Türkiye 50 bin kişiye dava açmaya hazırlanıyor

Türkiye 50 bin kişiye dava açmaya hazırlanıyor

Türkiye, Erdoğan’ın muhaliflerine ait şirketlerde çalışan yaklaşık 50 bin kişiye dava açmaya hazırlanıyor

Türkiye, Erdoğan muhaliflerinin sahip olduğu firmalarda çalışan yaklaşık 50 bin kişiye dava açmaya hazırlanıyor. Bir Türk savcı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirenlerin sahip olduğu şirketlerde çalışan ve hukuka aykırı olarak el konulan yaklaşık 50 bin kişiyi şüpheli olarak görüyor ve çalışma kayıtlarını suç kanıtı olarak gösteriyor. Skandal eylem, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fuat Yüzer’in 6 Kasım 2020’de gönderdiği bir tebliğle ortaya çıktı. Polise, soruşturma altındaki iki Türk vatandaşının hükümet tarafından el konulan şirket veya kuruluşlarda çalışıp çalışmadığını kontrol etmesini ve çalışıyorsa, ceza davası dosyasına dahil edilmek üzere çalışma kayıtlarını almasını emretti.

Erdoğan hükümeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hükümetteki yolsuzluk ve Türkiye’nin silahlı cihatçı gruplara yardım ve yataklık etmesi nedeniyle eleştiren bir grup olan Gülen hareketi üzerindeki baskının bir parçası olarak 2015’ten bu yana büyük holdingler de dahil olmak üzere 998 özel şirkete el koydu. Serbest girişime ve serbest piyasa ekonomisine cepheden bir saldırı olarak eleştirilen bu eşi benzeri görülmemiş hareket, Erdoğan’ın muhaliflerini sindirmesine ve el konulan serveti yandaşlarına yeniden dağıtmasına yardımcı oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın siyasi bir araç olarak kullandığı hükümetin bekçi köpeği Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), etkin bir adli veya idari soruşturma olmaksızın yüzlerce şirketin yönetimini devraldı. Daha sonra firmaların birçoğunu, çoğu zaman rekabetçi olmayan satışlarda, piyasa değerinin çok altında fiyatlara Erdoğan’ın arkadaşlarına ve ortaklarına sattı. Bu arada Türk savcıları, el konulan firmaların yönetici ve çalışanları hakkında cezai işlem başlatmış ve siyasi amaçlı iddianamelerde Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki (SGK) çalışma kayıtlarını suç delili olarak sıralamıştır.

İddia edilen suçlar…

Savcı Yüzer’in kararı kesinlikle münferit bir karar değil. Aksi takdirde muhalefeti desteklemeye meyilli olabilecek işletmelere yönelik bir yıldırma kampanyasının bir parçası olarak, hükümeti eleştirenlere, muhaliflere ve muhaliflere karşı sözde suç delili elde etmek amacıyla Türkiye genelinde savcılar tarafından verilen birçok belgeden biridir. TMSF’nin resmi kayıtlarına göre, Erdoğan hükümeti 5 Eylül 2019 itibarıyla aralarında Boydak Holding, Koza İpek Grubu, Kaynak Holding, Naksan Holding, Suvari Co, Dumankaya, Akfa, Orkide ve Sesli gibi büyük holdinglerin de bulunduğu 998 şirkete el koymuştu.

Aralarında önde gelen gazetecilerin de bulunduğu 113 kişinin kişisel mal varlığına da hükümet tarafından el konuldu. Toplam 44.515 kişinin el konulan şirketlerde çalıştığının belirtilmesi, hükümetin bunların hepsini potansiyel suçlu olarak gördüğünü ve geçmişte yaptıkları işlere dayanarak kovuşturma yapabileceğini düşündürdü. Aralarında önde gelen gazetecilerin de bulunduğu 113 kişinin kişisel mal varlığına da hükümet tarafından el konuldu. Toplam 44.515 kişinin el konulan şirketlerde çalıştığının belirtilmesi, hükümetin bunların hepsini potansiyel suçlu olarak gördüğünü ve geçmişte yaptıkları işlere dayanarak kovuşturma yapabileceğini düşündürdü.

Erdoğan hükümetini eleştirenler, özellikle de Gülen hareketi üyeleri, dönemin başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi hukuki sorunları nedeniyle grubu günah keçisi yapmaya karar verdiği 2014 yılından bu yana gözetim, taciz, ölüm tehditleri ve kaçırma ile karşı karşıya. Hareketi 2013’teki yolsuzluk soruşturmalarının ve Temmuz 2016’daki darbe girişiminin arkasında olmakla suçluyor, iddiaları reddediyor. Türk hükümeti iddiaları destekleyecek kanıt sunmayı başaramadı.

Pek çok kişi başarısız darbenin Erdoğan ve istihbaratı ve ordu komutanları tarafından muhalefeti bir baskı için harekete geçirmek için düzenlenen sahte bir operasyon olduğuna inanıyor. Darbe davaları sırasında, istihbarat teşkilatının birçok görevlisinin sınırlı askeri seferberliği gerçek bir darbe girişimi olarak göstermek için çalıştıklarına dair kanıtlar ortaya çıktı.

 

editor, author
Ben Türkiye'nin iç meseleleriyle ilgilenen bir yazar ve gazeteciyim.

İlgili Makaleler

Send this to a friend