Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, işte bu şartlarda, ölümü göze alarak vatanı kurtarmak için harekete geçti.
Ulu Önder ve askerleri işgale yoksulluk içinde direndi. Bu toprakları bizim vatanımız yaptı.
Mirasını koruyanların “disiplinsizlik” suçlaması tepki çekti.
I. Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu dağıldı. Ordusu dağıtıldı. Silahlar İngilizlere teslim edildi.
Anadolu’nun her köşesi düşman güçleri tarafından işgal edildi. “Hürriyet” diyerek düşmana meydan okuyanlar idam edildi ve onlar için ölüm fermanları çıkarıldı.
Mustafa Kemal ve silah arkadaşları bu koşullar altında vatanı kurtarmak için canlarını tehlikeye atarak harekete geçtiler.
Silahları, cephaneleri, ayaklarında sandaletleri, çantalarında erzakları yoktu.
“Çılgın Türkler” bu toprakları tekrar vatanımız yapmak için tarihe geçecek bir istiklal savaşı başlattılar.
Halk, istiklal savaşında Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının yanında yer aldı.
Sadece erkekler değil, kadınlar da direnişin ön saflarındaydı. Kucaklarında bebekleriyle cepheye silah, askerlere yiyecek taşıdılar. Çıplak ayaklı askerlere sandalet yaptılar, çorap ördüler.
100 YILLIK SAYGI
Fatma Seher Erden, ya da Kara Fatma, İzmir’i özgürleştirme mücadelesini başlatan isimlerden biriydi.
Hafız Selman İzbeli, askerlere çorap ve atlet örerek cepheye götürdü ve hep “Ben Cumhuriyet kadınıyım” dedi.
Gördesli Makbule, Yunan kuvvetleriyle savaştı ve şehit oldu.
Onbaşı Nezahat cepheye gittiğinde 9 yaşındaydı. 70. Alayın simgesi oldu.
Mustafa Kemal ve askerleri, 7 güce cesurca ve özveriyle meydan okudular ve düşmanı denize döktüler.
Bize hukukun üstünlüğüyle yönetilen, tüm dünyaya örnek olan özgür, bağımsız, laik ve demokratik bir devlet bıraktı.
Burada genç teğmenler, 100 yıl önce yoksulluk içinde kazanılan zafere saygılarını ve mezuniyet törenlerinde Atatürk’e olan bağlılıklarını haykırdılar.
Kılıçlarını çaprazlayarak söyledikleri marş “disiplinsizlik” olarak değerlendirildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilmeleri istendi.
Millet yaşanan süreci, “Bu sözlerde suç nerede? Bunlar ceza değil alkışı hak ediyor.” şeklinde yorumladı.
kaynak:
https://www.sozcu.com.tr/oturdugunuz-koltugu-ataturk-e-borclusunuz-p106293