Son süreçte yaşamlarının daha da zorlaştığını belirten Kartal Belediyesi işçileri, yaşadıkları sorunların çözümü için diğer işçilere birlik çağrısı yapıyor.
İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü öncesinde bir araya gelen Genel-İş üyesi Kartal Belediyesi işçileri, talepleri ile 1 Mayıs’a katılacaklarını söyledi. Son dönemde hayatlarının zorlaştığını belirten işçiler, yaşadıkları sorunların çözümü için diğer işçilerle birlik çağrısında bulunuyor.
Bir işçi, son bir yılda yaşamanın bedelini daha çok hissettiklerini ifade ederek, “Açlık ve yoksulluk yayıldı. Kartal Belediyesi’nde 1200 işçi asgari ücretin, yani açlık sınırının altında ücret alıyor. Evim kiralık değil, eşim de çalışıyor. Ancak ben bu durumdaysam yalnız yaşayan arkadaşlarımın durumu daha vahim. Bu 1 Mayıs güçlü olmalı. Meydanlara çıkalım, bağıralım, örgütlenelim. O halde hakkımızı almak için ne istiyorsak onu yapalım” dedi.
İşyerinde yaptıkları tartışmada bazı işçilerin “1 Mayısla bir alakam olamaz” dediğini belirten işçi, “Nasıl yani? bunu mu söylüyorsun? Ona söyledim. Çünkü daha iyi şartlar bizim hakkımız” dedi. Son toplu iş sözleşmesinin kendi istekleri dışında imzalandığını hatırlatan bir başka işçi, “Bundan sonra arkadaşlarımızı yeniden sürece dahil etmekte zorlanıyoruz. En önemlisi, daha bilinçli kesimde bu kırılma oldu.
Kadıköy’de başlayan süreç Ataşehir ve Kartal ile birleşseydi durum farklı olurdu.” 1 Mayıs’ın tüm dünyada emekçilerin günü olduğunu belirten bir başka işçi, “Hepimiz siyasi ve mezhepsel olarak ayrı olabiliriz ama bizi birleştiren işimiz. Bunu öne çıkarmadıkça, her zaman köleliğe razı olmak zorunda kalacağız. 1 Mayıs’ın kitlesel geçişi başkente ve hükümete güçlü bir mesaj olacak” dedi. İşçilerin son dönemde işsizlik ve açlıkla imtihan edildiğini vurgulayan bir başka işçi, “Bir yandan eğitim sistemi ve medya aracılığıyla aklı geciktiriyorlar” dedi.
İşçi sınıfının geçmişteki kazanımlarını ve örgütlenmesini koruyamadığını ifade eden işçi, “Bugün toplu bir itirazın sesini yükseltmeliyiz. Bu sürece daha fazla arkadaşımızı dahil etmemiz gerekiyor. Arkadaşlarımızı politize etmeliyiz. Bunu sağlarsak işçiler kendilerine benzemeyenlerin yanında durmayı öğrenecekler. 1 Mayıs’ı sadece bir gün için değil, birlikte çalıştığımız birimler için de gündeme getirmeliyiz.” İşyerlerinde işçi komitelerinin kurulması gerektiğini belirten bir işçi, “Temsilciler de komitede olmalı. Ancak komite olmadan tekrar ayağa kalkamayız” dedi.
İşçilerin büyük çoğunluğunun sözleşme dönemlerinde gürültü yaptığını vurgulayan bir işçi, “Ama sendika güçlü olmazsa söner gider. Öncelikle sendikaları işçilere teslim etmek gerekiyor. Bu 1 Mayıs’taki ana tartışmalarımızdan biri, sendikaların işçi mücadele örgütlerine nasıl dönüştürüleceğidir. İşçilerin mücadelesine cevap vermeyen sendikal tüzüklerin değiştirilmesi gerekiyor. Denetlenebilir, yöneticilerin hata yaptıklarında oradan çıkarılabilecekleri bir düzenlemeye ihtiyaç var” dedi.
Hak mücadelesinde işyeri komitelerinin önemli olduğunu belirten işçi, “Temsilciler ve delegeler dahil her birimde komiteler oluşturmalıyız. Daha önceki olumlu örneklerimizle bunları daha da geliştirmeliyiz. Bu komiteler işçiler tarafından seçilmeli ve hesap vermeli.”
1 Mayıs yolunda amaçlarının sadece belirli haklar talep etmek olmadığını ifade eden işçi, “Ekonomik kriz, sözleşme süreci, örgütlenme düzeyimizi ve farkındalığımızı nasıl artırabiliriz gündemimizde olmalı. Sadece 1 Mayıs’ta değil, öncesi ve sonrasında da çalışmalarımızı yoğunlaştırmalıyız. Bu süreçte mücadele eden tüm emekçilerden ders almaya çalışmalıyız” dedi.
