“Hekimler göçü” tüm zamanların zirvesinde!

“Hekimler göçü” tüm zamanların zirvesinde!

“Hekimler göçü” tüm zamanların zirvesinde: Son 5 ayda 491’i uzman, 445’i pratisyen 936 hekim yurtdışı yolunda

Hekimler göçü

2022 yılının ilk 5 ayında toplam 936 hekim yurt dışına çıkmak için gerekli belgeler için başvuruda bulundu. Bunların 491’i uzmandır. Sol Haber’den Aslı İnanmışık’ın haberine göre; Yurt dışında çalışmak için gerekli belgeleri Türk Tabipleri Birliği’nden (TBB) talep eden hekim sayısı her ay artıyor. 2022 yılının ilk 5 ayında sertifika alan hekim sayısı toplam 936’ya ulaştı. Bunların 491’i uzman.

Mayıs ayında yurt dışına çıkmak için belge alan hekim sayısı 161’e ulaşırken, ilk 7 kişiyle aile hekimleri geldi. Sertifika için acil tıp, anesteziyoloji ve reanimasyon bölümlerinden 6’şar, dahiliye ve ruh sağlığı ve hastalıkları bölümlerinden 5’er hekim ve genel cerrahi, kadın hastalıkları ve doğum, plastik cerrahi ve radyoloji bölümlerinden 4’er hekim sertifika başvurusunda bulundu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut ile yurt dışına çıkmak için başvuran hekimlerin branş dağılımını ve yurt dışına giden hekim sayısındaki artışın nedenlerini konuştuk. Günde 10 ameliyat 100 hasta bir hekimin önüne yığılırsa sistem mutlaka sorun çıkar diyen Bulut, yurt dışına çıkmak için başvuran uzman sayısındaki artışa dikkat çekti.

“Sayı geçen yıla göre logaritmik olarak artıyor. Ayrıca artıyor. Ayrılmayı etkileyen faktörlerden biri kötü çalışma koşullarıdır. Doktorlar çok kısa sürede çok fazla hasta görmek zorunda kalıyor. Diğer bir neden ise iş güvencesizliğidir. Bir memurun görevden alınması eskiden soruşturma gerektirirdi, mahkeme kararları, şimdi insanların işine bir gecede son verilebilir. Gelecekle ilgili endişeler de var.

Hekimler göçü

Diğer bir faktör ise sağlıkta şiddettir. Günde ortalama 5-6 fiziki, en az 6 katı sözlü şiddetin olduğu bir ülkede sağlık çalışanları artık endişeli. Bu şiddeti besleyen ve artıran temel neden ise ‘sağlıkta dönüşüm’ programıdır. Ayrıca ‘malpraktis davaları’ da önemli bir faktördür. Bu durumlar hekimlerde büyük bir enerji kaybına neden olur.

Sağlık sisteminin yanlış yapılandırılmasından kaynaklanan sorunların bedelini hekimler ödemeye çalışıyor. Son çıkan ‘malpraktis yasası’ da sorunlar içeriyor. Çünkü bir merkez komite oluşturuyorlar ve bu komite atanmış bürokratlardan oluşuyor. Bu çifte standart yaratacaktır. Partizanca kullanıyorlar, biliyoruz. Günde 10 ameliyat ve 100 hasta bir hekimin önüne yığılırsa sistem elbette problemli olacaktır.

Başka sorunlar da var tabii. Örneğin geliyorlar. Asistan maaşını da göreviyle toplayınca 9 bin 500 lira oluyor. Nöbet geçirmediyse, zaten yaşayacak bir ücreti de yok. Büyük sorunlar yaşıyorlar. 2-3 asistan artık öğrencilerle aynı evi paylaşıyor.

Birçok meslek grubu için ücretler iyileştirildi, ancak özellikle sağlık çalışanları için değil. Bunun temel nedeni özel sektördür. Ucuz iş gücü, kölelik dayatıyorlar. Ücretleri düşük tutuyorlar ve sağlık çalışanlarının sırtına bir sistem işletiyorlar. Bir rant yaratırlar. Maaşlarda da kesinlikle iyileştirmeye ihtiyaç var. Bu konularda adım atılmazsa Türkiye’de çalışan sağlık çalışanları da gitmeye devam edecek.

Mayıs ayında giden hekimlere baktığımızda önemli bir tablo ile karşılaşıyoruz. Gidenlerden 4’ü kadın doğum ve kadın hastalıkları, 4’ü de plastik cerrahi uzmanı. Anesteziyoloji ve reanimasyon, yoğun bakım, anestezi gibi alanlar kritik alanlar, 6 kişi. 6 kişi acil tıp, 5 kişi ortopedi ve travmatoloji, 5 kişi psikiyatri. Şimdi gidenler arasında uzman sayısı arttı. Hele Cumhurbaşkanı’nın ‘Gidiyorlarsa bırakın gitsinler’ açıklamasından sonra. İnsanlar artık bu zor koşullarda çalışmak istemiyor. Bu insanlar kolay büyümüyor.”

editor, author
Ben Türkiye'nin iç meseleleriyle ilgilenen bir yazar ve gazeteciyim.

İlgili Makaleler

Send this to a friend