Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, yüzlerce IŞİD’linin Heseke cezaevinden kaçtığını ve bir kısmının Türkiye’ye gittiğini açıkladı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Heseke cezaevinden yüzlerce DAİŞ’linin kaçtığını ve bir kısmının Türkiye’ye gittiğini duyurdu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 20 Ocak’ta Haseke’nin Geviran Mahallesi’ndeki Sina Hapishanesi’ne DAİŞ saldırısının ardından örgüt üyelerinin kaçmasına ilişkin açıklama yaptı.
Gözlemevi, saldırının ardından yüzlerce örgüt mensubunun yanı sıra bazı DAİŞ liderlerinin Özerk Yönetim’in kontrolündeki Haseke, Rakka ve Deyrizor’da saklandığını ve bir kısmının Türkiye’ye kaçtığını duyurdu. SOHR, güvenlik güçlerinin Ayn İsa’nın Heysha köyünden Cerablus’a ve oradan da Türkiye’ye geçmeye çalışan bir kaçakçıyı yakaladığını ve cezaevinden kaçan iki DAİŞ komutanı ile bağlantıları olduğunu bildirdi.
Rasathane’nin haberine göre, Haseke’deki cezaevinden yeni kaçan iki DAİŞ’linin eşlerinin Türkiye’ye geçmeye çalışırken güvenlik güçleri tarafından yakalandıkları ancak 24 saat sonra serbest bırakıldıkları kaydedildi. aşiretlerin bölgeye müdahalesi. New York Times daha önce bir ABD yetkilisine dayandırarak yaklaşık 200 IŞİD üyesinin Sina Hapishanesinden kaçtığını bildirmişti.
20 Ocak Perşembe akşamı 100’den fazla IŞİD üyesi Sina Hapishanesi’ne saldırdı. Saldırının amacının, DAİŞ’in üst ve orta düzey liderlerinin yanı sıra keskin nişancı ve bomba yapımı gibi özel yeteneklere sahip teröristleri cezaevinde kaçırmak olduğu belirtildi. HSD, 26 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Sina Cezaevi’nin tamamen kontrol altına alındığını ve DAİŞ’lilerin çoğunun güçlerine teslim olduğunu duyurdu.
Suriye üzerinden yasa dışı yollardan patlayıcı, el bombası ve intihar yelekleriyle Türkiye’ye giren 5 yabancı uyruklu kişiden oluşan Irak ve Suriye’de İslam Devleti (IŞİD) grubu, tutuklandıktan birkaç ay sonra Türk mahkemesi tarafından serbest bırakıldı. Gruptaki bir Kazak kadın, intihar yeleği giydiğini ve intihar saldırısı planladığını diğer mahkûmlara itiraf etmesine rağmen sınır dışı edildi.
Olay, IŞİD militanlarının Türkiye’de cezasız kaldığını göstermekte ve uzun süredir terör eylemleri gerçekleştirme potansiyeline sahip kişilerin anavatanlarına dönmelerine izin verildiği yönündeki iddiaları doğrulamaktadır. Yabancı sanıklara tercüman ve avukat atanması konusunda emsal teşkil eden 24 Kasım 2021 tarihli Yargıtay kararı, 2017 yılında IŞİD davasına ilişkin çarpıcı ayrıntılar içeriyor.
10 Haziran 2017 tarihli karara göre, Türk jandarmaları beş yetişkinden oluşuyordu: Azerbaycan uyruklu Serkan Aliyev (34), eşi Gülnur Şirmemedova (42) ve Nazan Zeynelova (47); Kazak uyruklu Anaçtaçnır Pozdeyeva(39); ve INTERPOL Kırmızı Bülteni kapsamında aranan Bosna uyruklu Begzat Spahich (42), Türkiye’nin güneyindeki Kilis ili yakınlarındaki Suriye sınırındaki askeri bölgede iki çocuğuyla birlikte. Zanlıların yakalandığı bölgede yapılan aramada, içinde üç kilogram patlayıcı yüklü bir cihaz, intihar saldırılarında kullanılan bir yelek ve üç Rus yapımı el bombası bulunan bir sırt çantası bulundu.