Gazprom’un hamlesiyle Avrupa enerji krizinin ve yüksek seyredecek petrol ve doğal gaz fiyatlarının Türkiye’ye ve enerji faturasına ciddi yansımaları olacak.
Avrupa’da enerji krizi derinleşiyor. Kıta da aşırı sıcaklarla kavrulurken, orman yangınları İspanya, Fransa ve İtalya’yı da etkisi altına alırken, aşırı sıcaktan can kayıpları da yaşanıyor. kriz, iklim krizi ve gıda kriziyle aynı anda uğraşmak zorunda kalan Avrupalı yöneticiler için ciddi bir sınav. Rus enerji devi Gazprom’un son hamlesi bu testi daha da zorlaştırdı.
Bu hamle, Rusya’nın doğal gazının tekelini elinde bulunduran devlete ait Gazprom’un 18 Temmuz’da Avrupa’daki müşterilerine yazdığı bir mektupta, acil ve mücbir sebepler nedeniyle gaz sevkiyatını yerine getirmeyi garanti edemediğini resmen duyurmasıyla gerçekleşti.
Öte yandan Gazprom’un hamlesi ile Avrupa’daki enerji krizi ve yüksek petrol ve doğalgaz fiyatlarının Türkiye’ye ve enerji faturasına ciddi yansımaları olacaktır. Özellikle kış aylarında doğalgaz tedariğinde zorluklarla karşılaşmak mümkündür.
Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, şu anda bin metreküpte 1300 dolar olan doğalgazın kış aylarında 2500-3000 dolara çıkabileceğine dikkat çekerek, “Benzin bulabilir miyiz? Bulsak da ödeyebilecek miyiz?” sorusunun sorulması iş dünyasındaki kaygının boyutunu gösteriyor.
Bu ihtimal göz önünde bulundurularak AB örneğinde olduğu gibi Türkiye’de de alınması gereken önlemler düşünülmeli ve gerektiğinde uygulanmak üzere bir önlem paketi hazırlanmalıdır. Bu bağlamda Uluslararası Enerji Ajansı’nın uzmanlığından da yararlanılabilir.
Gazprom’un bu kararı, Avrupa’da devam eden ve Rusya’nın olası yeni hamleleriyle kış aylarında daha da kötüleşmesi beklenen enerji krizinde önemli bir gelişme oluşturuyor. ‘Mücbir sebep’ maddesi çoğu zaman birçok sözleşme ve sözleşmede yer almaktadır. Ancak, acil durum ve zorlayıcı neden kavramları çoğu zaman belirsizlikler içerir ve itirazlara yol açar.
Nitekim Rus gazının en büyük ithalatçısı Alman şirketi Uniper, Gazprom’a bu kararın gerçeği yansıtmadığını, haksız ve haksız olduğunu bildirdi. Böylece Alman tarafı, zararın tazmini için ileride tahkime başvurma yolunu açık tuttu. Almanya’nın en büyük enerji üreticisi RWE, Gazprom’dan da benzer bir bildirim aldığını doğruladı.
Gazprom’un savunması ise teknik nedenlerle Nord Stream-1 üzerinden gaz dağıtımını kesmek zorunda kaldıkları, onarım ve bakım için Kanada’ya gönderilen ana pompa istasyonu türbininin zamanında iade edilmediği yönünde. uygulanan yaptırımlar ve düşük arz bundan kaynaklanıyordu. Avrupa’da yaşanan son gelişmeler ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra yaşananlar, güvenlik ve dış politikanın ayrılmaz bir bütün olduğunu bir kez daha gösterdi. Aslında enerji kaynaklarının bir dış politika aracı ve bir silah olarak kullanılması yeni bir olgu değildir.
İran Başbakanı Muhammed Musaddık’ın 1953’te Amerikan ve İngiliz işbirliğiyle devrilmesi, 1973 ve 1979 petrol krizleri, Rusya’nın 2006 ve 2009 yıllarında Ukrayna’ya doğalgaz sevkiyatını durdurması, enerji fiyatlarını belirlemek için oluşturulan örgüt ve platformlar en önemli etkenlerdir. ana örnekler. Rusya’nın doğalgaz sevkiyatını kısıtlaması, bazı ülkeler için tamamen kesmesi; AB, ABD ve İngiltere’nin Rusya’dan petrol alımını kısmen veya tamamen durdurması, enerji kaynaklarının siyasi amaçlarla nasıl kullanıldığının en son göstergesidir.