Fenerbahçe’nin Ali Koç’un beraat kararı. Fenerbahçe kongresi başladı, Mevcut Başkan Ali Koç ve Saadettin Saran cumhurbaşkanlığı yarışına katıldı. Her iki aday da bugün seçim öncesi son konuşmalarını yaptı. Oylama yarın saat 10:00’da başlayacak.
ALİ KOÇ’TAN SARAN SÖZLERİ
Fenerbahçe başkan adayı Ali Koç, şöyle devam etti:
“Geçen hafta verilen hakem kararları bir golün veya maçın çok ötesinde. Türk futbolunda adil rekabeti engelleyenlere karşı mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Perşembe günü Türkiye Futbol Federasyonu’nun konuşmasında da söyledim: Bugünkü sakinliğimize aldanmayın. Bu sükunetin ardında, içimizde kopan fırtınalar, belgeler ve bilgiler, güçtür. Önemli olan haklı olmak değil, ona sadık kalmaktır. Bu süreç böyle sona erecek. Bu zihniyetle yol neredeyse bitmiştir. Hiç kimse yerleşik düzene karşı bu kadar ileri gitmemiştir. Bazen bir şey söylediğinizde, beklenmedik bir şey olur ve her şey yoluna girer. Desteklediğimiz herkes ne demek istediğimizi anlayacaktır.
Fenerbahçe başkanlığı, milyonlarca insanın onurunu koruyan ağır bir sorumluluktur. Fenerbahçe’nin geleceğini tehlikeye atmaya hakkımız yok. Fenerbahçe’yi hiçbir zaman karanlık bir yola itmedik, onu zor duruma sokacak hiçbir adım da atmadık. Bugüne Fenerbahçe’yi yönetmenin sorumluluğunu taşıyarak geldik.
Sayın Saadettin , seçilirse bahis şirketini satıp kapatacağını söyledi. Buna saygı duyuyorum. Yönetmelikler ve yasalar açık olsa da, bu ahlaki açıdan adaletsizdir. Futbol ailesine katılan biri, bu şirketin sahibi olmamalıdır; yasa, katılmadan önce şirketten ayrılmasını öngörür.
Şirketten ayrılacaksınız ve eğer başkan olmazsanız, şirketten de ayrılacaksınız. Sayın Saadeddin’e ve bakana söyledim. Bir gerçek var, bir gerçek. Bunu Kongre üyeleriyle paylaşmalıyım. Şunu da söyleyeyim: Sayın Saadeddin, sanki bakanlığa talipmişiz gibi, adaylığını engellemeye çalışıyormuşuz gibi iki gün boyunca konuştu. Sonra kendini düzeltti. Ama bu konu iki gün içinde bu kadar yayıldı.
Kendisine şu soruyu acilen sormam gerektiğini düşünüyorum: Spor geçmişi olan ve Türkiye Futbol Federasyonu, UEFA ve FIFA ile, hatta televizyon yayıncılığı alanında bile geniş bağlantıları bulunan bir aday olarak, bu üç kurumun yönetmeliklerinin bir spor kulübünün başkanlığını veya yöneticiliğini üstlenmenizi engelleyeceğini biliyorsunuz.
Bunun Fenerbahçe’yi riske atacağını bilmenize rağmen, beni en çok endişelendiren konu, transfer sürecini başlatmak için neden Ağustos sonuna kadar beklediğiniz. Uzun zamandır devam eden bir sorundan bahsediyoruz. Hatırlarsanız, size “Lütfen Türkiye Futbol Federasyonu ile görüşün; onlar ceza kesecek, ben de bakanla görüşeceğim” demiştim.
Fenerbahçe ve sizin için sorun yaratacak bu konuyu neden daha önce önceliklendirmediniz? Bu Fenerbahçe’nin bir kumarı değil mi?
Bakanlığa yaptığınız başvuruda, azınlık hisselerinizi bir çalışana, Saran Holding’i ise kızınıza devredeceğinizi belirtmişsiniz. Etkinlikte bunu yetkilendirmediğinizi iddia etmişsiniz, ancak evraklar ortada. Kızınız da dolaylı olarak işin içinde ve mülkiyeti ona devretmek bu sorunu çözmüyor! Bunu anlamakta zorlanıyorum. Medya ve topluluğumuz tarafından yapılsa bile şirketi kapatabileceğinizi belirtmişsiniz.
Mülkiyeti devredilen şirket bakanlık tarafından ruhsatlandırılır. Bu titiz bir süreç gerektirir. Bakanlık “devir” dese bile, hesaplamalar ve prosedürler söz konusudur. Aynı durum, şirketin tamamen kapatılması için de geçerlidir. Davanın Danıştay’dan geri çekilmesi için de geçerlidir.
Ampul yakmak gibi değil; bir düğmeye basmak gibi. Bu süreçte, yarın, Pazartesi sabahı saat 9’dan itibaren seçilirseniz, Fenerbahçe başkanlığının inisiyatifi ve geleceğinin başkalarının, yani Türkiye Futbol Federasyonu ve bakanlığın elinde olacağını biliyor musunuz? Bunu siz de biliyorsunuz, ben de çok iyi biliyorum. Neden böyle bir riske giriyorsunuz?
Tekrar ediyorum: Yönetimi devredememek ve başkanlığı devralamamak haksızlıktır. Başkanlığı devralamazsanız, uyumlu varlıklarınız olsa bile şirket de ortadan kalkacaktır. Bu haksızlık, ama sizin durumunuzu değil, Fenerbahçe’nin durumunu değerlendirmeliyim.
Biz kaçak bahisle mücadele ederken, rakiplerimizin bahis reklamlarıyla mücadele ederken, 16 ayrı kuruluşa yazı yazarken, Allah korusun Fenerbahçe başkanına bahis davası açılırsa ne durumlarla karşılaşacağımızı hepiniz görüyorsunuz.
Umarım böyle bir şey olmaz ama bu sorunu çözmeden devam etmek Fenerbahçe için büyük bir risk teşkil ediyor. Fenerbahçe ailesinin alması gereken bir risk değil bu. Bu konuyu siz değerli üyelerimizin vicdanına bırakıyorum.
Savaşarak, ezerek şampiyon olacağız! Yoksa Mayıs ayından sonra hesaplaşacağız.
Ali Koç: Bu yıl şampiyon olacağız
Fenerbahçe’nin başkan adayı Ali Koç şöyle devam etti:
Taraftarımız kaliteli oyuncular istiyor. “Kapı artık 500-700 bin dolar değil, 25 milyon avroya açık.” dedik. Ekonomik durum istikrarsızken sürdürülebilirlik nasıl sağlanabilir? Finansal gücümüz olmalı. Ekonomimizi büyütebilecek ve sponsorluk anlaşmaları müzakere edebilecek bir yönetime ihtiyacımız var.
Olimpiyatlardaki başarılarımız her gün bir hikâye anlatıyor. 70 milyon avro değerindeki takımımızın 300 milyon avroya ulaşmasını sağlayan finansal destek neydi?
Kulübümüzün ilk triple-double’ını yapan bir erkek basketbol takımı kurarken, üst üste iki yıl Euroleague’i kazanan bir kadın basketbol takımı kurmak çok büyük bir bütçe gerektirmeyecek miydi?
Yaklaşık 300 madalya ve 40’tan fazla kupa kazanmak gerçekten çok değerli değil mi? Sayın Saadettin’e teşekkür ediyor ve saygı duyuyorum. Zamanı geldiğinde bu konularda bize hakkını verdi.
Bunu neden söylüyorum? Bizi sert bir şekilde eleştiren üyelerimizin eleştirilerine saygı duyuyorum. Ne kadar kötüyüz? Hiç iyi bir şey yapmadık mı, hak ettiğimiz bir şey? İyi! Camiamızı zayıflatacak, itibarımızı zedeleyecek veya bizi utandıracak finansal ilişkiler kurmadık. Paramızı yasadışı yollardan harcamadık. Paramızı kişisel ihtiyaçlarımız için kullanmadık. Tüm bunlara rağmen Fenerbahçe’nin gelirlerini artırdık ve sağlıklı bir ekonomi sağladık.
Tam da bu dönemde, atılım döneminin başlamasıyla birlikte, Fenerbahçe eşi benzeri görülmemiş saldırılara maruz kalmaya başladı. Aylardır organize kötülük olarak tanımladığımız sistematik ve organize saldırıların hepsi tek bir amaca yönelik: böl ve yönet. Ne kadar bölünürsek, o kadar zayıflarız. Artık rakiplerimize tanınan ayrıcalıklara karşı sesimizi çıkaramayacağız. Ve bir kulüpte gördüğümüz gibi, bizi yeniden şekillendirmeye çalışacaklar.
Saadeddin olsun, Ali Koç olsun fark etmez; bu cemaatin reisi kim olursa olsun, onun etrafında kenetlenmeli ve ona destek olmalıyız. Çünkü ata binen Üsküdar’dan geçecektir.
SARAN’DAN KUTLUALP’E TEŞEKKÜR
Fenerbahçe’nin cumhurbaşkanı adayı Saadettin Saran, şöyle devam etti: “Tarihi seçimlere doğru gidiyoruz. Sandıkta kim kazanırsa kazansın, Fenerbahçe’nin gelecek vaat eden ve kupalarla dolu geleceği için hep birlikte mücadeleye başlayacağımıza inanıyorum. Eşi benzeri görülmemiş bir kampanya yürütmeye çalıştım. Bu bir seçim atmosferi. Kırıcı bir şey söylediysem, kamuoyundan özür dilerim.”
Bu toplumun rakipleriyle değil, birbirleriyle mücadele etmesi gerektiğine inanıyorum. Bizi bu noktaya getirdikleri için Sayın Hakan Bilal Kutlualp ve ekibine teşekkür etmek istiyorum. Toplumumuzun çektiği acılara seyirci kalmadılar, aksine yanımızda yer aldılar. Teşekkür ederim.
Fenerbahçe düşmanlık değil, kardeşlik ruhu beslemelidir. Görüşlerimiz farklı olabilir, ancak renklerimize tutkuyla bağlıyız. Adım ve takımımın isimleri oylanırsa, tüm Fenerbahçe taraftarlarının önünde, başkanları ve efsaneleri geleceğe yürüyen tek bir varlıkta birleştirmek için elimden gelenin en iyisini yapacağıma söz veriyorum. Fenerbahçe’nin geleceği için bayrağı değiştirmek gerekli olduğu için aday oluyorum. Bu yolculuğa kendime ve sizlere verdiğim bir sözle çıktım.
Bu topluluğun en büyük gücü, asla umudunu kaybetmemesidir. Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Ümitsiz durumlar yoktur, ümitsiz insanlar vardır.” Biz Fenerbahçe taraftarları hiçbir zaman ümitsiz olmadık.
Sayın Ali Koç, Fenerbahçe için değerli ve önemli çalışmalara imza attı. Bugüne kadar kulübümüze sağladığı maddi desteği inkar etmek haksızlık olur. Bağışlarının çok ötesinde gelir getiren projelere ve sponsorluklara imza attı. Ancak Fenerbahçe’nin kaderi tek bir kişinin katkılarına indirgenemez.