Uzmanlar, İstanbul ‘da eski dere yataklarına kurulan semtlerin olası Marmara depreminde büyük risk altında olduğunu söylüyor.
Uzmanlar, İstanbul ‘da eski dere yataklarına kurulan semtlerin olası Marmara depreminde büyük risk altında olduğunu söylüyor.
Son büyük depremlerde en büyük tahribat eski dere yatakları olarak bilinen ilçelerdeki eski binalarda meydana geldi. Hatay başta olmak üzere Maraş ve Adıyaman’da çöken yapıların çoğunun sıvılaşan toprak üzerine yapıldığı ortaya çıkarken, gözler olası Marmara depreminden etkilenecek olan İstanbul’a çevrildi.
Milliyet’ten Mert İnan’ın haberine göre; İstanbul’da bir zamanlar derelerin aktığı bölgelerin üzerinde konutlar yükselirken, uzmanlar olası büyük bir depremde bu yapıların ciddi risk altında olduğu uyarısında bulundu.
İstanbul’un akarsularının yüzde 85’i son 100 yılda doğal yapısını kaybederken, atık su kanallarına dönüşen dereleri çevreleyen araziler, işgaller ve yanlış arazi kullanım kararları nedeniyle betona boğuldu.
Ayamama, Cendere, Ayazmadere, Kurbağalıdere, Ihlamurdere, Kuşdili, Kağıthane Deresi, Ortaköy, Dolapdere, İdealtepe gibi onlarca su kaynağının yerinde binalar yükselmiş.
Ortaköy Dereboyu Caddesi üzerinde eski dere yatağı boyunca çoğu 35, 40 yıllık binalar yan yana yükseliyor.
Benzer bir tablo Beşiktaş Ihlamurdere için de geçerli. Fulya Mahallesi’nden Beşiktaş Meydanı’na kadar uzanan eski dere yatağında 40, 50 yıllık yapılar var.
Fikirtepe, Kızıltoprak, Feneryolu ve Bahariye semtleri arasında kalan bölgeye adını veren Kurbağalıdere güzergahı boyunca sıralanan konutlar, dere yatağı alanlarında yıllara yayılan yapılaşmanın çarpıcı örneklerinden.
Başakşehir’den başlayıp Marmara’ya dökülen Kağıthane Cendere ve Ayamama, yapılaşma ve deprem riski açısından en ciddi durumdaki güzergâhlardır. İstanbul’un Avrupa yakasında yer alan Ayamama Deresi en çok yapılaşmanın olduğu kaynaklardan biridir.
Başakşehir ilçesinin doğu kesimlerindeki bir kaynaktan çıkıp Bağcılar, Küçükçekmece, Bahçelievler semtlerinden geçen ve sıvılaşma riski taşıyan Ayamama Deresi boyunca uzanan manzara, İstanbul’daki plansız yapılaşmanın en somut örneği olarak dikkatlerden kaçmıyor. Benzer tablolar Haramidere, Dolapdere ve onlarca mahallede eski derelerin olduğu yerler için de geçerli.
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, dere yataklarına yapılan inşaatın büyük bir hata olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
“Gaziantep depremi zemin sağlam olduğu için az hasarla atlattı. İstanbul’un avantajı şehrin yüzde 80’inin kayalık ve kaya tipi zemin üzerinde olması.
Ancak konut segmentinin yüzde 20’si gevşek toprak dere yataklarına oturan alanlardır. Örneğin Zeytinburnu Veliefendi Hipodromu, Çırpıcı veya Ataköy Ayamama Deresi çevresi sıvılaşma riski taşıyan topraklardır.
Sahil kesimleri inşaata açıldı ve binaların sağlam olduğu söyleniyor ama oralarda sıkıntı olacağını söyleyebilirim. Kıyı şeridinde heyelan riski olan alanlar ise Avcılar, Ambarlı bölgeleridir.”
kaynaklar:
