İş cinayetlerinde Şubat’ta 182 işçi yaşamını yitirdi

İş cinayetlerinde Şubat’ta 182 işçi yaşamını yitirdi

İSİG, iş cinayetlerine dair hazırladığı raporunu yayımladı. Rapora göre ocak ayında 119, şubat ayında ise en az 182 işçi yaşamını yitirdi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), iş cinayetleri ile ilgili hazırladığı ocak ve şubat aylarına ait raporu yayımladı. Rapora göre, ocak ayında 119, şubat ayında ise en az 182 işçi hayatını kaybetti.

“Deprem, iş cinayetleri, sel, yangınlar, salgın… Ölen hep biziz… Artık yeter!” başlıklı açıklamada, Maraş merkezli yaşanan depremler hatırlatılarak, “Resmi verilere göre şimdiye kadar 45 bin 89 kişi hayatını kaybetti, yüz binlerce kişi yaralandı. Halkımıza başsağlığı diliyoruz. Başımız sağolsun.

Bu süreçte, İSİG Meclisi’nin kurumsal ve bireysel üreticilerinin deprem bölgesinde veya bulundukları şehirlerde dayanışma faaliyetlerine katılması ve toplumsal yasımız nedeniyle ocak ayı iş cinayeti raporunu yayınlamadık.

Bu raporda, öncelikle deprem bölgesindeki işçi ve halk sağlığı sorunlarına değineceğiz” denildi.

Deprem ve iş cinayeti

İşyerinde veya bölgedeki tüm çalışanların (geçici görevlendirme, seminer vb. faaliyetler nedeniyle) patronun emriyle bir deprem sırasında ölmesi iş cinayeti (resmi olarak iş kazası) olarak sayılmaktadır.

Bu noktada İskenderun Devlet ve Hatay Eğitim ve Araştırma ile Özel Akademi, Defne ve Megapark hastanelerinin veya bir kısmının yıkıldığını biliyoruz.

Yine yıkılan otel, restoran, oto tamirhanesi, komün, genel işler vb. işletmeler var. Burada gece vardiyasında çalışırken hayatını kaybeden tüm çalışanlar ile eğitim ve geçici görevlendirmeler sırasında bölgedeki otellerde kalırken hayatını kaybeden meslektaşlarımız da iş cinayeti kapsamına girmektedir.

125 SAYILI KHK VE İŞÇİ HAKLARI

Depremde birçok işçi arkadaşımız hayatını kaybetti. Kalanlar yakınlarını kaybetti, evleri yıkıldı ve bu sürecin tüm psikolojik yüküyle karşı karşıya. Diğer yandan da geleceksizlik, güvencesizlik…

Bu noktada “işe gelmeyen işçilerin işten çıkarılması”, “depremde hasar alan işyerlerinde üretime devam edilmesi”, “çalışma baskısı” gibi birçok uygulama ile karşılaştık.

Hatta Kahramanmaraş’ta hasarlı bir metal fabrikasında patronun görevlendirmesiyle tencere-tabak paketlerini çıkaran işçilerin üzerine kolon ve kirişler çöktü, bir arkadaşımızı kaybettik ve dört arkadaşımız yaralandı.

OCAK’TA 119, ŞUBAT’TA EN AZ 182 İŞ CİNAYETİ

“İş cinayetleri raporlarında işkolları, nedenler, cinsiyet, istihdam biçimi, yaş, şehirler gibi birçok grafikle birlikte işçi ölümlerini tasnifleyerek gerçekliği ifade ediyorduk.

Ancak bu ay deprem sonucu meydana gelen yıkımla birlikte bu sürece dair birkaç hususa değineceğiz.

Genel anlamda Ocak ve Şubat aylarına dair iş cinayetleri bilgileri hazırladığımız infografiklerde incelenebilir.

Deprem sonucu meydana gelen yıkımın tarifi yok. Bazı bölgeler neredeyse haritadan silinmiş ve birçok çekirdek aile artık aramızda değil.

Diğer yandan AFAD’ın gecikmeli ve yetersiz arama kurtarma faaliyetleri sonucu birçok canımızı da enkazdan çıkaramadık. Tam olarak kaç kişinin öldüğü, isimleri belli değil. Belli ise de devlet tarafından isim isim açıklanması gerekiyor.

Bu yüzden gece vardiyasında olan kaç işçinin öldüğünü bilmiyoruz. Örneğin “11 sene önce depreme dayanıklı değildir” raporu verilen İskenderun Devlet Hastanesi’nde şu ana kadar 10 sağlık emekçisinin kmliğini tespit edebildik.

Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ise 4 arkadaşımızın kimlik bilgisine ulaştık. Yine Akademi, Defne, Megapark gibi yıkılan özel hastaneler mevcut.

Bu noktada Sağlık Bakanlığı’nın kimlik bilgileri ile hangi hastanede kaç sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğini açıklaması gerekiyor.

Diğer yandan gece vardiyasında çalışan otel, lokanta, belediye, oto tamir vb. tüm işçilere dair neredeyse hiçbir bilgi yok.

Belirleyebildiğimiz kadarıyla eğitim faaliyetleri kapsamında Adıyaman’da Arsemas Hotel’de kalan 32 kimya işçisi ve İsias Hotel’de kalan 31 turist rehberini kaybettik.

Yine geçici görevlendirme ile gelen farklı mesleklerden kaybettiğimiz sağlık emekçileri var.

ÇALIŞMA SAATLERİ MEVCUT DURUMA GÖRE DÜZENLENMELİDİR.

Deprem bölgesindeki tehlikeli kimyasallar, halk sağlığını tehdit ettiği gibi deprem bölgesinde çalışan işçileri de doğrudan etkilemekte ve ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıya bırakmaktadır.

Bu noktada gerek üretim ve hizmet sürecinin gerek halk yaşamı ve sağlığı için yapılan çalışmaların işçilerin sağlığı ve güvenliğine zarar vermeyecek şekilde gerçekleştirilebilmesi için alanda temel önlemlerinin alınması elzemdir.

Kaynaklar

https://www.evrensel.net/haber/483964/isig-ocakta-en-az-119-subat-ayinda-ise-182-isci-hayatini-kaybetti

https://www.sondakika.com/haber/haber-isig-meclisi-ocak-ayinda-en-az-119-subat-ayinda-en-15672485/

editor, author
Ben Türkiye'nin iç meseleleriyle ilgilenen bir yazar ve gazeteciyim.

İlgili Makaleler

Send this to a friend