. Ne güzel pankartlar. Bir afişte, “Baş paradan 6 sıfır attınız, 2023’te 6 sıfır atacağız” yazıyor. Diyarbakır’ı özledik. Coşkunuzdan anladığım kadarıyla Diyarbakır’da bizi özledi.
Aslında 15 Ekim’de sizlerle olacaktık, toplu açılış töreninde kucaklaşmamızın ardından Sur Kültür Yolu Festivali’ne katılacak. Oradaki güzel manzarayı yakından takip edecektik ama Bartın’ın Amasra ilçesindeki kömür madenlerimizden birinde meydana gelen üzücü kaza nedeniyle programımızı ertelemek zorunda kaldık.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza geçmiş olsun. Tüm şehitlerimizin aileleri bize emanettir. Bu mirası sonuna kadar koruyacağız. Hiçbirinin acı çekmesine izin vermeyeceğiz. Başlatılan soruşturma ve incelemelerden sonra kusurlu olanlar tespit edilirse bunlarla ilgili her türlü işlem yapılacaktır.
Bir pankart daha var: ‘Diyarbakır civarında Bağlar var. Tablo 6, burada size bir mesaj var. Sahiplerine bir şans vermeyeceğiz. Kürtleri sofranıza meze olarak koymayacağız’… Yıllardır ne diyoruz; Türklere, Kürtlere, Lazlara, Çerkezlere, Abhazlara ne diyoruz; Yaratılanı yaratandan dolayı seviyoruz. Fark yok, yani hep birlikte olacağız, büyük olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bizi bölenlere fırsat vermeyeceğiz.
Bir süre sarılmamamız için her yolu denediler. Ama kalpten kalbe görünmeyen yollar olduğunu bilmiyorlardı. Gerekirse gönülden, gönülden gideriz ama Diyarbakırlı kardeşlerimizle gönül iş birliğimizden vazgeçmeyeceğiz dedik ve yolumuzdan da dönmedik.
Simgesi Diyarbakır olan bütün bir coğrafyayı ideolojik kuruntular mezesine çevirmek isteyenlere yer bırakmadık. Avrupa ve Amerika’nın zehirli köklerini coğrafyamıza bıçak gibi saplamaya çalışanlara teşekkür etmedik.
Diyarbakır annelerini batının şempanzelerine bırakmadık. Batı’nın bu insan hakları savunucuları nerede? Diyarbakır Annelerini bir kez ziyarete geldiler mi? Gördüler mi? Neden? Niye? Bunların insan hakları savunuculuğuyla hiçbir ilgisi yoktur.
Onlar sadece sahne sanatçısı. Diyarbakır Anne kardeşlerim bunlara itibar etmediler, dimdik durdular, eğilmediler ve yavaş yavaş oğulları geri geldiler. Milletimizle aramızda fitne çıkarmak için her yolu deneyen, her yolu kötüye kullananların kirli yüzlerini tek tek ortaya çıkardık.
