Van’da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümü, kamuoyunda derin bir üzüntü ve şüphe uyandırdı.
21 yaşındaki genç kızın babası Nizamettin Kabaiş, kızının ölümünü intihar değil cinayet olarak nitelendirerek yetkililere çağrıda bulundu.
Otopsi ve Şüpheli Bulgular
Rojin Kabaiş’in cansız bedeni, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne 24 kilometre uzaklıktaki Mollakasım Mahallesi’nde bulundu.
Otopsi raporunda ölüm nedeni “suda boğulma” olarak açıklansa da, baba Nizamettin Kabaiş bu sonuca itiraz etti.
Kızının darp izleri taşıdığını iddia eden baba, bu durumun görmezden gelinemeyeceğini belirtti.
Baba Kabaiş’in Feryadı: “Bu Bir Cinayettir!”
Nizamettin Kabaiş, kızının ölümünü şöyle anlattı:
“Rojin’i 21 yıl boyunca kendi ellerimle büyüttüm, onu Van’a okumaya gönderdim.
Ama ne yazık ki orada hayatını kaybetti. Darp izlerini kendi gözlerimle gördüm. Bu bir cinayettir, intihar süsü vermeye çalışıyorlar.
Halk bunu kabul etmeyecek ve biz adalet isteyeceğiz.”
Avukattan Önemli Açıklamalar
Rojin Kabaiş’in avukatı Raperin Akengi, arama kurtarma çalışmalarının yeterince etkin yapılmadığını ve cesedin uzun süre suda kalmasının otopsi sonuçlarını netleştirmeyi zorlaştırdığını ifade etti.
Akengi, soruşturmanın derinleştirilmesi ve etkin bir yargılama süreci yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
“Rojin’in Sesi Hâlâ Kulaklarımda Yankılanıyor”
Baba Kabaiş, kızının son anlarına dair videoları izlerken her gün gözyaşı döktüğünü dile getirdi:
“O ses hâlâ kulağımda yankılanıyor.
Rojin’in ne içmek istediğini sorduğu anı hiç unutamıyorum. Bu acı, bir babanın dayanabileceğinden fazlası.”
Kamuoyuna Çağrı: “Adalet İçin Ses Verin”
Hem aile hem de avukat, kamuoyunu bu süreci yakından takip etmeye ve şüphelerin ortadan kaldırılması için sorumluluk almaya davet ediyor.
Rojin Kabaiş’in ölümündeki belirsizliklerin çözülmesi ve adaletin sağlanması için güçlü bir kamuoyu baskısı gerektiği vurgulanıyor.
Adalet Beklentisi Sürüyor
Rojin Kabaiş’in ailesi ve yakınları, genç bir hayatın trajik sonunun adil bir şekilde aydınlatılması için mücadelelerini sürdürüyor.
Bu mücadele, toplumun kadın haklarına ve adalet sistemine olan güveninin yeniden tesis edilmesi açısından büyük önem taşıyor.