ABD Din Özgürlüğü Komisyonu, Türk hükümetinin azınlıklar için düşmanca bir siyasi ortamı körüklemeye devam ettiğini söyledi.
Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu (USCIRF) Cuma günü Türkiye ile ilgili bir ülke güncellemesinde, Türk hükümetinin dini azınlıklara düşman bir siyasi ortamı körüklemek için kasıtlı eylem ve söylemlerde bulunmaya devam ettiğini söyledi. Rapora göre, temel din özgürlüğü konularını ele almak için çok az çaba sarf edildi ve Türkiye’deki din özgürlüğü koşullarının bir sonucu olarak 2021’de zayıf kaldı.
Rapor, azınlık dini topluluklarına tüzel kişilik verilmesi ve yönetim kurulu üyesi seçimleri yapma izni verilmesi gibi önemli din özgürlüğü konularını sıraladı; Alevi ibadethanelerini tanımak; ve Doğu Ortodoks Kilisesi Ekümenik Patrikhanesi’nin bir ilahiyat okulu olan Halki İlahiyat Okulu’nun yeniden açılması. Hükümetin nefret söylemine ve şiddet eylemlerine toleransı da kilit konular olarak belirtildi.
USCIRF, yurtdışında din özgürlüğüne yönelik tehditleri izlemek, analiz etmek ve raporlamak için ABD Kongresi tarafından kurulmuş bağımsız, iki taraflı bir federal hükümet kuruluşudur. USCIRF, dini zulmü caydırmak ve din ve inanç özgürlüğünü teşvik etmek için cumhurbaşkanına, dışişleri bakanına ve Kongreye dış politika tavsiyelerinde bulunur.
Rapora göre, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki toprakları işgali, Ezidiler, Hıristiyanlar ve Kürtler de dahil olmak üzere bu bölgedeki savunmasız dini ve etnik azınlık nüfusları için ciddi bir tehdit olmaya devam ediyor. Raporda, “Türkiye ve TSO’lar [Türk destekli muhalefet grupları] büyük dini azınlık nüfusa sahip topluluklara saldırmaya ve onları yerinden etmeye devam etti” denildi. USCIRF, Ankara’nın Pekin ile 2017’de imzalanan iade anlaşmasını onaylama konusundaki isteksizliğine rağmen, Türkiye’deki Uygur mültecilerin sınır dışı edilme riskini de vurguladı.
Raporda, “Ancak, Ankara’nın mültecileri ve sığınmacıları çatışma bölgelerine veya muhtemel zulme geri gönderme geçmişi olduğu için Uygurlar ve diğerlerinin endişelenmek için nedenleri var” dedi. “Türkiye, Suriyeli mültecileri ve aktivistleri gözaltına aldı ve İdlib’e gönderdi; 2019’da en az dört Uygur mülteciyi Çin’e sınır dışı etti; 2018’de çatışmalardan ve Taliban zulmünden kaçan binlerce Afgan’ı geri gönderdi; ve 2017’de iki sığınmacıyı işkenceyle karşı karşıya kaldıkları Özbekistan’a gizlice geri gönderdi.”
