Uluslararası bir rapor, Türkiye’yi “Adalet ve Kalkınma Partisi” liderliğindeki hükümetinin siyasi amaçları için “organize suç” kullanmakla suçluyor.
Uluslararası bir rapor, Türkiye’yi “Adalet ve Kalkınma Partisi” liderliğindeki hükümetinin siyasi amaçları için “organize suç” kullanmakla suçluyor. “Dünya Suç Endeksi Örgütü”nün raporunda, Türk hükümetinin organize suç dünyasını kendi siyasi gündemlerine ve amaçlarına hizmet etmek için kullandığı belirtildi. Bir dizi videoda büyük akım ve eski hükümet yetkililerinin bazı muhaliflerinden kurtulmak için kendisinden yardım istediğini iddia eden mafya lideri Sedat Bekir ve diğer yetkililer uyuşturucu kaçakçılığı ve ülke dışına kaçakçılık yapmakla suçlandı.
Uluslararası örgütün “Uluslararası Organize Suçlarla Mücadele Küresel Girişimi” tarafından yayınlanan raporun içeriği, Türk hükümetinin organize suçlar işlemesi açısından Bekir’in açıklamalarıyla büyük ölçüde örtüşüyor, ancak Bekir bu iddiaları sürekli olarak yalanlıyor. Birden fazla Türk güvenlik analisti, “ülkedeki mevcut siyasi koşullar buna izin vermiyor” bahanesiyle, yetkililerin gözaltından veya güvenlik kovuşturmasından korktuklarının açık bir göstergesi olarak bu rapor hakkında yorum yapmayı reddetti.
Rapor, Birleşmiş Milletler’e üye tüm devletlerin organize suç dünyası ile ilişkisini incelediği için sadece Türkiye’yi ele almamış, Ancak ABD Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (Interpol) tarafından finanse edilen rapora göre Ankara, organize suç oranının en yüksek olduğu 193 ülke arasında 12. sırada yer aldı.
Raporda ayrıca Türkiye’de organize suç oranı 6.89 ile ortaya çıkarken, Ankara’nın organize suç oranlarının en yüksek olduğu 46 Asya ülkesi arasında beşinci, Batı Asya’da bulunan 14 ülke arasında üçüncü sırada yer aldığı açıklandı. Türkiye’nin bir süredir “” Mafya devleti” olarak bilindiğini ancak bugün bu durumun hiç olmadığı kadar iyi olduğunu belirtti.
Küresel Suç Endeksi örgütü de açıkça Türk hükümetini “kendi kendine organize suçlar işlemekle” veya sadece onları kışkırtmakla kalmayıp bu suçların arkasında durmakla suçladı. İngilizce raporunda, “Türk hükümeti, petrol ve altın ticareti, insan kaçakçılığı ve silah kaçakçılığı gibi bazı suç pazarlarını sıklıkla kendi çıkarları ve siyasi amaçları için kullanıyor” dedi.
Uluslararası örgütün raporunda ayrıca “Ankara, siyasi koşullarına ve diğer ülkelerle olan jeopolitik ilişkilerine bağlı olarak organize suç faaliyetleri üzerindeki kontrolünü sıkılaştırmayı veya azaltmayı tercih ediyor” dedi. Rapora göre, bazı devlet çalışanlarının Türkiye’deki paramiliter gruplara silah sağlamanın yanı sıra Suriye ve Libya’da savaşan cihatçılara yasadışı yollardan silah transferinde yer aldığına inanılıyor. Suç şebekeleri ağırlıklı olarak İstanbul, İzmir, Adana, Diyarbakır, Gaziantep ve Reyhanlı gibi Türkiye’nin kara ve deniz sınırlarına yakın bölgelerde yayılıyor. Uluslararası örgütün raporuna göre, uyuşturucudan göçmen kaçakçılığına kadar sınır ötesi kaçakçılık faaliyetlerinde bulunuyor.