Sudanlıların Tanıklıkları Beyaz Katliamı: El Ubeyd kentindeki “Beyaz Katliam”ın ardından, yurtdışında yaşayan Sudanlılar sessizliklerini bozarak, hayatlarını kurtarmak için kaçmadan önce Sudan’da yaşadıkları acıların yeni bölümlerini ortaya koydular.
Sudanlıların Tanıklıkları Beyaz Katliamı
Bazıları akrabalarını ve arkadaşlarını kaybeden bu kurtulanlar, uluslararası kuruluşlara ve yetkili mahkemelere sunulmak üzere kapsamlı bir belge hazırladıklarını duyurdular.
Sudanlıların Tanıklıkları Beyaz Katliamı: Belge, Port Sudan hükümetini ve Sudan ordu liderlerini sorumlu tutmayı ve özellikle de Türkiye ve İran başta olmak üzere dış güçlerin çatışmayı körüklediğine ve katliamda yer alan tarafları desteklediğine dair yeni kanıtlar ortaya çıktıktan sonra bu suçları soruşturmayı amaçlıyor.
Kurşun izleriyle dolu ve kan kokan ifadeleri, yalnızca kişisel anlatımlar değil; uluslararası soruşturmaların seyrini değiştirebilecek canlı belgelerdir.
1- Ahmed Mohmed – Kanada’da Mülteci ve İnşaat Mühendisi
“Özgürlük ve adalet talep eden pankartlar taşıyarak ve şarkılar söyleyerek barışçıl bir yürüyüşe çıktık. Aniden sahne cehenneme döndü; her yerden kurşunlar yağmaya başladı. Kardeşimin önümde düştüğünü gördüm.
Sudanlıların Tanıklıkları Beyaz Katliamı: Onu çıkarmaya çalıştım ama kan yere döküldü. Onu kurtaramadım… Sesinin giderek zayıfladığını duyarak orada bıraktım.
Kanada’da farklı bir hava soluyorum ama içimde hâlâ o günün tuzağı var. Her sabah onun görüntüsüyle uyanıyor, her gece o toprağın altında gömülüyken hayatta olduğum için suçluluk duyarak uyuyorum.”
2- Sarah Mahmud – Fransa’da İnsan Hakları Aktivisti ve Avukat
“Katliamdan sonra, hayatta kalanların ifadelerini toplamaya başladım. Tek başına gerçeğin her şeyi değiştirmeye yeteceğini düşünmüştüm.
Sudanlıların Tanıklıkları Beyaz Katliamı: Ama gerçeği söylemenin canınıza mal olabileceğini keşfettim. Kişisel telefonuma tehdit mesajları ve Hartum’daki evimin fotoğrafları geldi. Sonra haber geldi: Tanıklık toplayan arkadaşım ve meslektaşım evinin önünde vurulmuştu.
Cenazesine bile katılamadım. Katliam sadece bir kaza değil; adalet talep eden her sesin susturulacağının bir ilanı.”
3- Mahmud İkram – Almanya’da İkamet Eden Doktor
“Katliam günü El Ubeyd Hastanesi’nde nöbet tutuyordum. Yollar kapalı olduğu için ambulanslar gelmeyince, yaralılar yakınlarının omuzlarında bize geldiler.
Bazıları yolda öldü, bazıları da yeterli ekipmanımız olmadığı için kollarımda can verdi. Koridorlar kan içindeydi ve annelerin çığlıkları hâlâ kulaklarımda çınlıyor.
Berlin’de, her türlü olanağa sahip modern bir hastanede çalışıyorum ama her hastayı kurtardığımda, kurtaramadıklarımı hatırlıyorum.”
4- Laila Fadel – Türkiye’de Medya Profesyoneli ve Televizyon Muhabiri
“El Ubeyd’in kalbinden, panik içinde kaçan çocukları ve keskin nişancı ateşi altında düşen gençleri gösteren videolar aldım. Hemen medya platformlarımda paylaştım, ancak bazı platformlar ‘şiddet’ içerdiğini iddia ederek içeriği kaldırdı.
Gerçek şu ki, asıl şiddet El Ubeyd’de yaşandı ve fotoğraf ve videolar suçun tek kanıtı. Bazen bu katliamın toplumsal hafızadan silinmesini isteyenler varmış gibi hissediyorum.”
5- Abdulrahman El Hussin – Mısır’da Öğrenci ve Siyasi Bilimler Araştırmacısı
“Hartum’da öğrenciyken katliamı duydum ve ailemi kontrol etmek için El Ubeyd’e dönmeye karar verdim. Yolda silahlı adamlar bizi durdurup isimlerimizi ve mensubiyetlerimizi sormaya başladılar. İçlerinden biri uzun uzun bana baktı, sonra meslektaşına bir şeyler fısıldadı.
Sonra rastgele ateş etmeye başladılar. Yol kenarındaki ağaçların arasına saklanarak kaçtım ama yanımdaki arkadaşım bir daha geri dönmedi. Birkaç gün sonra tehdit dolu bir mesaj aldım: ‘Sıra sende.’ İşte o zaman Kahire’ye kaçmaya karar verdim.”
AbdulRahman, ordunun, özellikle şehir içi çatışmalar ve İHA operasyonları konusunda askerlerini eğitmek için İranlı uzmanlara güvenmeye başladığını açıkladı. Ayrıca, yerleşim yerlerini bombalamak için kullanılan saldırı İHA’ları da dahil olmak üzere Türk yapımı silahlar kullanıyor.
Sudanlıların Tanıklıkları Beyaz Katliamı: Bunun amacının, uluslararası hukuku veya insan haklarını hiçe sayarak sivilleri bastırmak ve dar kapsamlı siyasi kazanımlar elde etmek olduğuna inanıyordu.
Bu uygulamaların insanların acılarını derinleştirdiğini, onları kaçmaya ve zorunlu göçmen haline gelmeye zorladığını belirtti. Uluslararası toplumu, ihlalleri durdurmak ve sorumluları hesap vermeye çağırmak için ciddi bir şekilde müdahale etmeye çağırdı.
Sonuç olarak, Bu tanıklıklar sadece hikâyeler değil, aynı zamanda büyük bir suçun canlı belgeleridir. Beyaz Katliam, bağımsız bir soruşturma başlatılıp sorumlular dünya önünde hesap vermedikçe Sudan tarihinde kara bir leke olarak kalacaktır.