Türk yetkililer, ölüm nedenini bilmeden genç bir mahkumun cesedini hapishane hücresinde buldu.
Türk internet sitesi sözcü, 26 yaşındaki ve% 93 engelli Türk genci Oğuzhan Gürbüzer’in Samsun’da yaşadığını ve 6 yaşında bir çocuğun aklına sahip olduğunu söyledi. Gürbüzer’ın cep telefonlarına düşkün olduğu ortaya çıktı. Öyle ki birinin yönlendirmesiyle iki telefon çaldı. Eylemlerinin anlamı ve sonuçlarının farkında olmasa da 3 hırsızlık olayının ardından 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı.Salı günü, genç adamın cesedi hücrede ölü bulundu ve avukatı, daha önce akıl sağlığı nedeniyle duruşmasının ertelenmesini talep ettiğini doğruladı, ancak talebine cevap beklerken ölü bulundu.
3 engelli tutuklu ölümle tehdit ediliyor
İstanbul’daki bir Türk cezaevinde üç engelli mahkum, cezaevi yetkililerinin onları ihmal etmesi ve herhangi bir tedavi veya sağlık hizmeti olmaksızın tek başlarına hastalıkla boğuşması üzerine hayatını kaybetti. Gülizar Tunser adlı bir Türk avukat, İstanbul’daki “Metris” cezaevindeki Türk yetkililerin, kendilerine herhangi bir tedavi veya sağlık hizmeti sağlamaya çalışmadan, fiziksel engelli üç tutukluyu ölümle karşı karşıya bıraktığını ortaya çıkardı.
“Tunser”, kollarını kaybeden tutuklu Ergen Aktaş ile tutuklu Abdullah Turan’ın dört ayak felçli olduğuna ve Serdal Yıldırım’ın belden aşağısı felçli olduğuna, cezaevi yetkililerinin ihmali nedeniyle her an parmaklıklar ardında öleceğine işaret etti. Avukat, “Aktaş” ın cezaevinde bulunduğu süre içinde kendisine vuran birçok hastalığa yakalanmasının yanı sıra, sağlık koşulları nedeniyle cezaevinde kalmaya dayanamadığına dair Adli Bilimler Enstitüsü’nden beş sağlık raporu sunduğunu da sözlerine ekledi.
Ancak Türk Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, cezaevi yetkililerinin sağladığı sağlık hizmetinin yeterli olduğunu belirterek Aktaş’ın yaptığı itirazları reddetti. Bu arada “Tunser” ajansa, Türk cezaevlerindeki doktorların tutukluları tedavi etmek için gerekli uzmanlığa sahip olmadıklarını ve çok sayıda mahpusun tedavisini denetleyecek yeterli doktor olmadığını söyledi, Mahkumların tedavi için hastaneye o kadar geç sevk edildiğini ve sağlık durumlarının ciddi şekilde kötüleştiğini belirtti. Mahkumlar, hastanelere sevk edildiklerinde bile, mahkumlara “tehlikeli teröristler” muamelesi yaptıkları için cezaevi görevlileri ve doktorlar tarafından tedavi gördüklerinde ayrımcılık ve kötü muameleden şikayet ettiklerini de sözlerine ekledi.
