İnsan hakları savunucusu ve muhalefet milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, bir kaç twit’te, savcıların kalp rahatsızlığı nedeniyle yoğun bakımda olan 11 yaşındaki oğlu Ömer Faruk’u ziyaret etmek isteyen Murat Turan’a izin verilmediğini söyledi.
İnsan hakları savunucusu ve muhalefet milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, bir dizi tweet’te, savcıların kalp rahatsızlığı nedeniyle yoğun bakımda olan 11 yaşındaki oğlu Ömer Faruk’u ziyaret etmek isteyen Murat Turan’a izin verilmediğini söyledi. Gergerlioğlu’na göre doktorlar, Ömer Faruk’un hayatını kurtarmak için kalp naklinin bile yeterli olmayacağını ve tüm umutların kaybolduğunu düşünüyor. Gergerlioğlu, “İki ayrı başsavcı vekiliyle görüştüm ama hiçbiri [babanın oğlunu ziyaret etmesine] izin vermedi” dedi.
Turan, inanç temelli Gülen hareketiyle bağlantılı olduğu iddiasıyla hapse atıldı, ancak davasıyla ilgili herhangi bir ayrıntı yok. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Başbakanı Erdoğan, aile üyeleri ve yakın çevresinin de dahil olduğu 17-25 Aralık 2013 tarihli yolsuzluk soruşturmalarından bu yana, Türk din adamı Fethullah Gülen’den ilham alan Gülen hareketinin takipçilerini hedef alıyor. .
Soruşturmaları bir Gülen darbesi ve hükümetine karşı komplo olarak değerlendiren Erdoğan, hareketi terör örgütü ilan etti ve üyelerini hedef almaya başladı. Gülen’i planlamakla suçladığı 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından harekete yönelik baskıları yoğunlaştırdı. Gülen ve hareket, sonuçsuz kalan darbeye veya herhangi bir terör faaliyetine karıştığını şiddetle reddediyor.
Türkiye’nin darbe sonrası tasfiyesi, çocuklar için bir istisna olmaksızın insan yaşamına büyük zarar verdi. Ahmet Burhan Ataç, Mehmet Fatih Dedeoğlu, Selman Çalışkan, Eymen Küçükaydoğan, Ali İhsan Başer ve Furkan Dizdar gibi çocuklara babalarının tutuklanmasının ardından kanser teşhisi konuldu. Bu çocukların bir kısmı hayata tutunamamış ve hastalıklarına yenik düşmüşlerdir. Doktorlara göre, kırılgan bedenleri, babalarının zulmünün yol açtığı acı ve ıstırabı kaldıramadı.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa değerlerine uygun olmayan bir şekilde ülkesinde insan haklarını ihlal ettiğini söyledi. Haavisto düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin Türkiye’deki insan hakları ihlallerini takip ettiğini ve bunun son örneğini Kırgızistan’daki “Sabat” eğitim kurumunun eski müdürü Orhan İnandi’nin kaçırılması olduğunu söyledi.
Haavisto, Inandi’nin şu anda Kırgızistan’daki Türk büyükelçiliğinde tutulduğunu belirterek, benzer olayların Kosova, Bosna ve Kenya ülkelerinde de yaşandığını kaydetti. Dışişleri Bakanı, ülkelerindeki baskıdan kaçmak için Avrupa ülkelerine gelen mültecilere karşı ülkesinin çok hassas olduğunu ve bu Türkler arasında Finlandiya’nın muhalifler için bir çatışma alanı olmadığını vurguladı. Haavisto, Türkiye’de Finlandiya’yı ilgilendiren konuların sadece insan haklarıyla değil, Kürt sorunu ve siyasi haklar ile de sınırlı olduğuna değindi.