Perşembe, Mayıs 8, 2025

Nilay karakteriyle tanınan oyuncu Feyza Civelek’in Sessiz Kalmadığı Anı…

Türk oyuncu *Feyza Civelek*, "Kızılcık Şerbeti" dizisindeki "Nilay" karakteriyle tanınan isim, eski sevgilisinin bir arkadaşının kendisi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmasının ardından haber manşetlerine taşındı.

Paylaşmak

Kızılcık Şerbeti dizisinde Nilay karakteriyle tanınan oyuncu Feyza Civelek, özel hayatına dair sosyal medya üzerinden yaşanan bir tartışmanın ardından hukuki bir sürecin odağına yerleşti.

Nilay Karakterinden Tehdide Uzanan Yol

Eski sevgilisinin bir paylaşımı üzerine başlayan gerilimde, Nilay karakteriyle tanınan oyuncu Feyza Civelek’in karşı tarafa yönelttiği sert ifadeler ve tehdit içerikli mesajlar nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma başlatıldı.


Tartışma, Kurt’un arkadaşı Mert Wang’ın paylaşıma verdiği kısa bir tepkiyle alevlendi.

Wang, “saçmalama lan” ifadesiyle paylaşıma yorum yaptı. Ancak bu mesaj, Nilay karakteriyle tanınan oyuncu Feyza Civelek’in tepkisini çekerken tansiyonu yükseltti.

Nilay karakteriyle tanınan oyuncu Feyza Civelek’in Wang’a gönderdiği mesajda, ağır hakaretlerin yanı sıra “Bir daha benim hakkımda konuştuğunu işitirsem seni köprüde sallandırırım” ifadesi yer aldı.

Civelek, ayrıca Türkiye’nin en tanınan oyuncularından biri olduğunu vurgulayarak Wang’ı küçük düşüren sözler de sarf etti.

Gelen mesajların ardından Mert Wang, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Civelek’ten şikayetçi oldu.

Dilekçesinde, kendisine yönelik hakaret ve tehditlerin hem kişilik haklarını zedelediğini hem de korkutma amacı taşıdığını belirtti. Wang, oyuncunun kendisine yönelik ifadelerinin, Türk Ceza Kanunu kapsamında “tehdit” ve “hakaret” suçu teşkil ettiğini savundu.

Başvurunun ardından savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı. Feyza Civelek cephesinden henüz resmi bir açıklama yapılmazken, sosyal medyada hızla yayılan olay kamuoyunun da gündemine oturdu.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Nedir?

İnsan, doğası gereği toplumsal bir varlıktır; ancak bu sosyal yapının içinde, sadece kendisine ait olan ve dış müdahalelerden korunması gereken özel bir yaşam alanı da vardır. Bu mahrem alan, hem yasal düzenlemelerle hem de anayasal güvenceyle koruma altına alınmıştır.

Anayasa, herkesin özel ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğunu açıkça belirtirken, bu alanın gizliliğine dokunulamayacağını da vurgular.

Buna rağmen, kişisel sınırların ihlal edilmesi ve özel yaşama izinsiz müdahaleler söz konusu olduğunda, hukuken “özel hayatın gizliliğini ihlal suçu” devreye girer. Bu tür ihlaller, sadece yasal değil, etik açıdan da ciddi sonuçlar doğurur.

Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi, bireyin özel hayatına yönelik her türlü ihlali ciddi bir suç olarak değerlendiriyor. Bu maddeye göre, bir kişinin özel yaşam alanına izinsiz şekilde müdahale edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalıyor. Eğer bu ihlal ses ya da görüntü kaydıyla gerçekleşmişse, cezanın katlanacağı da açıkça belirtiliyor.

Kanun burada “özel hayat” tanımını, kişinin başkalarından gizlediği, toplumun erişemeyeceği ve kamuya kapalı yaşam alanı olarak çiziyor. Dolayısıyla bir kişinin evini izlemek, kişisel eşyalarını kurcalamak ya da özel anlarını takip etmek gibi davranışlar doğrudan özel hayatın gizliliğinin ihlali anlamına geliyor.

Ancak bu noktada dikkat çeken önemli bir ayrım var: Toplumda kamuya mal olmuş kişiler—örneğin sanatçılar, siyasetçiler ya da kamu görevlileri—ile sıradan bireyler arasındaki özel alan sınırları aynı değildır.

Tanınmış kişilerin yaşamları daha geniş bir toplumsal ilgiye açık görülürken, sıradan vatandaşların yaşam alanları çok daha korunaklı kabul ediliyor.

Yine de hiçbir koşulda özel hayatı izinsiz şekilde gözlemlemek keyfi bir hak değil. Hukuken meşru gerekçeler olmadıkça—örneğin mahkeme kararıyla yürütülen bir soruşturma kapsamında yapılan izleme—kişinin özel yaşamına müdahale etmek suç teşkil ediyor.

Bu bağlamda, hukuki sınırların dışına çıkan her müdahale, bireyin mahremiyet hakkını ihlal anlamına geliyor ve cezai yaptırımları beraberinde getiriyor.

kaynak

Devamını oku

İlginizi çekebilir