Foreign Policy dergisi köşe yazarı Anchal Vohra, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ortadoğu monarşileriyle savaşının en azından şimdilik sona erdiğini söyledi. Vohra, Foreign Policy’nin internet sitesinde Salı günü yayınlanan bir makalede, Erdoğan’ın bölgedeki eski rakipleriyle, özellikle de Birleşik Arap Emirlikleri’yle yakınlaşmasının, siyasi İslam’ın düşüşünün ve Türkiye’nin bölgesel sınırlarının sessizce kabul edilmesi olduğunu söyledi.
Türk lider, İslami siyasi hareketler aracılığıyla Türkiye’nin bölgesel etkisini artırma arayışından, popülaritesini artırmaya ve gelecek yıl seçimleri kazanmaya odaklandı. Vohra, bunun için, enflasyonun yirmi yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 54’e yükselmesinden, liranın geçen yıl değerinin neredeyse yarısını kaybetmesinden ve işsizliğin artmasından sonra Arap sermayesine ihtiyacı olduğunu söyledi.
Vohra, Erdoğan’ın güçlendirdiği dini devlet kurumları aracılığıyla siyasi İslam’ı küresel olarak tanıtmaya devam ettiğini söyledi. Ortadoğu monarşileri, Türkiye’deki yatırımları aracılığıyla Erdoğan üzerinde bir miktar avantaj elde etmeyi umabilirken, yeniden seçilmesi durumunda bunun Erdoğan’ın tekrar düşmanca politikalar benimsemesini engellemeye yetip yetmeyeceği belli değil dedi.
Foreign Policy dergisi köşe yazarı Anchal Vohra, TürkiyeCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ortadoğu monarşileriyle savaşının en azından şimdilik sona erdiğini söyledi. Vohra, Foreign Policy’nin internet sitesinde Salı günü yayınlanan bir makalede, Erdoğan’ın bölgedeki eski rakipleriyle, özellikle de Birleşik Arap Emirlikleri’yle yakınlaşmasının, siyasi İslam’ın düşüşünün ve Türkiye’nin bölgesel sınırlarının sessizce kabul edilmesi olduğunu söyledi.
Türk lider, İslami siyasi hareketler aracılığıyla Türkiye’nin bölgesel etkisini artırma arayışından, popülaritesini artırmaya ve gelecek yıl seçimleri kazanmaya odaklandı. Vohra, bunun için, enflasyonun yirmi yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 54’e yükselmesinden, liranın geçen yıl değerinin neredeyse yarısını kaybetmesinden ve işsizliğin artmasından sonra Arap sermayesine ihtiyacı olduğunu söyledi.
Vohra, Erdoğan’ın güçlendirdiği dini devlet kurumları aracılığıyla siyasi İslam’ı küresel olarak tanıtmaya devam ettiğini söyledi. Ortadoğu monarşileri, Türkiye’deki yatırımları aracılığıyla Erdoğan üzerinde bir miktar avantaj elde etmeyi umabilirken, yeniden seçilmesi durumunda bunun Erdoğan’ın tekrar düşmanca politikalar benimsemesini engellemeye yetip yetmeyeceği belli değil, dedi.
Enflasyonun 20 yılın zirvesinde olduğu Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomisini çıkmazdan çıkarmak için dış politikaya yöneldi. Erdoğan, yatırımlarının düşen lirayı canlandırması, işsizliği azaltması ve nihayetinde Türkiye’nin 2023 seçimlerinde iktidara geri dönmesini sağlaması umuduyla Ortadoğu’daki ideolojik düşmanlara ulaşıyor.
Son birkaç ayda Ankara, İsrail, Suudi Arabistan ve en önemlisi Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerini gevşetti. Şubat ortasında Emirlikler’de yakın arkadaşlarına ayrılan tüm ihtişamla karşılandı. Dubai’deki Burj Khalifa, üzerine projelendirilen “hoş geldiniz” (“hoş geldiniz”) ile Türk bayrağının renkleriyle aydınlatıldı. Ziyareti sırasında askeri ve güvenlik konuları da dahil olmak üzere 13 anlaşma imzalandı. Yakın zamana kadar ev sahibi hükümet tarafından düşmanca politikalar izlemekle suçlanan bir ulusun lideri için şaşırtıcı derecede sıcak bir karşılamaydı.
Türkiye ve BAE, Ortadoğu’da son zamanlarda yaşanan çeşitli krizler ve çatışmalarda, her biri kendi ideolojisini ve etkisini ilerletmek için karşıt tarafları destekledi. Türkiye siyasi İslamcıları sonuna kadar desteklediği ve BAE’nin onları itibarsızlaştırmaya ve yok etmeye kararlı olduğu bir dönemde, onlar şiddetli bir vekalet savaşına giriştiler.