Nükleer savaş fikri kulağa hâlâ bir kâbus gibi gelse de, büyük güçler arasındaki artan gerilimler ve askeri tırmanışlar bu senaryoyu her zamankinden daha olası hâle getiriyor.
Eğer o kırmızı düğmeye basılırsa, kayıplar rastgele olmayacak. Coğrafi konumu, askeri ittifakları ya da topraklarında barındırdığı nükleer üsler nedeniyle bazı ülkeler ateş hattının tam ortasında yer alacak.
İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini hedef alan saldırılarının artmasıyla birlikte, özellikle Natanz, İsfahan ve Arak gibi hassas bölgelerin hedef alınmasıyla bölgede olası nükleer sızıntı veya kirlenme korkuları artıyor.
İsrail, operasyonlarının İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemeyi hedeflediğinde ısrar ederken, uluslararası kuruluşlar ve uzmanlar, işlerin kontrolden çıkması durumunda korkunç çevresel ve sağlık sonuçları konusunda uyarıda bulunuyor.
İlk Kurbanlar Kimler Olacak?
Bir nükleer savaşın patlak vermesi durumunda ilk saldırılar rastgele olmayacak, aksine stratejik ve askeri hedeflere odaklanacaktır.
Uzman analizlerine göre aşağıdaki ülkeler, ateş hattına en yakın olanlardır:
Polonya ve Baltık ülkeleri: NATO’nun Rusya’ya karşı ilk savunma hattında yer aldıkları için.
Güney Kore ve Japonya: Kuzey Kore’den gelebilecek olası nükleer bir saldırının hedefleri arasında.
Almanya ve Türkiye: Topraklarında Amerikan üsleri ve taktik nükler silahlar bulundurdukları için.
Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya: Çatışmanın iki ana aktörü olarak doğrudan hedef alınacak ülkeler.
Nükleer Patlama Sonrası İçme Suları Kirlenir mi?
Evet, hem de ciddi şekilde. Nükleeer bir patlama sadece ısı ya da ani radyasyonla öldürmez, aynı zamanda kısa ve uzun vadede ciddi çevresel sonuçlar doğurur.
İçme suları radyoaktif maddelerle kirlenebilir; yeraltı sularına ve nehir göletlerine sızan radyasyon, halk sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturur.
Nükleer Savaş Halinde Olası Etkiler ve Alınması Gereken Önlemler.
Bir nükleer savaş durumunda dünya eşi benzeri görülmemiş bir acil durumla karşı karşıya kalır. En önemli etkiler ve önlemler şunlardır:
Betonla güçlendirilmiş yer altı sığınaklarına sığınmak.
Yeterli miktarda konserve yiyecek ve şişelenmiş su depolamak.
Tiroid bezini radyoaktif iyottan korumak için potasyum iyodür tabletleri kullanmak.
Radyoaktif tozun içeri girmemesi için tüm havalandırmaları kapatmak.
Radyasyonu filtreleyebilen özel su arıtma cihazlarına yönelmek (çok pahalı ve nadir bulunur).
Patlama sonrası haftalarca tarım ürünlerinden ve hayvansal gıdalardan uzak durmak.
Türkiye de Tehlike Altında mı?
Evet, Türkiye nükler savaş durumunda risk altında olan ülkeler arasında yer alıyor.
Bunun başlıca nedeni, Adana’daki İncirlik Üssü gibi Amerikan askeri üslerine ev sahipliği yapması ve burada taktik Nükler silahların bulunduğuna dair iddialardır.
Ayrıca Türkiye’nin Avrupa ile Orta Doğu arasındaki stratejik konumu da onu potansiyel bir hedef ya da çevre çatışmaların yol açabileceği radyasyon etkilerine açık hale getiriyor.
Sonuç
Nükler savaş sadece askeri bir çatışma değildir; aynı zamanda bir soykırım ve uzun vadeli çevresel yıkım senaryosudur.
İlk darbeyi alan ülkeler en çok zarar görecek olsa da, radyasyon ve iklim etkileri tüm dünyayı etkileyecektir.
Ancak bu tehlikeyi bilmek paniklemek anlamına gelmez; aksine bilinçli hazırlıklar yapmak ve siyasi sistemleri bu felaketi önlemek için baskı altına almak anlamına gelir.