Eskişehir’in Beylikova ilçesinde görev yapan Tacizle Suçlanan Müftü olan İshak Yıldırım, görevlendirildiği bir imam hatip ortaokulunda 12 yaşındaki bir kız öğrenciyi mesaj yoluyla taciz ettiği iddiasıyla yargılanıyor.
Olay kamuoyuna yansıdıktan sonra tutuklanan Tacizle Suçlanan Müftü olan İshak Yıldırım, sadece 69 gün cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi. Dava sürerken ise Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Yıldırım’ı farklı bir şehirde vaiz olarak yeniden görevlendirdiği ortaya çıktı.
Çocuğun ifadesiyle ortaya çıktı
7 Ocak 2025 tarihinde yaşadıklarını yetkililere anlatan mağdur çocuk, Tacizle Suçlanan Müftü olan İshak Yıldırım’ın kendisine çeşitli mesajlar gönderdiğini ve bu mesajlardan kimseye bahsetmemesi yönünde baskı yaptığını ifade etti. Savcılık, söz konusu mesaj içeriklerini “çocuğa karşı cinsel taciz” kapsamında değerlendirdi.
Skandal haberleştirilince tutuklandı
Yıldırım, ilk başta tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ancak adli kontrolle serbest bırakıldı. Ancak olayın basına yansımasının ardından kamuoyunda oluşan tepkiler üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, Yıldırım’ın tutuklandığını açıkladı.
Sadece 69 gün cezaevinde kaldı
21 Mart 2025’te Eskişehir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada Yıldırım, suçlamaları reddetti. Mahkemeye yaptığı savunmada, mesajların kendisine değil, eşi Bedia Yıldırım ile mağdur öğrenci arasında geçtiğini ileri sürdü.
Mahkeme, duruşma sonunda Tacizle Suçlanan Müftü olan İshak Yıldırım’ın tahliyesine karar verdi ve aynı gün cezaevine tahliye kararı gönderildi. Böylece Tacizle Suçlanan Müftü olan İshak Yıldırım, yalnızca 69 gün sonra özgürlüğüne kavuştu.
Diyanet’ten görev değişikliğiyle dönüş
Dava süreci devam ederken, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İshak Yıldırım’ı yeniden görevlendirdiği öğrenildi. Ali Erbaş imzalı “Diyanet Atama ve Yer Değiştirme Kurulu” kararında, Tacizle Suçlanan Müftü olan İshak Yıldırım’ın müftülük makamına uygun temsil ve örnekliği zedelediği, toplumda infiale yol açtığı belirtilerek, idarecilik görevinden alınmasına ve başka bir şehirde vaiz olarak görevlendirilmesine karar verildi.
Bu gelişme, kamuoyunda “cinsel tacizle suçlanan bir memurun aktif göreve iadesi” tartışmalarını beraberinde getirdi. Dava süreci halen devam ediyor.
Ne oldu?
Eskişehir’in Beylikova ilçesinde görev yapan İlçe Müftüsü İshak Yıldırım, din dersi verdiği okulda 12 yaşındaki bir kız öğrenciye cinsel içerikli mesajlar gönderdiği iddiasıyla önce gözaltına alındı, ardından tutuklandı. Gelişmelerin ardından Yıldırım’a sendikasından destek açıklaması geldi.
Öğrenci durumu ailesine anlattı, savcılık devreye girdi
İddialara göre, Yıldırım, geçici olarak ders verdiği Seyitgazi İmam Hatip Ortaokulunda, 7. sınıf öğrencisi N.A.’ya mesajlar gönderdi.
N.A.’nın durumu ailesine anlatması üzerine, aile vakit kaybetmeden Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan müftü, adliyeye sevk edildi. Sulh Ceza Hakimliği, Yıldırım’ı adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.
İtiraz üzerine tutuklama kararı çıktı
Kamuoyunda oluşan tepkiler ve savcılığın karara itirazı sonucu, Yıldırım hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. İkinci kez gözaltına alınan müftü, mahkeme kararıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Sendika: “İftira yasasının kurbanı”
Olayla ilgili olarak Diyanet çalışanlarının örgütlü olduğu Mil-Diyanet Sen skandalın ardından tartışma yaratan bir açıklama yaptı. Sendika Genel Başkan Vekili Celaleddin Gül tarafından paylaşılan açıklamada, Yıldırım’a destek verilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Beylikova İlçe Müftüsü, 12 yaşındaki bir öğrenciye tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Ancak bu olayın arkasında, din görevlilerini hedef alan bir iftira kampanyası olduğuna inanıyoruz. 6284 sayılı yasa, yıllardır din görevlilerimizin mağdur edilmesine neden oluyor.”
Açıklamada ayrıca, okullarda din dersi veren imam ve müftülere yönelik “sistematik karalama kampanyaları” yürütüldüğü öne sürüldü. Sendika, Yıldırım’a sahip çıktıklarını ve hukuki süreci yakından takip edeceklerini duyurdu.
Tepkiler büyüyor
Sendikanın yaptığı destek açıklaması ise sosyal medyada ve kamuoyunda büyük tepki çekti. Kadın ve çocuk hakları savunucuları, yargı süreci devam eden bir cinsel taciz davasında henüz deliller toplanmamışken kamu görevlilerinin “masumiyet ilanı” yapmasının sürece zarar verdiğini savundu.