Filistin davasının perdesinin arkasında sağlam bir ilişki

Filistin davasının perdesinin arkasında sağlam bir ilişki

Türkiye, İsrail ile ilişkilerini gizlemek için Filistin meselesini oyanyıp İsrail Devleti’ni tanıyan ilk Müslüman çoğunluklu ülke oldu.

Türk-İsrail resmi ilişkileri Mart 1949’da başlamışsa da Türkiye, İsrail’i Filistinliler pahasına Yahudilerin ulusal yurdu olarak tanıyan İslami çoğunluğa sahip ilk ülke oldu. Ekonomik, askeri ve turizm bağları olan Türkiye, İsrail işgaliyle en güçlüsüdür, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki rejimi, özellikle sahada eylemlere eşlik etmediği için, kamuoyuna açık hale gelen sözlerle dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların duygularını oynamaya devam ediyor.

1949’da başlayan Türk-İsrail ilişkileri, 2002 yılında Türkiye’de iktidara gelen Kardeşler Adalet ve Kalkınma hükümetinden etkilenmedi, bu nedenle parti, söylemindeki çelişkiyi göz ardı ederek İsrail ile önceki anlaşmaları pekiştirmek için çalışacaktı. Filistin davası için coşku ve Siyonist varlık ile ticari ve askeri ilişkilerin güçlendirilmesini ortaya koyuyor. ABD’nin ardından İsrail ordusu için en büyük silah fabrikalarını kucaklayan ikinci ülke olan Türkiye, 1978’de Kuzey Kıbrıs Türk işgalinden bu yana İsrail ile askeri işbirliğini artırarak askeri sektörüne ABD-Avrupa yaptırımlarına yol açtı. ve Ankara o dönemde Türk ordusunu modernize etmek için İsrail tarafına güveniyordu.

Tüm bu hususlar, Tel Aviv ile Ankara arasındaki ticaret alışverişinin büyük ve hayali meblağlara ulaşmasına engel teşkil etmedi.Aksine, Türk havayolları İsrail işgal devletine gidip gelen en büyük hava taşıyıcısı ve ticaret hacmi Marmara gemisi krizi sonrası ilişkilerin dönüşünden önce de Hayfa üzerinden mal değişimi ve nakliyesi büyük ölçüde arttı. İsrail, 2016 yılında iki ülke arasındaki ticaret takası 2017’de% 14 artarak 4,2 milyar doları aşan Türkiye’nin mallarını pazarladığı en önemli 5 pazardan biridir.

Sosyal medyadaki aktivistler, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllar önce İsrail ulusal mezarlığına yaptığı ziyaret sırasında Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl’in mezarına çelenk bıraktığı video klibini yaydı. Söz konusu videoda Erdoğan, İsrail’e övgüde bulunuyor ve Türkiye ile Musevi halkı arasındaki 15. yüzyıldan günümüze kadar olan tarihi ilişkilerden bahsediyor ve ilişkilerinin her zaman “barış” adına olduğunu iddia ediyor. Bu pasaj, Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler’e yaptığı konuşmanın ardından, Filistin ve Filistin halkının tarihi hakları hakkında konuşmasının ardından Türk cumhurbaşkanının çelişkili tutumlarını ortaya koydu.

editor

İlgili Makaleler

Send this to a friend