Haseke’nin suyunun kesilmesi savaş suçu

Haseke’nin suyunun kesilmesi savaş suçu

Suriye Halk Meclisi Başkanı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne Türk rejiminin Haseke’de yaklaşık bir milyon Suriye vatandaşının suyunu keserek işlediği savaş suçunun kınanması çağrısında bulunan 48 mektup gönderdi.

Suriye Halk Meclisi Başkanı  Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve uluslararası, bölgesel, Arap ve yabancı parlamento birliklerinin başkanlarına, suç duyurusunda bulunma çağrısında bulunan 48 mesaj gönderdi. Haseke’de Türk rejiminin “yaklaşık bir milyon Suriye vatandaşının suyunu keserek” işlediği savaş suçunu kınadı. Suriye Haber Ajansı’na göre; Halk Meclisi Başkanı mektuplarında uluslararası, bölgesel, Arap ve yabancı parlamenter örgütlere Türk rejimine suçlarını durdurması, Suriye vatandaşlarının haklarına ve yaşamlarına yönelik aleni saldırısına son vermesi ve su dağıtımını derhal geri vermesi için baskı yapması çağrısında bulundu.

Dışişleri Bakanlığı daha önce şöyle demişti: Suriye, Türk işgal kuvvetlerinin canice uygulamalarını ve Erdoğan rejiminin yirmi beşinci kez suyu keserek su savaşındaki ahlaksız politikasını sürdürmesini bir kez daha kınıyor. Haseke’deki bir milyondan fazla Suriye vatandaşı için ana içme suyu kaynağıdır.Dışişleri Bakanlığı şunları ekledi:Türk hükümetinin uluslararası toplumun çağrılarına kulak vermemesi ve aşırı sıcaktan susuz kalan il halkının çektiği acı insanlık suçuna varan suç teşkil eden bir davranıştır.

Dışişleri Bakanlığı şöyle devam etti: Suriye, BM Güvenlik Konseyi’ni, BM Genel Sekreterliğini ve onun uzman kuruluşlarını, Türk rejimini bu bağlamda uluslararası hukukun en temel kurallarına uymaya zorlamak için derhal müdahale etmeye ve yeniden pompalamaya çağırıyor. Saniyede 500 metreküp olan ortak sınırlarda Fırat Nehri’nin su miktarı konusunda ikili anlaşmaya varıldı.

Suriye Demokratik Güçleri tarafından kontrol edilen bölgelerin işlerini yöneten Özerk Yönetim, Ankara’nın Suriye topraklarından ilk kez su kesmediğini belirtti. Suriye’de sıcaklıkların nispeten yükselmeye başlaması ve mahsulleri sulamak için yüksek su talebi ile Ankara, Fırat Nehri’nin sularını büyük ölçüde azaltarak nüfus krizini şiddetlendirdi. Özerk Yönetim, Fırat Nehri’nin seviyesinin düşük olduğunu fark etmesinin ardından, konuyu “nüfusu boğma ve aç bırakma” girişimi olarak değerlendirerek, konunun insanları ve tarım ürünlerini etkileyen bir felaketin habercisi olduğunu söyledi.Özerk Yönetim, su seviyesinin rekor seviyelere düştüğünü belirtti.

 

editor, author
Ben Türkiye'nin iç meseleleriyle ilgilenen bir yazar ve gazeteciyim.

İlgili Makaleler

Send this to a friend