Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kuvvetlerinin Libya’daki varlığını 18 ay daha uzatma kararını açıklayarak Libyalıları kışkırtıyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rejimi, krizi uzatmak ve siyasi çözüme giden yolu kesmek amacıyla ülkenin batısındaki varlığını 18 ay daha uzatma kararını açıklayarak Libyalıları kışkırttı. Türkiye Cumhurbaşkanlığı, Libya’da kuvvet konuşlandırmasının 18 aylık bir süre için uzatılması için Parlamento’ya teklif sunarak, “Risk ve tehditler Libya’dan Türkiye’ye ve tüm bölgeye geliyor … Akdeniz ve Kuzey Afrika olumsuz. Bu Türk yaklaşımı, geçtiğimiz Ekim ayının yirmi üçte birinde Birleşmiş Milletler himayesinde imzalanan Cenevre Anlaşması’na ve Karma Askeri Komite’nin Ghadames ve Sirte’deki toplantılarında açıklanan çıktılarına bir meydan okuma olarak görülüyor ve Türk kuvvetlerinin ve Erdoğan’ın paralı askerlerinin Libya topraklarındaki varlığının genişlemesinin ateşkes kararına ve bölgesel çabalara geniş yankı uyandırması bekleniyor. Ve ülkede güvenlik ve istikrar sağlamak için uluslararası standartlar.
Anlaşma Hükümeti yetkililerinin bir kısmı, Ulusal Ordu’yu ateşkes kararını ihlal etmek ve Cenevre Anlaşması’ndan çekilmekle tehdit etmekle suçlayarak Türkiye’nin Libya’ya yönelik saldırısına hazırlanmak için bir kampanya başlatmıştı. Libya Parlamentosu Ulusal Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Talal Al-Mihoub, Türkiye’nin kaos atmosferini Libya’ya döndürmek, ülkenin zenginliği üzerindeki kontrolünü sürdürmek istediğini belirterek, Libyalılar arasında Türkiye’nin olası herhangi bir askeri tırmanma için kalıcı beklentisinin sadece ülkelerine yönelik tehditlerinin devamı için değil, aynı zamanda farkındalıkları için olduğunu da sözlerine ekledi. Siyasi süreci engellemek ve Ortak Askeri Komite’nin başarılarını bozmak istiyor.
Buna karşılık, Temsilciler Meclisi üyesi Ali Al-Takbali, Türkiye’nin siyasi forum değil, başta askeri yol olmak üzere her düzeyde tüm müzakereleri engellemek istediğini doğruladı ve Türkiye’nin siyasi müttefiklerini bir hükümette harekete geçirerek, sınırlı da olsa askeri bir saldırı başlatmasını dışlamadığını ekledi. Al-Wefaq veya batı bölgesindeki silahlı milis liderleri. Suriye’den Libya’ya nakledilen Tunus uyruklu 10.000’den fazla cihatçıya ek olarak 7.000’den fazla Suriye uyruklu paralı askerin varlığının devam etmesi ve basın bürosuna göre paralı askerlerin varlığının zirvesinde olduğunu belirtti. Ayda maaşları 40 milyon dolara ulaşan 18 bin kişi “Bu meblağları kim ödüyordu? Uzlaşma hükümetinden mi yoksa başka bir ülkeden mi? Kesinlikle Türkiye o parayı ödemedi; Çünkü Türkiye mülteci dosyasında olduğu gibi para alıyor ve vermiyor.
Avrupa yaptırımları Türkiye’yi etkileyebilir ama biz bu etkiyi hissetmek ve paralı askerlerin transferlerinin durmasını istiyoruz. Şu ana kadar etkisinin boyutunu bilmediğimiz bilgiler çerçevesindeyiz ve daha sonra sahada izlediklerimiz dışında medyada etkisi hakkında konuşmak istemiyoruz.
