Cuma, Ağustos 8, 2025

Türkiye bir sonraki savaşa böyle hazırlanıyor

Paylaşmak

Türkiye bir sonraki savaşa böyle hazırlanıyor: Haziran 2025’te İsrail ve İran arasında patlak veren savaş, Ankara’daki karar vericiler arasında büyük ilgi gördü.

Zira bu savaş, 7 Ekim 2023 saldırısının ardından Orta Doğu’daki yeni güç denkleminin ilk saha testini temsil ediyor ve siber teknolojilerin hava, psikolojik ve diplomatik savaşla birleştiği modern savaşın canlı bir örneğiydi.

Ancak bu savaşı Türkiye için özellikle ilgi çekici kılan şey, istikrarsız bölgesel ortamında karşılaşabileceği durumlara dair bir ön uyarı niteliği taşımasıdır.

Türkiye bir sonraki savaşa böyle hazırlanıyor: Türk uzmanlar bu nedenle, ülkenin savunma kabiliyetlerini güçlendirmek ve benzer krizler karşısında dayanıklılığını artırmak için alınan dersleri çıkarmak amacıyla savaşın gidişatını incelemeye odaklandılar.

Savaşın önemi, sonuçlarında, yönetim mekanizmalarında, kullanılan silah türlerinde, müttefiklerden gelen destek seviyelerinde ve ülkenin stratejik sürprizlerle yüzleşmeye hazır olduğunu yansıtan sivil savunma sistemlerinde yatmaktadır.

İsrail’in hassas hava saldırılarıyla başlattığı, siber saldırılar ve psikolojik harekâtlar içeren ve ABD’nin İran nükleer tesislerine doğrudan saldırı düzenlemesiyle sonuçlanan savaş, yeni nesil çok alanlı savaş için gelişmiş bir laboratuvar oluşturdu.

Ankara, bu savaşı iki geleneksel düşman arasındaki basit bir çatışmadan ziyade bir uyarı işareti olarak gördü.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den Kafkaslar, Balkanlar ve Orta Doğu’ya uzanan bir “ateş çemberi” içindeki hassas coğrafi konumu, onu bu savaşta ortaya çıkan aynı operasyonel örüntüye dayalı olabilecek çatışmalara karşı sürekli savunmasız kılıyor: sürpriz baskınlar, önde gelen seçkinlere suikastlar ve altyapıların hedef alınması.

Bu nedenle, Türk askeri ve güvenlik teşkilatının bu savaşın ayrıntılarını dakika dakika takip etmesi ve derinlemesine değerlendirmeler yayınlaması şaşırtıcı değildi.

Bu bağlamda, Milli İstihbarat Akademisi, “12 Günlük Savaş ve Türkiye İçin Öğrenilen Dersler” başlıklı Türkçe uzun bir çalışma yayınladı. Çalışmanın öne çıkan noktalarını inceleyeceğiz.

Türkiye bir sonraki savaşa böyle hazırlanıyor: İsrail, Çok Alanlı Üstünlük Modelini Test Ediyor

Bu makale, 13 Haziran 2025’te İran nükleer tesislerini, komuta merkezlerini, askeri liderleri ve nükleer bilim insanlarını hedef alan büyük çaplı bir İsrail hava saldırısıyla başlayan savaşın analitik ve stratejik bir okumasını sunmaktadır.

Bu saldırıya, karmaşık siber ve istihbarat operasyonları eşlik ederken, savaşın başında kara kuvvetleri hava savunma radar bataryalarını hedef alan Spike füzeleriyle saldırılar düzenledi.

Türkiye bir sonraki savaşa böyle hazırlanıyor: Bu da İsrail saldırılarına karşı koordineli bir savunma oluşturmayı zorlaştırdı. Bu eş zamanlı saldırılar, Tahran’ın anında yanıt verme yeteneğini felç etmeyi amaçlıyordu.

İsrail, ilk gün 200’den fazla F-35, F-15 ve F-16 savaş uçağı konuşlandırarak, İsrail Hava Kuvvetleri’nin yüksek hava hazırlık seviyesini gösterdi ve 1.500 kilometreden fazla uzaklıktaki çok sayıda hedefi imha edebilmesini sağladı.

Tel Aviv ayrıca, hava savunma bataryalarını imha etmek için İran içinde faaliyet gösteren özel birlikler ve intihar amaçlı insansız hava araçları kullandı ve bu da İran hava savunma sisteminin 72 saat içinde neredeyse tamamen çökmesine yol açtı.

Türkiye bir sonraki savaşa böyle hazırlanıyor: Bu hava kontrolü, ABD’nin B-2 Spirit bombardıman uçaklarıyla İsfahan ve Kum’daki yer altı nükleer tesislerini hedef alan stratejik saldırılar gerçekleştirmesini sağladı.

İran tarafında ise, bazıları hipersonik olan ancak çoğu ABD ve diğer bölge ülkelerinin yardımıyla İsrail füze savunma sistemleri tarafından düşürülen bir dizi insansız hava aracı ve balistik füzeyle karşılık verildi.

Ancak bazı füzeler savunma sistemlerini delerek Tel Aviv, Hayfa ve Beerşeba’daki hedefleri vurmayı başardı.

Türkiye bir sonraki savaşa böyle hazırlanıyor: Savaşta psikolojik savaş yoğun bir şekilde kullanıldı. İsrail, İran’ın iletişim ağlarına sızdı, vatandaşlara sahte uyarı mesajları gönderdi ve üst düzey İranlı yetkililerle iletişime geçerek suikastle karşılaşmaktansa kaçmalarını istedi.

Bu arada İran, sahte mesajlar göndererek, deepfake teknolojileri kullanarak ve propaganda robotları konuşlandırarak düşmanını şaşırtmaya odaklandı.

Psikolojik operasyonlara, panik yaratma amacıyla İran’ın finans ve medya altyapısını hedef alan siber operasyonlar eşlik etti.

Bu saldırılara örnek olarak, bazı banka sistemlerinin hacklenmesi ve bunun sonucunda yaygın bankacılık kesintilerinin yaşanması ve müşterilerin hesaplarına erişememeleri gösterildi.

ATM ve kredi kartı işlemleri durdurulurken, İran kripto para platformu Nobitex’teki mevduat sahiplerinden 81,7 milyon dolar çalındı.

Hava, Siber ve Diplomatik Harekâtların Birleştirilmesi

Savaş, çok alanlı harekâtlar için entegre bir model ortaya koydu. Kara angajmanlarının yanı sıra, hava, siber, bilgi ve diplomatik kabiliyetlerin birleşik kuvvetlerine dayanıyordu.

İsrail, yüksek tahrip gücüne ve ek yakıt tankları sayesinde uzun menzile sahip, gelişmiş Amerikan yapımı uçak filosuyla hava gücünü gösterdi.

Türkiye bir sonraki savaşa böyle hazırlanıyor: F-35 savaş uçakları, keşif ve elektronik sinyal bozucu uçakların (Oron ve Shavit gibi) desteğiyle hassas saldırılara öncülük ederek, İran hava sahasında ilk saatlerde neredeyse mutlak bir üstünlük sağladı.

Savaş, özellikle düşmanlarıyla kara sınırı olmayan ülkelerde, yüksek yoğunluklu çatışmalarda hava gücünün hayati önemini ortaya koydu ve bu sayede savaşı düşman topraklarına taşıyabildi.

Türkiye bir sonraki savaşa böyle hazırlanıyor: İsrail’in bu hava kabiliyetini Türkiye açısından dikkate değer kılan en önemli özellik, Elisra SPS-3000 elektronik harp sistemi, PAWS füze ikaz sistemi, Elta SATCOM sistemi, Rafael tarafından geliştirilen hassas navigasyon sistemleri, akıllı mühimmatlar ve gerçek zamanlı taktik güdüm gibi gelişmiş yerli sistemlerle entegre edilebilmesidir.

kaynak

Devamını oku

İlginizi çekebilir