Libya ‘ya uluslararası yardım akışı

Libya ‘ya uluslararası yardım akışı

Libya ‘da 10 Eylül’de meydana gelen sel felaketinin ardından yapılan uluslararası yardımların, felaketin boyutuna uygun düzeyde olmaması akıllarda soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) son raporuna göre selden 250 bin kişi etkilendi, 4 bin 255 kişi hayatını kaybetti, 40 bin kişi ülke içinde yerinden edilmek zorunda kaldı.

Selin yol açtığı yıkımın boyutu netleşince Libyalı yetkililer uluslararası toplumdan yardım çağrılarına başladı.

Yardım talebine Türkiye başta olmak üzere Mısır, Cezayir, Katar, İtalya ve İspanya gibi ülkeler hemen yanıt verirken, ABD gibi bazı ülkeler yavaş tepki verirken, Latin Amerika ve Asya ülkelerinin büyük çoğunluğu yanıtsız kaldı.

Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) oluşturduğu “Acil Durum ve Hızlı Müdahale” ekibinin son verilerine göre, 24 Eylül’e kadar toplam 25 ülkeden 80 uçak ve 8 gemiyle ülkeye yardım gönderildi.

Bu yardım ilk bakışta nispeten büyük görünse de 6 Şubat’ta Türkiye ve Suriye’de meydana gelen depremlerde 80’e yakın ülkeden yardım alındı; Türkiye ve Suriye’ye yalnızca Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) 240 yardım uçağı gönderdiğini düşünürsek aradaki fark ortaya çıkıyor.

İmkanları kısıtlı olan Libya’yı zor bir imar dönemi bekliyor

Libya’nın uluslararası toplumun mevcut desteğinden çok daha fazla desteğe ihtiyacı var çünkü bu büyüklükteki bir felaketi tek başına atlatabilecek ne teknik kapasitesi, ne tecrübesi ne de mali imkanı var.

Sel felaketinin üzerinden neredeyse bir ay geçti ve gelecekte afet bölgelerinde hayatın normale dönebilmesi için Libya’nın yeniden imar sürecine bir an önce başlaması gerekiyor.

Bu amaçla özellikle Derne’de şehrin iki yakasını birbirine bağlayacak geçici köprülerin inşası, hasarlı yolların onarılması, temiz içme suyuna erişimin sağlanması, kanalizasyon şebekesinin rehabilitasyonu, kirli su birikintilerinin kurutulması gibi çalışmalar yapılıyor. evini terk eden 40 bin kişiye prefabrik ev inşaatı ve her türlü binanın inşaatı. Ayrıca yiyecek sağlanması da gerekiyor.

Bu sürecin kış gelmeden hızlı bir şekilde tamamlanması için yoğun uluslararası desteğe ihtiyaç var ancak yardımların miktarı ve hızı istenilen düzeyde değil. Bunun uluslararası toplum nezdinde Libyalı yetkililerle ilgili birçok nedeni var.

Siyasi bölünme, imarın önünde engel

Libyalı analist Muhammed Busir, sosyal medya hesabında Beyrut ve Bosna Hersek gibi büyük yıkıma sahne olan şehirlere değindi.

Beyrut’un 35 milyar dolarla, Bosna Hersek’in ise 22 milyar dolarla yeniden imar edildiğini hatırlatan Busir, Derne’nin yeniden imarı için yaklaşık 30 milyar dolara ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.

Bu kadar büyük bir meblağın kısa sürede elde edilebilmesi için bağış veya kredi gibi uluslararası desteklere ve inşaat projelerini yürütebilecek uluslararası müteahhitlik firmalarının deneyimine ihtiyaç duyulmaktadır.

Ancak ülkenin doğusunda ve batısında iki ayrı hükümetin, ordunun ve parlamentonun hakim olduğu bir dönemde bunu yapmak hiç de kolay değil.

Üstelik batıda uluslararası kabul görmüş hükümet (Ulusal Birlik Hükümeti) faaliyet gösterirken, doğuda selden etkilenen bölgeler hükümetin kontrolü altında.

Doğu hükümetinin 22 Eylül’de uluslararası topluma Derna’daki yerleşimlerin yeniden inşası için 10 Ekim’de düzenlenecek uluslararası konferansa katılma çağrısı yapması, Birleşmiş Milletler (BM) ve birçok ülke tarafından tanınmaması nedeniyle adeta bir meydan okuma anlamına geliyor. .

UBH ise kendi kontrolü dışında kalan Derne’nin kalkınma sürecini yönetemeyeceğini biliyordu ve Dünya Bankası’ndan bu süreci yönetmesini talep etti.

Yolsuzluk ve istikrasızlık engeli

Ülkedeki yaygın yolsuzluk, uluslararası toplumun ve küresel finans kuruluşlarının yeniden inşa projelerinin finansmanı konusunda iki kez düşünmesine de neden oluyor.

Dünya Şeffaflık Örgütü’nün her yıl hazırladığı Yolsuzluk Algılama Endeksi-2022 verilerine göre Libya, yolsuzluğun en fazla olduğu 10 ülke arasında yer alıyor.

Uzmanlara göre Derne’nin kalkınması için ayrılacak milyarlarca dolar, silahlanmayı, hatta yeni bir savaşı ve dünyanın çeşitli yerlerinden paralı askerleri finanse etmek için kullanılabilir.

Libyalı taraflar 23 Ekim 2020’de başta Rus Wagner grubu olmak üzere paralı askerlerin 3 ay içinde ülkeden çıkarılması konusunda anlaşmaya varsa da bu uygulanamadı.

Ülkedeki istikrarsızlık, doğu hükümetinin projeler için belirlediği büyük bütçelere ve yarattığı ekonomik çekime rağmen, yeniden yapılanma konusunda deneyimli uluslararası şirketlerin Libya’ya gitmesine de cesaret vermiyor.

Siyasi bölünme, yolsuzluk ve istikrarsızlık gibi çeşitli faktörlerin yanı sıra sınırlı diplomatik faaliyetler de birçok ülke ve kurumun Libya’ya destek vermekte tereddüt etmesine neden oluyor.

Durum böyle olunca, bir zamanlar “Akdeniz’in incileri” arasında yer alan Derne’de yaşamın kısa sürede normal seyrine dönmesi uzak bir ihtimal gibi görünüyor.

kaynak:

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/libyaya-uluslararasi-yardim-akisini-bolunme-yolsuzluk-ve-istikrarsizlik-engelliyor/3009321

editor, author
Ben Türkiye'nin iç meseleleriyle ilgilenen bir yazar ve gazeteciyim.

İlgili Makaleler

Send this to a friend